BirGün'den Berkay Sağol'un haberine göre Aile Hekimliği uygulamalarında büyük kaosa neden olacağı düşünülen ve 1 Temmuz 2021’de yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ne tepki olarak aile hekimliği çalışanları iş bıraktı.

İzmir Aile Hekimleri Derneği (İZAHED) Başkanı Funda Müftüoğlu, yürürlüğe girenin ‘Aile Hekimliği Sözleşme Ve Ödeme Yönetmeliği' olsa da aslında ceza yönetmeliği olduğunu vurgulayarak, "Ne acıdır ki 2021 Türkiye’sinde maaşı azalan ve kesintiye uğrayan tek meslek grubu aile hekimliği sisteminde çalışan hekim ve aile sağlığı çalışanlarıdır. Bu yönetmelikle yalnızca göstermiş olduğumuz özveri ve harcadığımız emeğin karşılığı olarak aldığımız maaşımızın düşürülmesi planlanmamış, özlük haklarımız ve iş güvencemiz de, hakkaniyetli olmayan ceza uygulamaları ve puanları ile tehdit altına girmiştir" dedi.

Bir aile hekiminin “Gidin aşı olun” demesinin bile 50 ceza puanı almasına neden olduğunu söyleyen Dr. Müftüoğlu, “Aynı Aile hekimi ikinci kez benzer bir konuda demeç vermesi durumunda, iki katı puanla yani 100 ceza puanı ile cezalandırılacak ve sözleşmesinin feshedilmesi ile karşı karşıya kalacaktır. Bu yönetmeliğe göre, entegre olarak hizmet vermekte olan Aile Sağlığı Merkezlerinde, hastalık vb. bir sebeple raporlu olsa bile 5 kez nöbete gelmemek, sözleşme fesih sebebi sayılmıştır. Bu durum en basit insan hakkı olan, yaşam ve sağlık hakkının gasp edilmesi demektir. Bir Aile Hekimi, rahatsızlığı sebebiyle hastalansa bile bu yönetmeliğe göre cezaya maruz kalacaktır” diye konuştu.

"VAR OLAN HAKLARIMIZ DA ELİMİZDEN ALINACAK"

ASM’lerde aşılamaların başladığı günden itibaren istenen aşılama hızına ulaşıldığını belirten Dr. Müftüoğlu, “Aile Sağlığı Merkezlerinde hastaların hangi hekimde kayıtlı olduklarına ve nerede oturduklarına bakılmaksızın müracaat eden herkese aşı uygulanmıştır. Aşı tedariğinde yaşanan sıkıntılar nedeniyle, aşı verilmeyen Aile sağlığı merkezlerine, önlenemeyen hasta yoğunluğu ile karşı karşıya kalan Aile Sağlığı Merkezleri, her tür şiddete maruz kalınabilen yerlere dönüşmüştür. Aile Sağlığı Merkezi çalışanlarına reva görülen mevcut ücret politikası, göstermiştir ki ‘Hakkınız ödenmez’ söylemi ile kastedilen gerçekten hakkımızın ödenmeyeceği ve var olan haklarımızın da elimizden alınacağıdır” ifadelerini kullandı.

Dr. Müftüoğlu, şunları söyledi: “Tek taraflı olarak aile hekimlerini, Aile Sağlığı Merkezi çalışanı sağlık emekçilerini iş güvencesinden ve insan onuruna yaraşır bir ücretten yoksun bırakan, yoksulluk sınırının altında ve hatta açlık sınırında yaşamaya zorlayan bu yönetmeliği kabul etmeyeceğimizi, adil, uygulanabilir bir yönetmelik yürürlüğe girene dek, sahadan aldığımız güçle, iş bırakma dahil her tür eylemle, mücadeleye devam edeceğiz.”

"ADETA SAĞLIK EMEKÇİLERİYLE DALGA GEÇİLDİ"

'Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ne karşı Türkiye genelinde basın açıklamaları düzenledi. Manisa’da Laleli Aile Sağlığı Merkezi önünde yapılan açıklamada, sözleşmenin ceza yönetmeliği olduğunu vurgulandı. Açıklamalarda kamuoyuna demeç veren aile hekimlerinin puanlama sistemi üzerinden cezalandırılmak istenmesine tepki gösterildi.

SES Manisa Şube Eş Başkanı Figen Pehlivan Demirel, “Aile hekimliği sisteminde bugüne kadar yapılan değişikliklerin hiçbiri ne toplum sağlığını öncelemiş ne de çalışanların memnuniyeti önemsemiştir. Aile Hekimliği uygulama yönetmeliğinin bugüne kadar her değişiklikte geriye gidilmiş hak kayıpları hatta cezalandırmalar oluşturulmuştur. Sonuç ise beklenti ve taleplerimizin karşılanması bir yana bir öncekinden daha da kötü bir düzenleme olmuştur. Adeta sağlık emekçileriyle dalga geçilmiştir” dedi.

"İŞ GÜVENCESİ BU YÖNETMELİKLE SONA ERDİ"

Böyle bir düzenlemenin kabul edilmesinin mümkün olmadığını söyleyen Demirel, “Aile hekimliği uygulamasında iş güvencesi bu yönetmelikle sona ermiştir. Açığa alma, sözleşme yenilememe gibi olağanüstü yetkiler, tüm hukuk kuralları çiğnenerek verilmiştir. Aile sağlığı çalışanı açığı tüm ülkede yüzde 15 oranında devam ederken, teknik ve eğitim alt yapısı olmadan bu kadar büyük bir iş yükünün pandemi döneminde pozitif performans adı altında negatif olarak verilmesini kabul etmiyoruz” diye konuştu.

Demirel talepleri ise şu şekilde sıraladı:

“-ASM sözleşmeleri de toplu sözleşmeye dahil olmalıdır.

-Nüfusa ve performansa dayalı sağlık hizmeti yerine bölge tabanlı hizmet sunumu yapılmalıdır.

-ASM cari giderleri Sağlık Bakanlığı tarafından karşılanmalıdır.

-Kamu dışı ve taşeron çalışanlar kadroya alınmalıdır.

-ASM’de çalışan emekçilerin senelik izin, hastalık izni ve sendika izinlerinin kullanımında izni kullanan kişinin kendi yerine birini bulma şartı kaldırılmalı ve hiçbir ücret kesintisi yapılmalıdır.”