ABD Senatosu, Başkan Donald Trump'ın Karayipler bölgesinde uyuşturucu taşıdığı iddia edilen gemilere ve "yabancı terör örgütleri"ne karşı ABD Silahlı Kuvvetleri'ni kullanma yetkisini sınırlandırmayı hedefleyen karar tasarısını reddetti.

TASARI 48'E KARŞI 51 OYLA REDDEDİLDİ


Demokrat senatörler Tim Kaine ve Adam Schiff tarafından sunulan tasarı, Savaş Yetkileri Kararı kapsamında Kongre onayı olmadan Trump'ın Karayipler'de askeri güç kullanmasını kısıtlamayı amaçlıyordu. Tasarı, yasa dışı uyuşturucu kaçakçılığının tek başına askeri eylemi haklı çıkaracak bir silahlı saldırı veya yakın tehdit oluşturmadığını ve bir örgütün "yabancı terör örgütü" olarak tanımlanmasının Başkan'a askeri güç kullanma yetkisi vermediğini savunuyordu. Oylamada tasarı 48'e karşı 51 oyla reddedildi.

Trump yönetiminin, 2 Ekim'de Karayipler bölgesindeki "yabancı terör örgütleri" listesine eklenen uyuşturucu kartelleriyle mücadelede "savaş durumunda" olduğunu Kongre'ye ilettiği bildirilmişti.

ABD-VENEZUELA GERİLİMİ


ABD Başkanı Trump, daha önce imzaladığı kararnameyle Latin Amerika kökenli uyuşturucu kartelleriyle mücadele için ordunun daha fazla ve etkin kullanılması talimatını vermişti. ABD hükümeti, 8 Ağustos'ta Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'nun tutuklanması veya mahkum edilmesine ilişkin bilgi sağlanması karşılığında ödülü 25 milyon dolardan 50 milyon dolara yükselttiğini duyurdu.

Maduro'nun, 10 yılı aşkın süredir ABD'ye uyuşturucu kaçakçılığından sorumlu "Cartel de los Soles"in liderliğini yaptığı öne sürülürken, ABD Hazine Bakanlığı, 25 Temmuz'da bu örgütü "Özel Olarak Belirlenmiş Küresel Terörist" olarak tanımlamıştı. Trump'ın talimatıyla Karayipler bölgesine, Venezuela açıklarına bir denizaltı ve 7 savaş gemisinden oluşan bir deniz gücü gönderildi. ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, ABD ordusunun Venezuela'da rejim değişikliği dahil operasyonlara hazır olduğunu ifade etti.

ABD'nin Venezuela açıklarında bazı tekneleri "uyuşturucu kaçakçılığı" gerekçesiyle hedef alması, Venezuela yönetimi ve uluslararası kamuoyunda eleştirilere neden oldu. Yapılan saldırıların "uluslararası hukuka aykırı olduğu" savunuldu.