Türkiye demokrasi tarihine kara leke olarak geçen 12 Eylül 1980 darbesinin üzerinden 43 yıl geçmesine rağmen geride bıraktığı acılar ilk günkü tazeliğini koruyor.

Türk Silahlı Kuvvetleri, 12 Eylül 1980 günü yönetime el koydu. 98 yaşında hayatını kaybeden Kenan Evren'in baş mimarı olduğu 12 Eylül askeri darbesi geride yüzlerce ölüm ve acı bıraktı.

MECLİS LAĞVEDİLDİ, ANAYASA KALDIRILDI

Darbeciler Evren, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Nurettin Ersin, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Nejat Tümer ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Sedat Celasun'dan oluşan Milli Güvenlik Konseyi, bütün yetkileri ele aldı.

Anayasayı uygulamadan kaldıran darbeciler, ardından TBMM'yi lağvederek antidemokratik faaliyetlerine devam etti.

Ülke genelinde sıkıyönetim ilan edildikten sonra sivil toplum kuruluşlarını hedef alan darbeciler, Türk Hava Kurumu, Çocuk Esirgeme Kurumu ve Kızılay dışındaki derneklerin faaliyetlerini durdurdu.

Siyasi partilerin kapısına kilit vuran darbeciler, Süleyman Demirel ile Bülent Ecevit'i Hamzakoy'a, Necmettin Erbakan ile Alparslan Türkeş'i ise Uzunada'ya sürgüne göndererek, siyasi yasaklar getirdi.

"ASMAYALIM DA BESLEYELİM Mİ?"

Ülkeye karanlık günler yaşatan darbeciler, acısı yıllarca hafızalardan silinmeyecek idam kararlarının da mimarı oldu.

Darbeden sonra ilk idamlar, 9 Ekim 1980 tarihinde gerçekleşti. Sol görüşlü Necdet Adalı, ardından ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu idam edildi.

Darbe öncesinde bir askeri inzibat erini öldürdüğü gerekçesiyle hüküm giyen 17 yaşındaki Erdal Eren, 19 Mart 1980'de idama mahkum edildi.

Darbeci Kenan Evren'in 17 yaşında astırdığı Erdal Eren için söylediği "Asmayalım da besleyelim mi?" sözü ise hafızalardaki yerini koruyor.

Eren'in idam kararı, Yargıtay tarafından iki kez iptal edilmesine rağmen, Milli Güvenlik Konseyi tarafından onaylanan kararla ve yaşı büyütülerek 13 Aralık 1980'de Ankara Ulucanlar Cezaevi'nde infaz edildi.

Kanlı uygulamaların yanı sıra demokrasinin askıya alındığı süreçte 650 bin kişi gözaltına alındı, açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı, 7 binden fazla kişi için de idam cezası istendi. 517 kişinin "ölüm cezasına" çarptırıldığı süreçte, 50 kişi idam edildi.

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından 14 bin kişinin çıkarıldığı bu dönemde, yaklaşık 100 bin kişi "örgüt üyesi olma" suçundan yargılandı, 30 bin kişi ise "sakıncalı" olduğu iddiasıyla işlerinden edildi.

Kültür ve sanat hayatının da hedef alındığı bu dönemde, yaklaşık bin film yine sakıncalı bulunduğu için yasaklandı, 4 bine yakın öğretmen ve yüzlerce üniversite görevlisinin işine son verildi. Onlarca gazeteci için de binlerce yıla varan hapis cezaları istendi.

İnsanlık onurunu hiçe sayan uygulamaların mimarları sözde Milli Güvenlik Konseyi üyesi darbeci generallerin belirlediği Danışma Meclisinin hazırladığı anayasa, 1982'de "güdümlü" referandumla yüzde 92'lik "evet" oyu aldı. Darbenin baş aktörü Evren ve diğer darbecilerin ömür boyu yargılanmasını engelleyen "geçici 15'inci madde" de darbe anayasasına dahil edilmişti.

