Kocaeli Alperen Ocakları, İstanbul Sözlesmesi'ne karşı pankart astı. Alperen Ocakları'nın İstanbul Sözleşmesi'ni hedef aldığı pankartta, "İstanbul Sözleşmesi 'Kadını Koruma' başlığı altında bütün dünyayı ahlaksızlaştırma projesidir" ifadeleri kullanıldı.

Kocaeli Alperen Ocakları, Kocaeli'nin İzmit ilçesinde İstanbul Sözlesmesi'ni hedef aldığı bir pankart astı. Alperen Ocakları tarafından asılan pankartta "İstanbul Sözleşmesi 'Kadını Koruma' başlığı altında bütün dünyayı ahlaksızlaştırma projesidir" ifadeleri kullanıldı.

KADINLAR KENTTE İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'Nİ SAVUNDU, ALPEREN OCAKLARI KARŞI ÇIKTI

Kocaeli'de CHP İl Kadın Kolları Başkanlığı ve İstanbul Sözleşmesi inisiyatifi öncülüğünde kentin belirli noktalarına İstanbul Sözleşmesini destekleyen pankartlar asılmıştı.Kocaeli Alperen Ocağı da bunun üzerine İstanbul Sözleşmesi'ne karşı bir pankart astı. Alperen Ocakları'nın İstanbul Sözleşmesi'ni hedef aldığı pankartta, "İstanbul Sözleşmesi 'Kadını Koruma' başlığı altında bütün dünyayı ahlaksızlaştırma projesidir" ifadeleri kullanıldı.

"KADINA ŞİDDETİN GÖRÜNMEYEN FAİLLERİ İSTANBUL SÖZLEŞMESİNİN BAŞ DÜŞMANIDIR"

Bunun üzerine yurttaşlar ve kadın örgütleri konuya ilişkin tepki gösterdi. CHP Kocaeli Kadın Kolları Başkanı Songül Kaya konuya ilişkin yaptığı açıklamasında, "Biliyoruz ki kadınların giyimine, kahkahasına, kaç çocuk doğuracağına, nerede konuşup nerede susacağına müdahale eden kadın cinayetleri ve kadına şiddetin görünmeyen failleri, İstanbul Sözleşmesinin baş düşmanlarıdır" dedi.

"ASIL AHLAKSIZLIK KADINLARI VE ÇOCUKLARI GÜVENCESİZ BIRAKMAK"

CHP Kocaeli Kadın Kolları Başkanı Songül Kaya tarafından yapılan açıklamanın tamamı ise şu şekilde: "Asıl ahlaksızlık şüphesiz ki Ensar Vakfında 45 öğrenci cinsel istismara maruz kaldığında, 'Bir kereden bir şey olmaz' demek ve bu zihniyeti desteklemektir. Aladağ’da, okullarda, yurtlarda çocuklarımızı; metroda, minibüste, sokakta, hatta kendi evlerinde kadınlarımızı koruyamamak ve onları korkunç güvensizliğin kollarına atmaktır. Kadınlara, çocuklara bir nebze de olsa koruma sağlayan İstanbul Sözleşmesi ile uğraşanların katilleri sahiplenmek, cesaretlendirmek ve kendi suçlarını örtbas etmek dışında herhangi bir amacı yoktur. Biliyoruz ki kadınların giyimine, kahkahasına, kaç çocuk doğuracağına, nerede konuşup nerede susacağına müdahale eden kadın cinayetleri ve kadına şiddetin görünmeyen failleri, İstanbul Sözleşmesinin baş düşmanlarıdır. Oysa ki #İstanbulSözleşmesiYaşatır"

NE OLMUŞTU?

Kadına yönelik şiddeti önlemek amacıyla 2011’de İstanbul’da imzalanan ve 2014’te TBMM’nin onayı ile yürürlüğe giren “İstanbul Sözleşmesi” 6 yıl sonra hükümetin, sözleşmenin feshi planı ile gündem oldu. Sözleşmenin iptaline yönelik tepkiler devam ederken, CHP’li belediyeler sözleşmeye destek vermek için dev İstanbul Sözleşmesi pankartlarını belediye binalarına asmıştı.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ NEDİR?

İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadele Hakkındaki Avrupa Konseyi Sözleşmesi”, AKP tarafından tekrar tekrar hedef haline getiriliyor. Ancak ‘Toplumsal Cinsiyet’ kavramının tanımını yapan ilk uluslararası sözleşme olma özelliği taşıyan İstanbul Sözleşmesi, kadınların yaşam hakkının korunması için oldukça önemli. İstanbul Sözleşmesi’nin en önemli özelliği, biyolojik veya hukuki, ailevi bağ olup olmadığına bakılmaksızın ev içi şiddetin (örneğin eski veya mevcut eşler, evlilik dışı partnerler, birlikte ikamet edilen aile fertleri, akrabalar veya birlikte ikamet edilen başkaları tarafından yöneltilen şiddetin) ve kadınlara yönelik her türlü şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye ilişkin standartlar öngören ve Avrupa ülkelerini hukuki olarak bağlayan ilk belge olmasıdır.