DÜNYA

ABD Başkanı Trump: Orta Doğu’da barış dönemi başladı; birlikte, muhteşem, büyük ve kalıcı bir barış inşa edeceğiz

Mısır’ın Şarm El-Şeyh kentinde düzenlenen ve 20'den fazla ülke liderinin katıldığı “Gazze Barış Zirvesi”nde, Hamas ile İsrail arasında imzalanan ateşkes anlaşması dünya kamuoyuna duyuruldu. Zirvenin açılış konuşmasını, ABD Başkanı Donald Trump yaptı. Liderlerin ortak bildiriyi imzalamasından sonra Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Trump’ın yanı sıra Katar Emiri Şeyh Tamim Al Sani ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Gazze ateşkesi konusundaki çabalarından dolayı teşekkürlerini iletti.

Abone Ol

Mısır’ın Şarm El-Şeyh kentinde düzenlenen Gazze Barış Zirvesi’nde, İsrail ve Hamas arasında ateşkes ilan edildi. ABD Başkanı Donald Trump, “Bu, herkesin imkansız dediği şeyi başardığımız bir gün” diyerek liderlere teşekkür etti. Zirvede, Türkiye, Katar ve Mısır’ın barış sürecine katkıları öne çıktı. Trump, “Birlikte, imkansızı başardık: ‘Orta Doğu’da barış.’ Bu akşam kutladığımız bu büyük atılım, sadece Gazze'deki savaşın son bulmasından ibaret değil. Tanrı'nın yardımıyla, bu tüm güzel Orta Doğu için yepyeni bir başlangıç olacak… Birlikte, muhteşem, büyük ve kalıcı bir barış inşa edeceğiz” dedi.

Mısır’ın Şarm El-Şeyh kentinde düzenlenen ve 20'den fazla ülke liderinin katıldığı “Gazze Barış Zirvesi”nde, Hamas ile İsrail arasında imzalanan ateşkes anlaşması dünya kamuoyuna duyuruldu. Zirvenin açılış konuşmasını, ABD Başkanı Donald Trump yaptı. Liderlerin ortak bildiriyi imzalamasından sonra Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Trump’ın yanı sıra Katar Emiri Şeyh Tamim Al Sani ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Gazze ateşkesi konusundaki çabalarından dolayı teşekkürlerini iletti. Sisi, “İki devletli çözümün uygulanması için siyasi bir ufuk yaratma umuduyla Gazze planına desteğini” yineledi.

Daha sonra ikinci bir konuşma yapmak üzere kürsüye davet edilen Trump, “Bu, bölgedeki ve dünyadaki insanların uzun süredir çalıştığı, çabaladığı, umut ettiği ve dua ettiği bir gün. Son bir ayda gerçekten akıl almaz şeyler yapıldı. Kimse bunun olabileceğini düşünmemişti. Az önce imzaladığımız tarihi anlaşmayla milyonların duaları nihayet kabul oldu” dedi.

“Yıllarca süren acı ve kan dökülmesinden sonra, Gazze’deki savaş sona erdi”

Donald Trump, şöyle konuştu:

“Bildiğiniz gibi, rehineler geri getirildi ve ne yazık ki hayatını kaybedenlerle ilgili çalışmalar da devam ediyor. Birlikte, herkesin imkansız dediği şeyi sonunda başardık. Artık Orta Doğu’da barış var ve bu çok basit bir ifade: ‘Orta Doğu’da barış.’ Bunu yıllardır duyuyoruz ama kimse bunun gerçekleşebileceğine inanmamıştı ama artık başardık. Ön sıralarda oturan ve arkamda ayakta duran herkesi tebrik etmek istiyorum. Bunlar büyük liderler…

Yıllarca süren acı ve kan dökülmesinden sonra, Gazze’deki savaş sona erdi. Yüzlerce kamyon dolusu gıda, tıbbi ekipman ve diğer yardımlar ki çoğu bu salondaki insanlar tarafından finanse edildi, artık bölgeye ulaşıyor. Siviller evlerine dönüyor, rehineler ailelerine kavuşuyor. Sahne arkasında izlerken, sevgi ve keder seviyesini gördüm, hayatımda böyle bir şey görmedim. Çok etkileyiciydi. Annesini, babasını uzun zamandır görmemiş insanlar... Küçük, derin bir tünelde yaşamışlar… Sevgi seviyeleri inanılmaz. Bunu görmek çok güzel.

