Mezopotamya İslami Araştırmalar Federasyonu tarafından "Demokratik İslam'dan Barış ve Demokratik Topluma Doğru" temasıyla düzenlenen 1. Olağan Kongresi'ne bir mesaj gönderen Abdullah Öcalan, İslam'ın özüne ve güncel yorumlanış biçimlerine dair önemli değerlendirmelerde bulundu. İslam'ın temelinde özgürlük, adalet ve eşitliğin yattığını vurgulayan Öcalan, günümüzde mevcut devletçi ve cemaatçi yapıların bu özü yitirdiğini savundu. Kapitalist modernitenin dini bir iktidar ve talan aracına dönüştürdüğünü ifade eden Öcalan, toplumsal sorunların çözümü ve barış ortamının tesisi için adres olarak Demokratik İslam anlayışını işaret etti.

Medine Vesikası'nın ruhuna dönülmeli

Öcalan, mesajında Demokratik İslam kavramını Medine Vesikası'nın ruhuna dönüş olarak tanımladı. Bu tarihi sözleşmenin farklı inançların, halkların ve kültürlerin kendi öz iradeleriyle, herhangi bir baskı olmaksızın bir arada yaşama iradesini temsil ettiğini belirtti. Öcalan, İslam terminolojisindeki bazı kavramlara da değinerek gerçek cihadın nefse ve zulme karşı verilen sürekli bir özeleştiri mücadelesi olduğunu, şura anlayışının ise kolektif akıl ve demokratik karar alma mekanizması anlamına geldiğini kaydetti.

Orta Doğu'nun yaralarına şifa olabilir

İslam'ın devletin veya herhangi bir grubun siyasi aracı haline getirilmemesi gerektiği uyarısında bulunan Öcalan, dinin tabandan örgütlenen özgür yaşama hizmet etmesi gerektiğini vurguladı. Demokratik İslam'ın kadın özgürlüğünü, ekolojik dengeyi ve halkların kardeşliğini merkeze alan bir uygarlık alternatifi olduğunu belirten Öcalan, Orta Doğu'nun kanayan yaralarına ancak bu demokratik yorumun şifa olabileceğini ifade etti. Öcalan mesajını, kongrede yürütülen tartışmaların demokratik toplum sürecine katkı sunması temennisiyle sonlandırdı.