Halk TV'de Seda Selek ile Haber Masası programına katılan İsmail Saymaz, AKP’li Şamil Tayyar ile Cumhurbaşkanı başdanışman Mehmet Uçum arasındaki çatışmanın yeni değil önceden devam eden bir durum olduğunu söyledi.

Çatışmanın nedeninin ise Uçum'un AKP'li olmayıp kendisini dışardan birisi olarak tanımlaması olarak ifade eden Saymaz, başsavcı Akın Gürlek'i arama konusunda da gündem olacak iddiaları dile getirdi.

Saymaz'ın aktardığı bilgilere göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına yakın kaynaklar, Uçum'un Akın Gürlek'i aradığını ve Epözdemir'in tahliyesi nedeni ile telkinde bulunduğunu söyledi.

Saymaz, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına yakın kaynaklara göre sadece Uçum'un değil, eski AKP Meclis Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı'nın da Gürlek'i bu nedenle aradığını söyledi.

Öte yandan diğer bir iddiaya göre Uçum, Gürlek'i hiç aramadı. Söz konusu iddialar nedeni ile de dava açacağını aktardı.

Saymaz'ın yayına katılarak aktardığı son bilgiler şu şekilde:

Burada gördüğüm kadarıyla işte ağırlık merkezi yolsuzluk, rüşvet soruşturmasında. Diğeri de 2014 yılında Michael Rubin'in ve bir grup Amerikalının Rezan Öpözdemir'le katıldığı toplantıda fotoğraf vermelerine dair bir soruşturma. Yani o da tabii, Suada'da açıkta, herkesin içinde askeri casusluk yapılacak değil herhalde. Rezan Öpözdemir'in de FETÖ'cü olmadığı aşikar. Dolayısıyla o soruşturma biraz daha zayıf.

İKTİDAR BLOĞUNDA FAY HATTI KIPIRDADI

Şimdi Rezan Öpözdemir bundan ötürü gözaltına alındı. Alındığı andan itibaren zaten iktidar bloğunda var olan taşlar yerinden oynadı ve fay hattı kıpırdadı.

UÇUM'UN GÜRLEK'İ TAHLİYE İÇİN ARADIĞI İDDİASI

Şimdi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına yakın kaynaklara göre ve Şamil Tayyar'ın da iddiasına göre, Cumhurbaşkanı Hukuk İstişareleri Kurulu Başkanvekili ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum'un, Başsavcı Akın Gürlek'i arayarak Rezan Öpözdemir'in tahliye edilmesi yönünde telkinde bulunduğu, hatta bazılarına göre baskı yaptığı ileri sürüldü.

SADECE UÇUM DEĞİL, AYŞENUR BAHÇEKAPILI DA ARADI İDDİASI

Hatta Mehmet Uçum'un yanı sıra eski AK Parti Meclis Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı'nın da aradığını iddia edenler var. Akın Gürlek'in ise buna karşılık Rezan Öpözdemir'in cep telefonundaki bilgilere ulaşmak istediği, Epözdemir'in de telefonunun şifresini vermediği ileri sürülüyor.

UÇUM CEPHESİ: HEDEF ALANLAR TROLL

Şimdi bunun karşısında Mehmet Uçum cephesi açıklama yaptı. Dün akşam Mehmet Uçum'un avukatları açıklama yaptı. Şamil Tayyar'ı hedef alarak dava açacaklarını söylediler. Şamil Tayyar hakkında suç duyurusunda bulunacaklar. Mehmet Uçum cephesinden de görüştüğümde bana şöyle aktardılar. Dediler ki bir kere yani Mehmet Uçum'u hedef alanların bir bölümünün trol olduğunu ifade ediyorlar. Yani işte trol diye niteledikleri isimler kim? Zihni Çakır, Fatih Tezcan. Bu ve benzeri isimlerin trol olduğunu iddia ediyorlar ve yargılamaları kirlettiklerini, soruşturmaları kirlettiklerini, nasıl oluyor da kişiler gözaltına alındığında hemen bu dosyaların delilleri bunların eline ulaşıyor diyerek eleştiri getiriyorlar.

İDDİALARI ŞİDDETLE REDDEDİYORLAR

Bir diğeri, Mehmet Uçum'un kesinlikle herhangi bir telefon açma teşebbüsünde bulunmadığını ileri sürüyorlar. Bununla ilgili de Mehmet Uçum'un harekete geçeceğini ve dava açacağını belirtiyorlar. Özellikle şu vurgu önemli: Yani soruşturmalardaki bazı belge ve dokümanların, trol diye niteledikleri ve suçladıkları, AK Parti'ye yakın işte Fatih Tezcan, Zihni Çakır ve benzeri isimler üzerinden dolaştırılmasına fevkalade üzülüyorlar ve onlar da bunu yani geri almak durumundalar, iddiaları şiddetle reddediyorlar.

TAYYAR İLE UÇUM ARASINDAKİ GERİLİM YENİ DEĞİL

Şimdi tabii Şamil Tayyar ve Mehmet Uçum arasındaki gerilim yeni değil. Daha önceden de vardı. Daha önce de Şamil Tayyar, Mehmet Uçum'u hedef almıştı. Çünkü Mehmet Uçum'u dışarlıklı görüyordu. Mehmet Uçum, AK Partili değil. Mehmet Uçum kendisini Cumhurbaşkanının yol arkadaşı diye niteliyor. Onunla kader birliği yaptığını ifade ediyor. Kendisi de yani AK Parti'den çok Beştepe içerisinde görev alıyor ve pozisyonu işte özellikle yargıda bir ağırlığının olduğu, büyük bir ağırlığının olduğu biliniyor ve yani öyle kendisini AK Partili, muhafazakar diye de nitelemiyor bildiğim kadarıyla.