Bir yandan bu yaşananların korkunçluğu, diğer yandan yeniden kavuşmanın güzelliği... Yeni ve güzel bir gün doğuyor ve şimdi yeniden inşa başlıyor. Yeniden inşa belki de en kolay kısmı olacak. Zor olan kısmı, geride bıraktık. Geri kalan işler kolayca hallolacak. Çünkü nasıl yeniden inşa edileceğini hepimiz biliyoruz. Biz dünyada en iyi inşa eden milletiz. Bu inanılmaz atılımın gerçekleşmesinde katkısı olan Arap ve Müslüman ülkelerine derin minnettarlığımı ifade etmek istiyorum. Gerçekten büyük katkılar sağladınız.”

Trump’tan Sisi’ye teşekkür

Trump, Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi’ye hem barış anlaşmasına katkıları hem de kendisine verilen resmi karşılama nedeniyle teşekkür etti. Trump, zirve öncesinde kendisine eşlik eden Mısır Hava Kuvvetleri’nin altı savaş uçağından oluşan hava eskortunu “etkileyici ve görkemli” sözleriyle değerlendirdi. Trump, savaş uçaklarının fiyatlarını bildiğini söyleyerek, “Epey para verdiniz ama iyi bir anlaşma yaptınız. O uçaklar gerçekten çok iyi” diyerek Sisi’ye esprili bir şekilde teşekkür etti.

Trump ayrıca, zirve öncesi kendisine verilen Mısır’ın en yüksek devlet nişanı olan ‘Nil Nişanı’ için de özel teşekkürlerini iletti. “Bu büyük bir onur” diyen Trump, Nil Nehri’ni “muazzam ve güzel bir nehir” olarak nitelendirdi.

Trump’tan Katar Şeyhi’ne taziye mesajı

Trump, Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Al Sani’ye özel bir teşekkür mesajı ileterek hem kişisel dostluklarına vurgu yaptı hem de Katar'da yaşanan acı kayıplar nedeniyle başsağlığı dileklerinde bulundu. Trump ayrıca Katar’da yaşanan trajik bir kazaya da değinerek taziye mesajı verdi:

“Değerli diplomatlarının hayatını kaybettiği trajik trafik kazası nedeniyle Katarlı kardeşlerimize başsağlığı dileklerimi iletmek istiyorum. O diplomatların bazılarını bizim insanlarımız da tanıyordu ve onların olağanüstü insanlar olduğu söyleniyordu. Bu nedenle lütfen üzüntümüzü ve en içten dileklerimizi kabul edin. Gerçekten zor bir kayıptı, çok zordu" dedi.

“Erdoğan ile başından beri aramızda çok iyi bir ilişki var”

Trump, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik sözlerinde, “Bu olağanüstü vesileyle, Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’a da içten teşekkürlerimizi sunmak istiyorum. Ne zaman ihtiyacım olsa, o hep oradadır. Gerçekten çok sert bir adam, olabileceği kadar sert, ama biz onu seviyoruz” dedi ve “O yüzden size çok teşekkür etmek istiyorum ve eşinize, o güzel hanımefendiye de selamlarımı iletmek istiyorum” ifadelerini kullandı. Trump, Erdoğan ile olan güçlü ilişkisini vurgulayarak, “Başından beri aramızda çok iyi bir ilişki var” diye konuştu.

BAE, Suudi Arabistan ve Ürdün'e de teşekkür mesajları

Trump ayrıca, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’a özel teşekkürlerini iletti. Birleşik Arap Emirlikleri’nden (BAE) Şeyh Muhammed’e de teşekkür eden Trump, “O da gerçekten inanılmaz bir insan ve katkılarını çok takdir ediyoruz” dedi. Trump, Ürdün Kralı Abdullah’a da teşekkür ederek, “Teşekkür ederim Kral Abdullah. Burada olduğu için teşekkür ederim. Gerçekten çok yardımcı oldunuz, bunu takdir ediyoruz” şeklinde konuştu.

