Avrupa Birliği (AB) Komisyonunun Savunma ve Uzaydan Sorumlu Üyesi Andrius Kubilius, Rusya'nın önümüzdeki 3-4 yıl içinde Birlik üyesi ülkeleri gerçek bir çatışmada test etmeye hazır hale gelebileceği uyarısında bulundu.

İtalya’nın başkenti Roma'da temaslarda bulunan ve İtalya Savunma Bakanı Guido Crosetto ile görüşen Kubilius, La Stampa gazetesine verdiği demeçte değerlendirmelerde bulundu.

RUS TEHDİDİ VE ABD BEKLENTİSİ

Kubilius, karşılarında iki temel zorluk bulunduğunu belirterek, "İstihbarat servislerimiz açıkça belirtiyor: Önümüzdeki 3 veya 4 yıl içinde Rusya bizi gerçek bir çatışmada test etmeye hazır olabilir" ifadesini kullandı.

İkinci zorluğun ise ABD'den geldiğini kaydeden Kubilius, Amerikalıların Hint-Pasifik bölgesine kaynak ayırmak zorunda oldukları için Avrupa savunmasında daha fazla sorumluluk üstlenilmesini beklediklerini söyledi.

Rus ekonomisinin bir savaş ekonomisine dönüştüğünü vurgulayan AB Komisyonu Üyesi, bu nedenle Avrupa'nın kendisini güçlendirmesi gerektiğini dile getirdi.

Dondurulmuş Rus varlıklarının, Ukrayna'nın askeri ve bütçe ihtiyaçlarını finanse etmek için kullanılmasının en iyi yol olduğunu savunan Kubilius, Rusya'nın olası bir saldırısında karşılarında 2022'den bu yana savaş deneyimi olan bir ordu bulacaklarını, ancak ne NATO'nun ne de AB'nin böyle bir deneyimi olduğunu ifade etti.

Kubilius, "Bu nedenle, Ukrayna için güvenlik garantilerini tartışmanın yanı sıra sahada test edilmiş Ukrayna savunma yeteneklerini Avrupa'ya nasıl entegre edebileceğimizi ve kendimizi nasıl güçlendireceğimizi sormalıyız" dedi.

AVRUPA SAVUNMA BİRLİĞİ İHTİMALİ

Avrupa kıtasının savunma kapasitesini güçlendirmek için İngiltere, Norveç ve Ukrayna'yı da içerebilecek yeni bir güvenlik mimarisinden ve olası bir "Avrupa Savunma Birliği"nden söz edilmesi gerektiğini belirten Kubilius, "Avrupa ordusu fikrine gelince, somut bir şey söylemek için çok erken olabilir" değerlendirmesinde bulundu.

Rusya-Ukrayna Savaşı'na ilişkin çözüm çabalarına da değinen Kubilius, "Ukrayna'yı, gelecekte Rus saldırganlığını kolaylaştıracak kadar zayıf konuma getirecek bir anlaşmadan kaçınmalıyız" ifadesini kullandı.