Cezaevlerinde infaz sürelerini tamamlamalarına rağmen “iyi halli olmadıkları” gerekçesiyle tahliyeleri engellenen tutuklulara, Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu tarafından “örnek” gösterilen tutuklu da eklendi. 8 Kasım 1992 tarihinde “Devletin birliği ve bütünlüğünü bozmak” iddiasıyla Diyarbakır 1 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından müebbet hapis cezası verilen Derviş Kılınç, bir ay içinde hem “örnek tutuklu” seçildi hem de infazı ertelendi.

Diyarbakır 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan Kılınç’ın “iyi hal” durumundan dolayı Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu, 5 Ağustos 2022’de Hükümlülerin ve Tutukluların Ödüllendirilmesi Hakkında Yönetmeliğe dayanarak resen toplandı. Kurul, “tutuklulara iyi örnek” olduğu gerekçesiyle aynı Yönetmelik’in 22’nci maddesinin birinci fıkrasındaki “Hükümlü ve tutukların haftalık telefonla görüşme süresi veya sayısı iki katına kadar artırılabilir” hükmüne dayanarak, Kılınç’ın 5 dakikalık olan telefon görüşmesinin bir defaya mahsus olarak 10 dakikaya çıkarılmasıyla ödüllendirilmesine oy birliğiyle karar verdi.

‘İYİ HALLİ’ TUTUKLUYA DA RET

Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu, Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirilmesine Dair Yönetmelik’e dayanarak Kılınç hakkında dönem değerlendirmesi de yaptı. 27 Temmuz’da karar veren kurul, yönetmelik uyarınca Kılınç’ın aldığı alt eşik puan dikkate alındığında “iyi halli” olduğuna dair rapor düzenledi. Ancak aynı raporda, PKK’lilerin koğuşunda kalmasından dolayı Kılınç’ın gözlem, tutum ve davranış değişikliğine ilişkin değerlendirme olumsuz yönde olduğu gerekçesiyle şartlı tahliye talebinin reddine karar verildi.

İnfaz süresi dolan ve 2 Eylül’de koşullu salıverilme başvurusu yapan Kılınç, başvuru sonrası İdare ve Gözlem Kurulu’nun karşısına çıktı. Mülakata tabi tutulan Kılınç’ın sorulara samimi bir şekilde cevap vermediği, toplumla bütünleşmeye hazır olmadığı ve tahliye olması halinde yeniden suç işleme ihtimali olabileceği kanaatine varıldı.

Şartlı salıverilme başvurusunu değerlendiren Gözlem ve İdare Kurulu, daha önce verdiği “iyi hal” raporu ve “örnek tutuklu” gösterilmesine rağmen Kılınç’ın “iyi halli olmadığı” gerekçesiyle tahliye talebini 3 süreyle erteledi. 

 İKİ ÜYE KARŞI OY KULLANDI

Oy çokluğuyla alınan kararda 2 üye ise karşı oy kullandı. Karara muhalefet şerhi düşen üye, karşı oyun gerekçesinde, Kılınç’ın üzerine düşen yükümlükleri yerine getirdiği, cezaevinden çıktıktan sonra ailesiyle birlikte yaşamaya dair planlarını samimi bir şekilde ifade ettiğini belirterek, Kılınç’ın yaşının ve sağlık sorunları dikkate alındığında suç işleme ihtimalinin düşük olduğu yönünde görüş bildirdi.

 ‘SUÇ İŞLEME İHTİMALİ DÜŞÜK’

Tahliye talebinin reddi yönünde karşı oy kullanan ikinci üye ise, karşı oy gerekçesini şu ifadelerle açıkladı: “Hükümlünün yaşı itibariyle ve yaşamış olduğu sağlık sorunları göz önüne alındığında tekrar suç işleme ihtimalinin düşük olduğu, yapılan görüşmelerde tahliye olduktan sonraki hayatına yönelik plan yaprak dışarıya kendini hazırladığı gözlemlenmiştir. Hükümlü hakkında yapılan gözlemler ve hükümlünün ifadeleri göz önünde bulundurulduğunda hükümlünün iyileştirme planlarına uyduğu ve toplumla bütünleşmeye hazır olduğu değerlendirilmiştir.”

Şartlı salıverilme talebi reddedilen Kılınç’ın avukatı Serdar Çelebi, İdare ve Gözlem Kurulu’nun aldığı ret kararının kaldırılması için Diyarbakır İnfaz Hakimliği’ne başvurdu.