Pakistan Başbakanı Şerif, Trump’ı bir kez daha Nobel’e aday gösterdi

Donald Trump, Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif’i kürsüye davet etti. Şerif, konuşmasında, “Pakistan ve Hindistan arasındaki çatışmayı bitirdiği ve bir ateşkese imza atmalarını sağladığı için Trump’ı Nobel Barış Ödül’üne aday göstermiş olduğunu ve şimdi yeniden aday göstermek istediğini”bildirdi. Şerif de ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Katar Emiri Al Sani’ye teşekkürlerini iletti.

Trump’tan diğer dünya liderlerine teşekkür

Daha sonra yeniden kürsüye çıkan Trump, konuşmasında, birçok dünya liderine tek tek teşekkür etti. Ermenistan’dan Kanada’ya, Fransa’dan Hindistan’a kadar geniş bir yelpazede liderlere seslenen Trump, özellikle Azerbaycan ve Ermenistan liderlerini barıştırma sürecindeki rolünü hatırlattı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron için “O benim dostum, güzel iş çıkardın” diyen Trump, Almanya'nın yeni şansölyesine ise “Çok uzun boylu, çok zeki ve ülkesini mükemmel şekilde yönetiyor” sözleriyle övgüde bulundu.

Macaristan Başbakanı Viktor Orbán’a da özel olarak seslenen Trump, “Geçen seçimde onu destekledim, 28 puan farkla kazandı. Bu sefer daha da iyi yapacaksın. Biz seni yüzde 100 destekliyoruz” diyerek desteğini yineledi. Trump, "Irak petrol dolu bir ülke. O kadar çok petrolleri var ki, ne yapacaklarını bilmiyorlar. Çok fazla olunca, bu da ayrı bir sorun" dedi.

“Geçtiğimiz günlerde birlikte tarihi bir değişim gerçekleştirdik ve bu sonsuza dek hatırlanacak”

Trump, konuşmasına şöyle devam etti:

“Tüm bu insanlar, 20 dakikalık bir bildirimle geldiler ve bence bu muazzam bir şey. Daha niceleri burada, gerçekten çok fazla ülke var. Bu da yaptığımız işin ne kadar önemli olduğunun bir göstergesi. Çünkü yaptığımız şey gerçekten çok özel ve çok benzersiz bir şeydi. Belki de tarihte bir araya gelmiş en zengin ve en güçlü ülkeler grubu şu anda burada. Bu çok büyük bir şey. Geçtiğimiz günlerde birlikte tarihi bir değişim gerçekleştirdik ve bu sonsuza dek hatırlanacak.

Dokuz ayda çok şey yaptık. Gerçekten çok şey yaptık. Ama bu akşam kutladığımız bu büyük atılım, sadece Gazze'deki savaşın son bulmasından ibaret değil. Tanrı'nın yardımıyla, bu tüm güzel Orta Doğu için yepyeni bir başlangıç olacak. Bu andan itibaren, güçlü, istikrarlı, refah içinde bir bölge inşa edebiliriz, terör yolunu sonsuza dek reddeden, birlik içinde bir bölge. Terörü geride bırakmak ve başka şeylere odaklanmak istiyoruz. Hayat çok güzel şeylerle dolu.

“Her şey, BM zamanı şekillenmeye başladı”

Bu anlaşmaya giden son hamle, üç haftadan daha kısa bir süre önce New York’taki Birleşmiş Milletler oturumlarının arka planında başladı. Bu odada bulunan birçok kişiyle orada görüştüm ve her şey o zaman şekillenmeye başladı. Birçoğunuzu uzun zamandır tanıyorum. Siz benim dostumsunuz. Harika insanlarsınız. Açık konuşayım, birkaç kişiden pek hoşlanmıyorum ama kim olduklarını söylemeyeceğim. Gerçi, düşündüm de, belki de bir gün öğrenirsiniz. Ama çoğunuzu gerçekten çok seviyorum ve çok saygı duyuyorum. Belki de bu daha önemli.

