Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin liderleri, Rusya'nın dondurulmuş varlıklarının Ukrayna'nın ihtiyaçları için kullanılmasına yönelik plan üzerinde Brüksel'deki zirvede ortak bir karara varamadı. Zirvenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve AB Konseyi Başkanı Antonio Costa, konunun teknik ve hukuki karmaşıklığına dikkat çekti.
KOMİSYON FARKLI SEÇENEKLER GELİŞTİRECEK
AB Komisyonu Başkanı Von der Leyen, "Rusya'nın dondurulmuş varlıklarıyla finanse edilecek tazminat kredisi konusunda verimli bir görüşme yaptık. Bu toplantı konuyla ilgili netleştirmemiz gereken noktaları belirlememizi sağladı. Geliştireceğimiz farklı seçeneklerle bu konuya geri döneceğiz," dedi.
Von der Leyen, çalışmalar yürütülürken uluslararası hukuka saygı gösterildiğini vurguladı ve Ukrayna'nın savunma ve güvenlik ihtiyaçları da dâhil olmak üzere tüm gereksinimlerini karşılama taahhütlerinin sürdüğünü ifade etti. AB Komisyonu'nun, Rusya'nın hareketsiz varlıklarına odaklanarak Ukrayna'ya tazminat kredisini nasıl mümkün kılacakları üzerinde çalışacağını ve en iyi seçeneği tespit edeceğini belirtti.
LİDERLER TEKNİK ENDİŞELERİ GÜNDEME GETİRDİ
AB Konseyi Başkanı Costa ise "Avrupa'nın Ukrayna’ya desteğinin teknik, hukuki ve finansal yönleri üzerinde çalışılması gerekiyor. Bu konuya aralık ayındaki AB zirvesinde tekrar döneceğiz," açıklamasını yaptı.
Costa, farklı liderlerin ele alınması gereken teknik konuları gündeme getirdiğini belirterek, bu nedenle nihai kararın ileride alınacağını söyledi. AB liderlerinin, Ukrayna'nın gelecek iki yıl boyunca finansal ihtiyaçlarını karşılamayı taahhüt ettiklerini aktaran Costa, Komisyon'dan Ukrayna'nın 2026 ve 2027'de kendini savunmaya devam edebilmesi için ihtiyaç duyduğu kaynakları sağlayacak çeşitli seçenekler sunmasını istediklerini kaydetti.
Savaşın başlamasından bu yana AB ülkeleri yaklaşık 200 milyar dolarlık Rus varlığını hareketsizleştirdi. AB Komisyonu'nun üzerinde çalıştığı plan, bu varlıkların Ukrayna'ya sunulacak 140 milyar avroluk krediye teminat olarak kullanılmasını öngörüyor. Belçika Başbakanı Bart De Wever ise daha önce, risklerin paylaşılması, birlikte hareket edilmesi ve yasal dayanakların açık biçimde ortaya konulması gerektiğini ifade etmişti.