BEŞTEPE'DE EN KOLAY HEDEF OLARAK UÇUM'U GÖRÜYORLAR

Dolayısıyla Beştepe içerisinde en kolay hedef alınabilecek unsurlar, aslında Şamil Tayyar gibi kendisi AK Parti alanında siyasetçiler açısından Beştepe'de en kolay hedef alınabilecek kişi olarak herhalde Mehmet Uçum'u görüyorlar. Çünkü Mehmet Uçum, AK Partili değil ve olmadığını da beyan ediyor.

Metin Külünk o da bu tartışmaya dahil oldu. Çok ilginç bir ifade kullandı. Cumhurbaşkanına seslenerek Beştepe'nin işte Erdoğan karşıtı olduğunu iddia etti.

UÇUM, AKP İLE MHP'NİN LEHİM NOKTASI

Yani Mehmet Uçum, Cumhur İttifakı'nda AK Parti ile MHP'nin lehim noktası. Yani, tam olarak kesiştikleri yerde duruyor. Hem yeni anayasa tartışmasında, hem işte bu yargısal süreçlerde, tam olarak kesiştiği yerde duruyor. O bakımdan, Mehmet Uçum, yani herhangi bir elinin tersiyle geçiştirilecek bir aktör değil.

ERDOĞAN ATTIĞI TWEET İLE GÜRLEK'E DESTEK VERDİ

Bunu vurgulamak isterim. Yani Erdoğan böyle Mehmet Uçum'dan vazgeçmez ama şunu da söyleyeyim. Sayın Cumhurbaşkanı da dün attığı tweet'te bence Akın Gürlek'e destek verdi. Akın Gürlek'in yürüttüğü soruşturmaya destek verdi.

GÜRLEK'İN YAKIN ÇEVRESİNE ŞİKAYETİ: İMAMOĞLU'NDA BU KADAR OLMADI

Yani Akın Gürlek'in de, yargıda çok güçlü bir aktör olduğunu da göz ardı etmemek gerekir. Sonuçta, yani Rezan Öpözdemir'i gözaltına alarak iktidar bloğundaki taşları oynattı. Bu da dikkat çekici bir durum. Hatta Akın Gürlek'in işte yakın çevresine, İmamoğlu soruşturmasında bile bu kadar olmadı diye şikayet ettiğini duydum.

BU KAVGA İKTİDAR BLOĞU İÇERİSİNDEKİ BİR KAVGA

Bunu Şamil Tayyar da ima etti. Ben de duydum. Yani böyle bir trafiğin İmamoğlu soruşturmasında bile olmadığını ifade etti. Bu bakımdan, eee, yani herkes AK Partili. Onu önce bir şunu söyleyeyim: Herkes Erdoğan'cı. Herkes AK Partili. Yani bu, bu kavga, iktidar bloğu içerisindeki bir kavga. Bu kavga aynı zamanda iktidarın yargı aygıtındaki pratiklere ilişkin bir kavga. Bunu da görmek gerekir.

BU KAVGA DAHA DEVAM EDER

Sonuçta, iktidar bloğu... Şöyle, yani bu kavga daha devam eder. Mesela Rezan Öpözdemir esasında AK Partili bir avukat değil. Hatta yer yer CHP'ye yakınlaştığı zamanlar da oldu. Fakat son dönemde, 19 Mart operasyonundan sonra İmamoğlu'nu çok sert eleştirdi. Özellikle diploma meselesinde ekranlarda çokça savcılığın argümanlarını dillendirdi. Bu bakımdan, hatta Savcı Akın Gürlek'e yakın olduğu yorumu da, belki durumunu da bunlar pekiştirdi. Dolayısıyla, Rezan Öpözdemir'in durumu, yargı camiasında, medyada, saray bürokrasisinde birden çok taşı yerinden oynatan bir hamle.

EPÖZDEMİR YARIN SAVCILIĞA ÇIKARILACAK

Ve şimdi Rezan Öpözdemir üzerinde böyle bir iktidar içi gerilim var. Fakat tabii diğer taraftan, Rezan Öpözdemir'e de, zannedersem, 19 Mart soruşturması nedeniyle muhalefet de sahip çıkmıyor. Yani, avukatların, bazı avukatların, bazı muhalif avukatların, baronun falan genelde sahip çıkmasını beklerdiler, o da olmadı. Bu tartışmanın ben süreceğini düşünüyorum. Yani bugün yarın, yarın, bir gün daha uzatıldı. Rezan Öpözdemir yarın, savcılığa çıkarılacak.

BU KAVGA MHP'YE TEMAS EDEN GERİLİMİ BAŞLATABİLİR

Yani, bu kadar uzun tutulmuş olması, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, ben telefon dinlemem, şeklinde bir tavrıdır aynı zamanda. Yani tutuyorum, soruşturmamı sürdürüyorum. Tavrı öyle anlaşılıyor. Ama dediğim üzere, Mehmet Uçum'un bu tartışmaya çekilmiş olması, iktidar bloğunda, MHP'ye de temas eden, gerilimi başlatabilir.