Dinledik, fikir alışverişi yaptık, birlikte ilerledik ve işi tamamlayana kadar durmadık. Barışın ilk adımları her zaman en zor olanlardır ve bugün o adımları attık. Bunları bir araya getirdik ve kimsenin mümkün olduğunu düşünmediği şekilde, çok güzel bir bileşim oluşturduk. Bildiğiniz gibi, az önce İsrail’den geldim. Orada bulunmak, olanları görmek, bizim yaptığımız şeyleri görmek… İnanılmaz bir gündü. Burada bulunan herkes gibi, İsrail halkı da savaşın sona ermesinden dolayı büyük bir mutluluk içinde.

“Bu gerçekten yeni bir dönem olacak”

Birçoğunuzun ülkelerinde sokaklarda dans edildiğini gördük. İsrail’de de sokaklarda dans edildi. Haftalardır kutlamalar yapılıyor, bu barışın bir ihtimal dahi olduğunu duyduklarından beri. Rehinelerin geri dönüşüne çok sevindiler ve bölge için yepyeni bir dönemin başlamasından dolayı heyecanlılar. Bu, gerçekten yeni bir dönem olacak. Onlar da harika ortaklar olacaklar.

“Daha fazla ülkenin İbrahim Anlaşmaları'na katılacağını göreceğiz”

Umuyorum ki herkes İbrahim Anlaşmaları’na katılır. Daha fazla ülkenin, İbrahim Anlaşmaları'na katılacağını göreceğiz. İlk başta katılan dört harika ülke vardı ve onlar hep sadık kaldılar. Bugün bile hala birçok kişi, bu anlaşmaya katılmaktan bahsediyor. Çok fazla kişi, bana bu konuda konuştu ve bu gerçekten ABD için büyük bir övgü olacak. ABD, Orta Doğu'da çok çalıştı.

Gerçekten de her şeyin bir arada kalmasını sağlayacak. Ve bu ülkeler çok başarılı olacak çünkü ilk dört ülke zaten çok başarılıydı. Zaten zenginlerdi ama bu süreçle birlikte çok daha zengin hale geldiler. Bu yüzden, umuyorum ki artık herkes bu sürece katılır. Artık bahanemiz kalmadı. Ne Gazze ne de İran artık bir bahane değil. Eskiden iyi birer bahaneydi ama artık yoklar.

“Şimdi tüm ivme büyük, görkemli ve kalıcı bir barışa doğru gidiyor”

Şimdi tüm ivme büyük, görkemli ve kalıcı bir barışa doğru gidiyor. Birlikte geliştirdiğimiz 20 maddelik planı uygulamak, bu parlak geleceği inşa etmenin temelini oluşturacak. Şu anda bu plan üzerinde çalışıyoruz. Hatta üçüncü ve dördüncü aşamaya geçmiş durumdayız. Bu öyle basitçe sırayla ilerleyecek bir süreç değil. Bazı konularda çok daha hızlı ilerleyebiliriz. Ve bunu da sıralama dışında, olumlu bir şekilde yapabiliriz. Bu odadaki sorumluluk sahibi ülkelerle nasıl yapılabileceğini gösterdik. Bu odadaki insanlar inanılmaz. Farklılıkları bir kenara bıraktılar, ortak paydada buluştular ve hepimiz için daha iyi bir dünya arayışına girdiler. Bu ruh, birlikte, keyifle yaşayabileceğimiz bir hayat sürme ruhu, benim hayalim.

“Birkaç kişiyi, Barış Kurulu’na alacağız”

Birkaç kişiyi, Barış Kurulu’na alacağız. Herkes, Barış Kurulu’nda olmak istiyor. Bana ‘Sen başkan olur musun’ diye sordular. Ben de dedim ki, ‘Biraz meşgulüm ama…' Her ne gerekiyorsa, Orta Doğu'da barış için yapmaya değer. Ama gerçekten herkes kurulda olmak istiyor. Büyük ihtimalle genişleteceğiz. Çünkü bu kurulda yer almak isteyen liderler, çok üst düzey isimler var. Gazze halkı için, artık odak noktası iyi bir yaşamın temel ihtiyaçlarını yeniden sağlamak olmalı. Gazze'ye çok büyük miktarda para akacak. Yeniden inşa ve kalkınma için büyük yatırımlar yapılacak. Ama aslında ‘yeniden inşadan çok, doğrudan inşadan’ bahsediyoruz. Temizlik yapılacak, ardından inşa edilecek.

