Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu'nda konuşan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) Parti Diyarbakır Milletvekili Ceylan Akça, "Eğer savunma konusunda Türkiye bu kadar gelişmiş bir ülkeyse iç piyasada üreyen çete mantarlarına niye çözüm olamıyor? Mesela Türkiye'de artık öyle ki 90'ların çizgi filmleri yeni çetelere isim vermek için yetmiyor. Yeni çizgi filmlerine ihtiyacımız var" dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Dışişleri Bakanlığı’nın 2026 bütçesi ve kesin hesabının görüşmeleri devam ediyor. CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, şunları söyledi:

Akay: Şehit yakınları ve gazilere ayrılan pay inanın çok düşük

"2026 yılı Bakanlık bütçesi 46 milyar 805 milyon, binde 2,47 genel bütçe büyüklüğü içerisinde, 189 trilyonluk bir bütçede binde 2,47'lik bir rakam. Geçen yıl 39 milyar bütçe büyüklüğü vardı Dışişleri Bakanlığının, o da binde 2,64'e tekabül ediyordu; oransal olarak da biraz düşüş olmuş. Geçen yıla göre artış 7 milyar 770 milyon yani yüzde 19,90, enflasyon oranının altında bir artış var bütçe rakamlarında; bu artış oranını biz de düşük buluyoruz. Dışişleri Bakanlığı gibi önemli bir bütçede en azından enflasyon oranının üstünde bir artış olması beklenilen karar olurdu, bu bütçede bunu göremiyoruz.

Şehit yakınları ve gazilere ayrılan paylar inanın çok düşük, bunların hep artırılmasını biz burada talep ediyoruz. Dışişleri Bakanlığında da ayrılan tutar 12 milyon 400 bin TL, 12 milyar demek isterdim gerçekten, 12 milyon 400 bin TL. Harcama olarak da 2024 yılında 8,3 milyon yapılmış, 2025 Haziran itibarıyla da 923 bin liralık bir harcama var yani yetersiz bir bütçe, bunun artırılması çok çok önemli ve bunu bütün bakanlıklardan beklediğimiz gibi Dışişleri Bakanlığından da bekliyoruz.

Emre: Bu konu Adalet Bakanlığı'nın bir meselesidir diyemezsiniz

CHP İstanbul Milletvekili Yunus Emre Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş'a ilişkin, "Bu konu Adalet Bakanlığı'nın bir meselesidir diyemezsiniz Dışişleri Bakanlığı olarak bu konuda net bir ifadeyi duymak istiyoruz. Gerek Kavala gerek Demirtaş kararlarının uygulanmıyor olması Türkiye'nin önünde büyük bir engel olarak bulunuyor. Şimdi, burada maalesef şöyle bir açıklama: "Ya, biz zaten Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin birçok kararını uyguladık, uyguluyoruz." Değerli Bakan, yani bu tatmin edici bir açıklama olmuyor takdir edersiniz ki" dedi.

Arı: Vatandaşlarımızın vize kapısında beklemesinden siz de rahatsızsınızdır

CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, "Geçen yıl yaklaşık 80 milyon dolarlık bir ihracat gerçekleşti Ukrayna'ya ve bu ihracatın 57 milyon dolarlık kısmı Antalyalı üreticilerimizin domates, salatalık, biber gibi üretimleri. Ancak Ukrayna'nın bu son süreçte daha önce Türkiye'den aldığı yüzde 10'lık vergiyi yüzde 37'ye çıkardı. Dolayısıyla üreticimizin zaten zor şartlarda ürettiği, kar elde edemediği, yüksek girdi maliyetlerinin yaşandığı ve bu nedenle çiftçinin zor durumda olduğu bir dönemde ihracatçı olan vatandaşlarımız bu vergi nedeniyle ihracat yapamaz hale geldi. Eğer Ukrayna ile ilişkimizin iyi olduğundan bahsediyorsanız bunlara çözüm bulunması gerekiyor" dedi.

