Öztürk, bugünkü köşe yazısında Yunanistan’a kaçmaya çalışırken yakalanan Ban’ın emniyetteki sorgusu hakkında şunları yazdı:

"Ünsal Ban'ın, Sedat Peker'le bağlantısını istihbarat birimleri yaklaşık üç ay önce belirlenmişti. Hatta, bu kişinin yurtdışına çıkacağı konusunda da sağlam duyumları vardı. Yani, gözaltına alınması öyle sıradan bir gelişme değil. Ban, sorgusunda Sedat Peker'le ilk nasıl bağlantı kurduğunu, kimin aracılık ettiğini de anlatıyor. Ban, Sedat Peker'e anlattıklarını sorguda tekrarlıyor. Ama bu emniyet için yetersiz. Daha derinlemesine sorgu yapılıyor. Sorguda, Yunanistan'da evi, oteli olup olmadığı da soruluyor. Rüşvet çarkının nasıl işlediğini de Ban, bildiği kadarıyla anlatıyor. Ban'ın mahkeme kararıyla telefonlarının da dinlendiği, bu yüzden bağlantıları da biliniyor, sorgusunda telefon konuşmaları da dinletiliyor. Yani, Ban çözülmüş durumda.

Mine Tozlu Sineren, yaşadıklarını ekranlarda da anlatıyor. İddiaları üzerine SPK, hakkında suç duyurusunda bulundu. Soruşturmayı yürütecek C. Savcısı, SPK'den, Mine Hanımın şirketi adına yapılan başvuru belgelerini isteyecek.  Cep telefonuyla yaptığı yazışmaları da Tozlu'dan talep edecek. Teknik bilgiyi gerektiren bu soruşturmanın içinden C. Savcısının çıkması zor. O yüzden bilirkişi görevlendirilecek, Tozlu'nun SPK'dan talebinin yasaya uygun olup olmadığı da bu raporda yer alacak. Yani, bu soruşturma hemen bitecek gibi değil."