15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi davası hükümlüsü eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk, yeniden yargılanmaya başladığı davada savunma yaptı. Öztürk, o gece dönemin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın verdiği talimatları yerine getirdiğini öne sürerken, darbenin önlenebileceğini belirterek "En hafif tanımlamayla görevi ihmal vardır. Bu darbe önlenirdi. 2,5 saat refleks gösteremeyenlere yazıklar olsun" ifadelerini kullandı.
Gazeteci Müyesser Yıldız'ın haberine göre, Yargıtay'ın kısmi bozma kararının ardından Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden görülen Genelkurmay Çatı Davası'nda savunmasını yapan Akın Öztürk, "Nasıl olduysa, birimiz 15 Temmuz’un kahramanı, birimiz 1 numara olduk. Artık bu tiyatronun parçası olmak istemiyorum" dedi. Öztürk, savunmasında Hulusi Akar, Yaşar Güler ve eski Milli Savunma Bakanı Fikri Işık gibi isimlerin tanık olarak dinlenmesini talep etti.
"Tuğrul Türkeş, Zekai Aksakallı, Sadık Üstün, Nihat Kökmen tanık olark dinlenilsin"
“15 Temmuz’da tümüyle Hulusi Akar’ın verdiği talimatları yerine getirdim. Ama nasıl olduysa, birimiz 15 Temmuz’un kahramanı, birimiz 1 numara olduk. Artık bu tiyatronun parçası olmak istemiyorum. O yüzden savunma yapıp yapmamayı çok düşündüm, ancak son kez anlatmaya karar verdim. Öncelikle Hulusi Akar, Yaşar Güler, Abidin Ünal, eski Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Hulusi Akar Çankaya Köşkü’ne gittiğinde karşılayan Tuğrul Türkeş, Zekai Aksakallı, Sadık Üstün, Nihat Kökmen’in tanık olarak dinlenmesini ve tüm kamera kayıtlarının ham hallerinin dosyaya kazandırılmasını istiyorum.”
Öztürk, darbe girişimiyle alakalı, "Bunun arkasında bazı güçlerin olduğu da gerçektir; ama alınması gereken tedbirler alınmamıştır. En hafif tanımlamayla görevi ihmal vardır. Bu darbe önlenirdi. 2,5 saat refleks gösteremeyenlere yazıklar olsun" ifadelerini kullandı.
"Hulusi Akar, Abidin Ünal gelecek diye bekledim"
Akın Öztürk, tırnaklarının arasına asit döküldüğünü, sadece kendisine demir kelepçe takıldığını, gördüğü darplar sonucu dişlerinin kırıldığını ve kulağının parçalandığını, ölümle tehdit edildiğini, genç askerlerin üzerine salındığını söylerken, “O süreçte bir gözüm kapıda; aha Hulusi Akar, Abidin Ünal gelecek, ‘Durun, ne yapıyorsunuz? Bizle beraberdi.’ diyecekler diye bekledim. Demek ki, erkeklik buymuş” diye konuştu.
Görüntülere rağmen, “İşkence yoktur” denildiğini, dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın da, vücudundaki yaraların helikoptere ateş açılması sonucunda düşünce oluştuğunu öne sürdüğünü belirten Akın Öztürk, mahkeme heyetine, Emniyete gitmeden hemen önce evinde çekilmiş fotoğraflarını gösterdi.
"Uludere Emrini Kimin Verdiğini Biliyorum"
Savunmasında 2011'deki Uludere katliamıyla ilgili de konuşan Öztürk, olayın meydana geldiği tarihte İzmir Hava Eğitim Komutanı olduğunu ve silahlı birliğinin bulunmadığını belirterek sorumluluğunun olmadığını savundu. Öztürk, "Emri kimin verdiğini biliyorum, ama şimdi değil zamanı gelince söyleyeceğim. Ceridelerde geçiyor. O bombalamaya Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndan itiraz edeni de biliyorum" dedi.
Darbe girişiminin bir numarası olduğu suçlamasıyla 141 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Öztürk'ün bütün rütbeleri sökülerek mal varlığına el konulmuştu.
Uludere'de neler yaşandı?
28 Aralık 2011'de Şırnak'ın Uludere ilçesinde bulunan Roboski (Ortasu) köyünden Irak'a geçen bir grup kaçakçı, F-16 savaş uçakları tarafından vurulmuş, olayda 17'si çocuk 34 kişi yaşamını yitirmişti.