Vize sorununa değinen Arı Bakan Hakan Fidan'a, "Sizin de bundan rahatsız olduğunuzu düşünüyorum. Vize kapılarında vatandaşımızın beklemesinden siz de rahatsızsınızdır. Son 11 yılda 511 milyon Euro'luk bir ücretin yatırılıp vize çıkmadığı için maalesef alan şirketlerde kaldığı, sadece geçen yıl 80 milyon Euro'nun aynı şekilde vizde çıkmadığı için kaldığı görülüyor. Kısacası vatandaşımız sağlık için bile vize alamayabiliyor. Bizim ülkemizin yurtdışındaki itibarını geliştirecek işleri yapmak zorundayız" ifadelerini kullandı.

Türkkan: Diliniz Kürdistan demeye dönüyor ama Türkistan lafını daha duymadık

İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, "Amerika'nın Ankara Büyükelçisi'nden bahsetmek istiyorum. Sayın Bakan 'anayasa değişimi' diyen bir büyükelçi var. 'Türkiye ulus devlet olursa İsrail için bölgede büyük tehlike olur' diyen bir büyükelçi var. Yani kadim devlet geleneğinde büyükelçilerin bu hadsizliği yapmasa mümkün değildir. Hiç kendisini uyarıyor musunuz? Türkiye'de anayasa değişimi sözü kendisine de ait. Avustralya'daki İngiliz valisi bile bu kadar karışamıyor. Bu ne hadsizlik? 30'a yakın siyasetten gelen arkadaşımız oldu büyükelçi olarak. Onların bazılarından faydalanabiliriz ama gitgide gelenekten gelmeyen siyasilerin büyükelçi olarak görevlendirildiğine şahit oluyoruz" dedi.

Türkkan, "Türkmenlerin gözü yolda, başı öne eğilip ilk beklediğiniz gibi bakanlarda Türkler sizi bekliyorlar. Tıpkı diliniz Kürdistan demeye dönüyor ama Türkistan lafını daha duymadık. Onu duymak istiyorum. Tüm bunların önüne geçmek için cumhuriyetin dış politikasına ve hariciye geleneğine sahip çıkmak zorundasınız" ifadelerine yer verdi.

Akça: İstihbarat ve askeri tavırla belirlenen dış politikası sebebiyle bu haldeyiz

DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Ceylan Akça ise şunları söyledi:

"Türkiye'nin savunma bağlamında kendisini yeni bir role oturtması, bununla ilgili yeni bir pozisyon alması, Avrupa'yla yürüyen tartışmaların da büyük bir çoğunluğu Türkiye'nin askeri kabiliyetleri üzerinden yürüyor. Mesela Ukrayna, Rusya arasındaki çatışmada Türkiye'nin ‘buffer zone'a yerleşmesi, orada ara bir güç olması, Gazze'de yine bir askeri bir güç olarak bulunması, Afrika'da yine askeri bir güç, yani neredeyse dünyayla kurduğu ilişkilerin büyük bir bölümünde askeri bir figür olarak veriyor. Bana bu orta çağdaki silahını kiraya veren insan modelini anımsatıyor. Bence böyle bir role soyunmak zorunda değil Türkiye.

Eğer savunma konusunda Türkiye bu kadar gelişmiş bir ülkeyse iç piyasada üreyen çete mantarlarına niye çözüm olamıyor? Mesela Türkiye'de artık öyle ki 90'ların çizgi filmleri yeni çetelere isim vermek için yetmiyor. Yeni çizgi filmlerine ihtiyacımız var. Ama bir yandan da işte Kızıl Elma, yeşil erik, ayşe fasulte gibi böyle bir sürü hikaye anlatılıyor. Bir şeyle gurur duyulması söyleniyor. Bunların hepsi neyi söylüyorum; birazcık şahsıza göre şekil alan bir dış politika görüyoruz. Ben sizin yüksek lisans tezinizin oldukça dikkatli bir okuyucusuyum. Orada istihbaratın dış politikadaki rolüne değiniyorsunuz. Türkiye'nin 90'lardaki aldığı o politikaya yaptığı şeylere değiniyorsunuz ve sizin hem akademik hem de profesyonel geçmişimizin bir parçası olan bu iki noktayı yani istihbari ve askeri geçmişinizi dış politikaya yoğun bir şekilde uyguladığınızı düşünüyoruz ve bunu tasvip etmediğimizi söylemek istiyoruz. Çünkü hem bölgenin hem de yer kürenin olduğu hal itibariyle düştüğümüz durum zaten tam da istihbarat ve askeri tavırla belirlenen dış politikası sebebiyle bu haldeyiz."