KÜLTÜR & SANAT

Antalya Müzesi 21 gündür kapalı, yıkım kararına tepkiler sürüyor

Arkeologlar Derneği Antalya Şubesi, müze önünde gerçekleştirdiği basın açıklamasıyla sürece sert tepki gösterdi.

Abone Ol

Haber: Sabri Kırdar

Antalya Arkeoloji Müzesi’nin yıkılmak istenmesi ve 21 gündür ziyarete kapalı olması kamuoyunda büyük tepki topladı. Arkeologlar Derneği Antalya Şubesi, müze önünde yaptığı basın açıklamasıyla duruma sert tepki gösterdi.

Açıklamayı, dernek adına Antalya Şube Başkanı Sevgi Temiz okudu.

Açıklamada, 1964 yılında mimari yarışmayla seçilen proje sonucunda inşa edilen Antalya Müzesi’nin, Türkiye’de ödüllü bir proje ile yapılan ilk müze binası olduğu vurgulandı.

Dönemin mimarları Doğan Tekeli, Sami Sisa ve Metin Hepgüler tarafından tasarlanan yapı, Cumhuriyet dönemi modern mimarlığının önemli örnekleri arasında yer alıyor. 1988 yılında Avrupa Konseyi Özel Ödülü’ne de layık görülen müze, 1972’den bu yana “Bölge Müzesi” statüsünde hizmet veriyor.

Yıkım Kararı Şeffaflıkla Yürütülmedi

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 20 Mart 2025 tarihinde aldığı yıkım kararı kamuoyuyla paylaşılırken, binanın depreme dayanıksız olduğuna ilişkin analiz raporunun halen açıklanmamış olması tepkiyle karşılandı. Açıklamada, raporun henüz hazırlanmakta olduğu ve sürecin şeffaf yürütülmediği belirtildi.

Müzenin tescil başvurusunun Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu ve Yüksek Kurul tarafından reddedilmesi ise ayrı bir tartışma konusu oldu. Dernek, Bergama, Adana ve Hatay gibi örneklerde müze binalarının koruma altına alındığını, ancak Antalya Müzesi’ne aynı yaklaşımın gösterilmemesinin hukuki keyfilik anlamına geldiğini savundu.

Tarihi Yapı Yerinde Korunsun

Arkeologlar Derneği ve 50’yi aşkın meslek örgütü, sendika ve sivil toplum kuruluşu, yapının yıkılmadan korunarak restore edilmesini ve müze işlevini sürdürmesini talep ediyor. Açıklamada, yapının yalnızca mimari değil, kültürel miras açısından da taşıdığı önemin altı çizildi. Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere atıfta bulunularak, tarihsel ve sanatsal değeri olan yapıların korunmasının anayasal bir yükümlülük olduğu hatırlatıldı.

Eserlerin Taşınması Riskli

Müzenin kapalı olması nedeniyle müzedeki 200’ün üzerindeki heykel ve yüz binin üzerinde eserin akıbeti de belirsizliğini koruyor. Özellikle kırık ve restorasyon görmüş eserlerin taşınmasının büyük risk taşıdığı belirtilirken, taşıma işlemlerine ilişkin herhangi bir kamuoyu bilgilendirmesi yapılmaması endişe yarattı. Açıklamada, taşıma sürecini üstlenen firma ile sigorta, eğitim ve yetkinlik konularında da soru işaretleri olduğu vurgulandı.

Eğitim Etkilenecek

Müzenin kapalı olması, başta Akdeniz Üniversitesi Arkeoloji Bölümü olmak üzere çeşitli fakültelerde eğitim gören öğrencilerin ve akademik çalışmaların sekteye uğramasına yol açtı. Müzede staj yapan lisans ve lisansüstü öğrencilerin, bilimsel çalışma yürüten araştırmacıların mağduriyet yaşayacağına dikkat çekildi.

“Yıkmak Kültürel Belleği Yok Etmektir”

Açıklamada, müzenin yarım yüzyılı aşkın süredir Antalya halkının belleğinde önemli bir yere sahip olduğu ifade edildi. Yıkım kararının, sadece bir binanın değil, Antalya’nın kültürel hafızasının ortadan kaldırılması anlamına geleceği belirtildi. Yeni müze binasının yapılması planlanıyorsa bile mevcut yapının korunarak aynı parselde yeni yapıyla birlikte varlığını sürdürmesi gerektiği dile getirildi.

“Altın Çağ Değil, Talan Çağı”

Eylemde söz alan Arkeologlar Derneği Genel Başkanı Bülent Türkmen ise Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenecek “Arkeolojinin Altın Çağı” sempozyumu ve sergisine tepki gösterdi. Türkmen, “Biz arkeolojinin altın çağını değil, talan çağını yaşıyoruz” diyerek tepkisini dile getirdi.