Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun son toplantısında, bazı AKP'li milletvekilleri komisyonun gündeminin asıl amacından saptığı yönünde eleştirilerde bulundu. Vekiller, komisyonun "fonksiyon sapması" ve "odak kaybı" yaşadığını belirterek, sürecin asıl hedefinden uzaklaştığını savundu.
"Komisyon Bir Odak Sapması Yaşıyor"
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yayman, "Komisyonumuzun bir fonksiyon sapması yaşadığını ifade etmek isterim" diyerek eleştirilerini dile getirdi. Yayman, komisyonun görevinin "silahların teslimiyle ilgili doğrulama mekanizmalarının işletilmesi" olduğunu söyledi ve kayyum gibi konuların gündeme gelmesinin komisyonu asıl amacından uzaklaştırdığını savundu. Bu tür tartışmaların, süreci siyasi rekabete çektiğini ve çözümden uzaklaştırdığını belirtti.
"İdeolojik Bağnazlıklar Süreci Enfekte Ediyor"
AKP Kayseri Milletvekili Ayşe Böhürler de Yayman'a benzer bir şekilde, "ideolojik bağnazlıkların, kültürel birtakım konuların" komisyon gündemine gelmesini "süreci enfekte eden bir durum" olarak değerlendirdi. Böhürler, komisyonun ana konusunun bu olmadığını belirterek, tartışma sınırlarının genişletilmesinin çözüm üretme noktasından uzaklaşmaya neden olacağını söyledi. Ayrıca, sürece ilişkin "güvenlikçi bir yaklaşım sergileme" eleştirilerine karşı, propagandanın silahla yapıldığı bir yerde güvenlikçi yaklaşımın da sergileneceğini vurguladı.
Diğer Vekillerden Hukuk ve Güvenlik Vurgusu
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Cüneyt Yüksel, terörsüz Türkiye hedefine ulaşmak için "geniş toplumsal ve siyasal uzlaşmayı" barındıran hukuki düzenlemelerin önemine dikkat çekti. Baroların bu süreçte kritik bir rol oynayacağını belirten Yüksel, hakları kısıtlamak yerine, sürecin başarıyla sonuçlanması için gerekli koşulların oluşturulması gerektiğini vurguladı. AK Parti Ankara Milletvekili Kürşad Zorlu ise sayıları 62 bini aşan güvenlik korucularının da komisyonda dinlenmesi gerektiğini belirterek, bu kesimin sahayı çok iyi bildiğini ve süreçten doğrudan etkilendiğini söyledi.