ABD, 1638 gündür tutuklu olan Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı ve iş insanı Osman Kavala’nın hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs suçlamasından, takdir indirimi olmaksızın ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırılmasını kınadı.

ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan bakanlık sözcüsü Ned Price'ın imzasını taşıyan açıklamada, Kavala'nın çarptırıldığı cezanın "insan haklarına, temel hak ve özgürlüklere ve hukukun üstünlüğüne aykırı olduğu" ifade edildi.

"TÜRKİYE VATANDAŞLARININ HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİNE SAYGI DUYUN"

Kararın Washington'ı "derinden rahatsız ettiği ve hayal kırıklığına uğrattığı" belirtilirken, Ankara'ya "siyasi yargılamalara son verin ve Tüm Türkiye vatandaşlarının hak ve özgürlüklerine saygı duyun" çağrısı yapıldı.

Ned Price, "Türkiye'de hala sivil toplum, medya, siyasi ve iş dünyası liderlerinin yargı tacizine maruz bırakılması bizi ciddi anlamda endişelendiriyor. Yapılanlar arasında uzun süre yargısız tutuklama, çok geniş terörizme destek iddiaları ve hakaret davaları var" ifadelerini kullandı. 

"Türk halkı cezalandırılmaktan korkmadan insan haklarını ve temel özgürlüklerini kullanabilmelidir" denilen açıklamada ABD Dışişleri Bakanlığı, ifade özgürlüğü ve barışçı toplanma hakkının Türk Anayasa'sı tarafından korunduğuna da dikkat çekti. ABD ayrıca Türkiye'nin bu hakları halka tanımasının uluslararası hukuk ve AGİT taahhütleri kapsamında da gerekli olduğunu vurguladı. 

"OSMAN KAVALA SERBEST BIRAKILMALI"

Price, "Bir kez daha Osman Kavala'nın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı doğrultusunda serbest bırakılması; ayrıca tüm keyfi tutuklamaların sonlandırılması için Türkiye'ye çağrı yapıyoruz" ifadelerini kullandı.

AB: SONUÇLARI OLACAK

Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor ve AB-Türkiye Parlamento Delegasyonu Başkanı Sergey Lagodinsky ortak bir açıklama yayınladı.

Açıklamada, “Türk yargısı bugün, Osman Kavala'yı hükümeti devirmeye teşebbüs ettiği iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum ederek tahminlerin en kötüsünü doğruladı. İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nin bu üzücü kararı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarına açıkça hor görüyor ve Avrupa Konseyi'nde devam eden ihlal prosedürleri bakımından da kesinlikle sonuçları olacaktır” ifadelerini kullandı.