Yunanistan’ın Selanik kentinde geçen hafta İmparatoriçe Teophano ödülünü Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakelaropulu’nun elinden alan Dr. Özlem Türeci ve Prof. Dr. Uğur Şahin, üzerinde çalıştıkları kanser aşısının birkaç yıla kadar hazır olabileceğini açıkladı.

Selanik’te Katimerini gazetesine bir röportaj veren Dr. Özlem Türeci, “Kansere karşı bir tedavi, bir aşı olacağına” inandıklarını belirterek, “Bu yüzden 20 yılı aşkın bir süredir kök hücrelerle bu teknoloji üzerinde çalışıyoruz” dedi.

Dr. Türeci, “Teknolojinin prensipte çalıştığını gösteren veriler ürettiklerini ve daha dört yıl önce, melanom hastalarında yapılan klinik deneylerde aktivite gördüklerini yayınladıklarına” dikkat çekti.

Dr. Türeci, “Şimdi yüzlerce hastayla denemelere başladık ve önümüzdeki yıl ve 2023'te bu denemelerin sonuçlarını alacağız. Eğer olumlularsa, o zaman bu denemeler iki, üç, dört yıl içinde ilk kanser aşısına onay alıp alamayacağımızı gösterebilir. Aşıların kanser hastalarının, özellikle de ameliyattan sonra kanser hastalarının kaderini değiştirebileceğinden eminiz” diye konuştu.

“Ameliyattan sonra, birçok tümörde, hastaların yaklaşık yüzde 30, yüzde 40'ında iki veya üç yıl içinde hastalığın nüksettiğini” bildiren Dr. Türeci, “Bunun kanserdeki en önemli sorunlardan biri olduğuna” dikkat çekti.

“Hastaların ameliyattan sonra iyileşmiş gibi göründüğünü, ancak iki veya üç yıl sonra bir metastaz ve nüksetmenin meydana geldiğini” söyleyen Dr. Türeci, “Kanser aşısıyla başarmak istediğimiz şey, bunu engellemek, kanser hastalarında nüksleri önlemek. Denemeler devam ediyor, ne olacağını göreceğiz” dedi.

BIONTECH AŞISI

BioNTech aşısı hakkındaki sorulara yanıt veren Prof. Şahin, Delta alttürünün halen baskın tür olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

“Laboratuvar deneylerinden biliyoruz ki aşımız bu varyantı da etkisiz hale getiriyor. Önemli olan, antikor titrelerinin zamanla azalması ve ilave bir üçüncü enjeksiyonun, bir güçlendiricinin antikor titrelerini artırmasıdır. Bu şekilde, Delta varyantına karşı tam korumaya sahip olmamız gerekir. Bu korumanın ne kadar süreceğini göreceğiz.”

“İlk dozdan sonraki antikor titrelerinin çok yüksek olduğunu ve bunun ilkbahara kadar tamamen yeterli olacağından emin olduklarını” kaydeden Prof. Şahin, “Ardından antikor titrelerine bakmalı ve yeni varyantların gelip gelmediğini görmeliyiz. Şu anda, aşılanmış kişilerin güvende olacağından çok eminiz” dedi.

Prof. Şahin, bu aşamada üçüncü doz aşının önemli olup olmadığının sorulması üzerine, şu karşılığı verdi:

“Önemli olduğuna inanıyoruz. Üçüncü doz olmazsa enfeksiyonlar devam edecektir. Sadece ikinci doz ile ciddî enfeksiyon oranının çok düşük olduğunu biliyoruz. Ve böylece ikinci doz ciddi hastalıklara karşı korur, ancak yalnızca üçüncü doz enfeksiyon olmamasını sağlar. Enfeksiyonlardan kaçınmanın bu pandemiyi kontrol etmek için gerçekten yararlı olabileceğine inanıyoruz.”

AŞININ ZARARLARI

Röportajı yapan Katimerini gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Alexis Papaçleas, aşının gelecek yıllarda sorunlara yol açıp açmayacağını, DNA değişikliğine sebep olup olmayacağını sordu.

Dr. Türeci, bu soruya şu karşılığı verdi:

“Bu teknoloji, mRNA teknolojisi, genomun hücrelerini değiştirmez, çünkü enjekte edilir, bir iş yapar, bir bağışıklık tepkisine neden olur ve birkaç gün ila iki hafta içinde kaybolur. Yani vücutta değişen bir şey yok. Güvenlik profili, yan etkilerin türü, klinik deneylerimizde çok iyi tanımlanmıştır. 40 binden fazla kişi aşılandı. Bu arada, yüz milyonlarca insan aşılanıyor ve bu devasa sayıda insandan güvenlik verileri toplanıyor, böylece güvenlik profili iyi tanımlanıyor. Baş ağrısı ve yorgunluk, üşüme gibi grip benzeri semptomları ilk birkaç gün içinde, çoğunlukla enjeksiyonlardan sonra görüyoruz. Daha sonra mRNA gittiği için bunlar da kaybolur. Ve potansiyel daha uzun yan etkiler sadece bizim tarafımızdan değil, düzenleyiciler tarafından da izleniyor. Şimdiye kadar, sık rastlanan ciddî yan etkiler bildirilmedi.”

Prof. Şahin de aynı soruyu yanıtlarken, “Genel olarak konuşursak, bu aşı türü diğer aşı türlerinden farklı değildir ve aşılar en güvenli ilaçlar arasındadır. Biz zaten çocukken aşılandık ve aşılarla ilgili çok fazla deneyime sahibiz. Tabii ki, her ilacın yan etkileri olduğu açıktır. Bu, diğer aşılarla karşılaştırıldığında mRNA aşıları için farklı olmayacaktır” dedi.