Kenan Evren’in baş mimarı olduğu darbe, geride bu acı tabloyu bıraktı:

-Gözaltına alınanlar: 650.000

-Fişlenenler: 1.683.000

-Açılan dava sayısı: 210.000

-Sıkıyönetim mahkemelerinde yargılananlar: 230.000

-Bunlardan 141-142-163. maddelerden yargılananlar: 71.500

-Sivil mahkemelerde açılan davalar (1980-88): 9,508

-Yargılanan "örgüt üyesi" : 98.404

-Hüküm giyen "örgüt üyesi": 21.764

-"Yurda dön" çağrısı yapılanlar: 29.000

-Vatandaşlıktan çıkarılanlar: 14.000

-Pasaport verilmeyenler: 388.000

-Faaliyetten men edilen dernek: 23.700

-Hakkında soruşturma açılan dernek :

-Toplam 644 cezaevindeki hükümlü-tutuklu : 52.000 (1990'da kalanlar)

-Toplam ölü (eceliyle): 229

-Kuşkulu ölüm: 144

-Açlık grevinde ölenler: 14

-Kaçarken vurulanlar: 16

-"Çatışma"da öldürülenler: 74

-Doğal ölüm raporu verilenler: 73

-"İntihar" ettiği bildirilenler: 43

-"Nedeni belirsiz" ölenler: 2

-İşkence sonucu öldürülenler: 171

-Açılan işkence soruşturma veya davası: 9.962 (1982-1988 arası)

-İşkence yaptıkları suçlamasıyla yargılanan güvenlik görevlisi: 544

-1981 yılı Nisan-Mayıs aylarında ödüllendirilen güvenlik görevlisi: 1.002

-1402 Sıkıyönetim yasasına göre yapılan işlem: 18.525

-Hakkında işlem yapılan memur: 7.245

-Hakkında işlem yapılan öğretmen: 3.854

-Hakkında işlem yapılan güvenlik görevlisi: 988

-Hakkında işlem yapılan din görevlisi: 266

-Hakkında işlem yapılan öğretim görevlisi: 120

-Hakkında işlem yapılan mülki amir: 35

-Hakkında işlem yapılan hakim-savcı: 47

-Bölge dışına sürülenler: 7.233

-Görevlerine son verilenler: 4.891

-Cezaevlerindeki gazetecilerin aldığı ceza toplamı: 3.315 yıl 3 ay

-İstanbul gazetelerinin yayın yapamadığı gün sayısı: 300 gün

-Gazetecilere istenilen hapis cezası: 4.000 yıl

-Cezaevlerindeki gazeteciler: 31

-Polisçe aranan gıyabi tutuklu gazeteciler: 13

-Silahlı saldırıda öldürülen gazeteciler: 3

-Yalnızca 1989'da 16 günlük gazeteye açılan dava: 394

-Tazminat davalarının sayısı:211

-İstenilen tazminat miktarı: 12 milyar 848 milyon

-Yakılarak yok edilen gazete, dergi, kitap: 39 ton

-Yok edilmek üzere depolarda bekleyen yayın: 40 ton

-Basın özgürlüğünü kısıtlayan yasa sayısı: 151

-Yasaklanan yayın sayısı: 927

-Yasaklanan film sayısı: 927

-Kağıt oranlarının artış oranı: 13

-Haklarında idam cezası istenenler: 7.000

-Ölüm cezası verilenler: 517

-Askeri Yargıtay'ın onayladığı idam cezası: 124

-Dosyası Meclis'te bulunan idam hükümlüsü: 259

-İnfaz edilen idam cezası: 50

-İnfaz edilen sol görüşlü idam mahkumu: 18

-İnfaz edilen sağ görüşlü idam mahkumu: 8

-İnfaz edilen yabancı ( Ermeni ): 1

-İnfaz edilen adli suçlu: 23

-1980 – 1985 yılları arasında...

-22.912 kişiye 0-1 yıl ceza verildi

-10.784 kişiye 1-5 yıl ceza verildi

-6.186 kişiye 5-10 yıl ceza verildi

-2.396 kişiye 10-20 yıl ceza verildi

-939 kişiye 20 yılın üzerinde ceza verildi

-630 kişiye müebbet hapis cezası verildi

-420 kişiye ölüm cezası verildi

* Bu rakamlar Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığından temin edilmiştir. Ayrıca bu rakamlar 1990 TBMM açılışında adalet bakanlığının raporunda sunulmuştur. TBMM arşivlerinde mevcuttur. Hemen şunu da ekleyelim gerçek durumun rakamsal ifadesi çok daha yüksektir. Darbe ile birlikte kapatılan partiler , sendikalar, demokratik kitle örgütleri ve yine tüm bu kuruluşların gözetime alınan, sorgulanan siyaset yasakları getirilen başkanları, yönetim kurulu üyeleri ile ilgili rakamlar eklenmemiş, başka bir çalışmaya bırakılmıştır. (Haber Merkezi)