Avrupa Komisyonu’nun Batı Balkanlar ve Türkiye'yi kapsayan 2025 Genişleme Paketi yayımlandı. 2025 Türkiye Raporu’nda, ülkenin AB katılım müzakerelerinin askıda kalmasına neden olan demokrasi, hukukun üstünlüğü ve temel haklara saygı konularında sürekli kötüye gidişin devam etmesinden derin endişe duyulduğu belirtildi.
Raporda, son dönemde muhalefete yönelik artan yargı baskısı ve kayyum politikaları sert bir dille eleştirildi.
Yargı Kararları Sistemi Zedeledi: AİHM ve AYM İhlalleri
Rapor, Türkiye'deki yargı alanındaki gerilemenin altını çizdi:
-
Yargı Bağımsızlığı: Yargının yürütmenin kontrolü altında olmaya devam ettiği ve yargı kararlarının niteliğini olumsuz etkilediği belirtildi. Yargı organlarının muhalefet temsilcilerini seçici bir şekilde hedef aldığı tespiti yapıldı.
-
AYM ve AİHM Kararları: "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) bazı kararları hala uygulanmamış ve bazı mahkemeler ise Anayasa Mahkemesi'nin kararlarını yerine getirmeyi reddetmekte. Bu durum, sistemin bütünlüğünü ve işleyişini zedelemekte."
Yerel Demokrasi ve Muhalefete Baskı
Cumhurbaşkanlığı sistemi altında denge ve denetim mekanizmalarının etkisiz olduğu belirtilen raporda, yerel yönetimlere yönelik operasyonlar eleştirildi:
"Seçilmiş muhalefet belediye başkanlarının yargılanması ve görevden alınması, bazılarının yerine kayyum atanmasıyla yerel demokrasi daha da zayıflamıştır."
Rapor, CHP belediye başkanları ve üyeleri hakkında artan sayıda soruşturma ve dava ile HDP'ye karşı açılan kapatma davasına geniş yer verdi. Raporda, Gezi davasından tutuklu bir milletvekilinin serbest bırakılmasını öngören AYM kararının da uygulanmadığı belirtildi.
Yolsuzluk, İfade Özgürlüğü ve Dış Politika
-
Yolsuzluk: Yolsuzluğun önlenmesi için uluslararası sözleşmelere uyumlu bir çerçeve oluşturulmadığı ve herhangi bir yolsuzlukla mücadele kurumu tesis edilmediği tespiti yapıldı.
-
İfade Özgürlüğü: "Dezenformasyon Yasası" ve yeni siber güvenlik yasasının, temel hak ve özgürlüklerin daha da kısıtlanmasına yol açacağı konusunda ciddi endişeler olduğu belirtildi. Medya üzerindeki düzenleyici kurumun ayrımcı uygulamaları hayata geçirdiği kaydedildi.
-
Dış Politika: Türkiye'nin AB’nin ortak dış, güvenlik ve savunma politikasıyla uyum sağlama konusunda az siyasi irade gösterdiği ancak bölgesel konularda AB ile diyaloğa daha açık olduğu ifade edildi.