Bugün ve geçtiğimiz hafta içinde birçok güçlü, zengin ve saygın ülke bana ulaştı ve Gazze’nin yeniden inşasına yardım etmek istediklerini söylediler. Ne kadar para gerekiyorsa koyacaklarını söylediler. Elbette büyük miktarlarda para gerekiyor ama bu ülkelerin toplam servetiyle karşılaştırıldığında oldukça küçük bir miktar. Bu ülkeler, Orta Doğu'da istikrarı ve başarıyı sağlamak için devreye giriyor. Bu nedenle düşündüğünüzde, görece olarak gerçekten çok küçük bir meblağdan bahsediyoruz. Bu katkılar yapılırken, hangi ülkenin ne kadar katkı yaptığını dünyaya duyuracağım. Çünkü bunu yapanlar büyük bir takdiri hak ediyor. Gerçekten tarihi bir iş yapacaklar.

“Bu an, Orta Doğu’nun da ötesinde, dünya tarihinde, ‘tarihi’ bir an”

Bugün tarihi bir gün. Bu an, Orta Doğu’nun da ötesinde, dünya tarihinde, ‘tarihi’ bir an. Hepimiz Gazze halkını desteklemenin amacının onların yaşamlarını iyileştirmek olduğunu kabul ettik. Ama aynı zamanda, kan dökme, nefret ve teröre bir kuruş bile gitmemeli. Geçmişte olduğu gibi bu hatalara düşmemeliyiz. Bu nedenle hepimiz aynı fikirdeyiz: Gazze’nin yeniden inşası, tamamen silahsızlandırılmış bir şekilde yapılmalı.

Ayrıca dürüst bir sivil polis gücü oluşturularak halk için güvenli koşullar sağlanmalı. Daha önce de söylediğim gibi, ben de daha iyi bir geleceği güvence altına almak için ortak olmaya kararlıyım. Siz de ABD ile birlikte çalışacaksınız. Orta Doğu’nun güvenli, emniyetli bir yer olmasını sağlayacağız. Bu dünya için çok önemli bir bölge.

“Üçüncü Dünya Savaşı olursa, Orta Doğu’dan çıkmayacak”

Umarım hiçbir zaman Üçüncü Dünya Savaşı olmaz. Ama eğer olursa, Orta Doğu’dan çıkmayacak. Akıllı olursak, Üçüncü Dünya Savaşı hiç yaşanmayacak. Çalışmamız tam da burada ve şu anda başlıyor. Bu bölge, antik zamanlardan beri farklı halkların, kültürlerin, dinlerin ve ulusal karakterlerin olağanüstü bir karışımı olmuştur, belki de dünyada eşi benzeri olmayan bir yer. 3 bin yıldır çeşitli nedenlerle sürekli bir çatışma içinde olmuştur. Ama bugün, hatırlanabildiği kadarıyla ilk kez, bu kadim düşmanlıkları ve kinleri geride bırakma şansına sahibiz.

Bu süreç, insanları bir araya getirdi. Bu, Orta Doğu’daki krizlerin ilk kez insanları bölen değil, birleştiren bir örneği oldu. Artık geçmiş nesillerin kavgasının bizim geleceğimizi belirlemesine izin vermeyeceğiz. Bu yüzden birlikte, bizi bu tarihi dönüm noktasına getiren iş birliği ve iyi niyet ruhuyla ilerleyelim. Birlikte hareket edersek, Orta Doğu’nun muhteşem kaderine ulaşabiliriz: Güvenli, müreffeh, kültürlerin ve ticaretin kesişim noktası olan, insanlık inancı taşıyan bir bölge. Bu bölge, dünyanın coğrafi merkezi olacak.

Belki de bu, şimdiye kadar yapılan en büyük anlaşma olacak. Sadece bir ulus inşası değil. Sadece politik değil. Belki de bu, en büyük anlaşma olacak. Burada bulunan tüm milletlere ve bu bölgeye teşekkür etmek istiyorum. Yaşanılan tüm zorluklar, verilen tüm mücadeleler, yaşama karşı ölüm, umuda karşı sıkıntı, nefrete karşı uyum… Biz bunu istiyoruz. Ve birlikte, muhteşem, büyük ve kalıcı bir barış inşa edeceğiz.”