Zehirsiz Sofralar Platformu, tarım zehirleri sebebiyle 2022 yılının ilk yarısında Avrupa Birliği’nden (AB) Türkiye kaynaklı 259 bildirim yapıldığını açıkladı. Platform, eldeki verilerin gerekli önlemlerin alınmadığını, denetimlerin yeterli ve uygun bir şekilde yapılmadığını ortaya koyduğunu belirtti.

Zehirsiz Sofralar Platformu, tarım zehirlerinde rekor artış olduğu bilgisini paylaştı. Platform, artan zehir rakamlarına dair, “Pestisit, yani tarım zehri kalıntısı sebebiyle 2021 yılında AB ülkelerinden yapılan Türkiye kaynaklı 372 bildirim ile önceki üç yılın ortalamasının yaklaşık üç katına çıkarak rekor kırıldı. 2022 yılının henüz ilk yarısında ise bu bildirimlerin sayısı 259’a ulaştı. Kalıntı bildirimlerindeki artış eğilimi, geçen yıl kırılan rekorun da aşılabileceğini gösteriyor. Üstelik bildirimlere göre yasaklı madde tespiti de hâlâ devam ediyor. Bütün bu veriler, gerekli önlemlerin alınmadığını, denetimlerin yeterli ve uygun bir şekilde yapılmadığını ortaya koyuyor” bilgilendirmesinde bulundu.

Zehirsiz Sofralar Platformu'ndan yapılan açıklamada daha sonra şu değerlendirmeler yapıldı:

“DENETİM SONUÇLARININ ŞEFFAFLIKLA PAYLAŞILMAMASI ENDİŞE YARATIYOR

Tarım ve Orman Bakanlığı, pestisit kalıntıları konusunda iç pazarda denetimler yapıyor. Ancak denetim sonuçlarının taklit ve tağşiş yapıldığı kesinleşen gıdalarda olduğu gibi şeffaflıkla paylaşılmaması ve ihraç edilen ürünlerde pestisit kaynaklı bildirimlerin artması, iç pazara sunulan ürünlerde daha fazla pestisit bulunabileceğine dair tüketicilerde endişe yaratıyor.

TESPİT EDİLEN PESTİSİTLER ENDİŞE VERİCİ

AB Gıda ve Yemler İçin Hızlı Alarm Sistemi (Rapid Alert System for Food and Feed-RASFF), Türkiye’den ihraç edilen limon, greyfurt, biber, mandalina, portakal, nar, asma yaprağı, ayva, domates, karpuz, maydanoz, üzüm, armut, kabak, patlıcan, yeşil fasulye ve keçi boynuzu zamkında limit üstü pestisit kalıntısı tespit etti.

KALINTILAR KISIRLIĞA, ÜREME SAĞLIĞI BOZUKLUKLARINA VE KANSERE NEDEN OLUYOR

AB’nin tespit ettiği bazı pestisit aktif maddelerin, ABD Çevre Koruma Ajansı (Environmental Protection Agency-EPA) ve Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı (The International Agency for Research on Cancer-IARC) tarafından muhtemel kanserojen ve AB ve Japon Kimyasalların Sınıflandırılması ve Etiketlenmesi İçin Küresel Uyumluluk Sistemi (GHS) tarafından kısırlığa, üreme sağlığı bozukluklarına ve kansere neden olduğu belirtiliyor. Ayrıca, GHS tarafından solunduğunda ölümcül etkilere yol açan, toprak ve su için yüksek derecede toksik olduğu kanıtlanan ve EPA tarafından arılar için oldukça zararlı olduğu belirtilen maddeler de bu pestisitler arasında yer alıyor. 

DIŞ PAZARDA İTİBAR KAYBI, İÇ PAZARDA ENDİŞE HAKİM

Avrupa Komisyonu, 2019 yılında, Türkiye’den gelen limon, yeşil biber, nar ve asma yaprağında tespit edilen tarım zehirleri sebebiyle bu ürünlerin daha sık analiz edilmesine karar verdi. Tarımsal üretim potansiyeli yüksek olan Türkiye, ihraç ürünlerinde pestisit kullanıldığının uluslararası ölçekte ortaya konması ile ticari itibarını kaybediyor.

2022’NİN İLK YARISINDA 249 ÜRÜNDE LİMİT ÜSTÜ PESTİSİT KALINTISI TESPİT EDİLDİ

AB RASFF portalında yayınlanan 2020 yılına ilişkin raporun tehlike ve ürün kategorisine göre yapılan değerlendirmesinde, 2020 yılında en çok bildirim yapılan 10 konu başlığının üçünde Türkiye’nin adı geçiyor. Bu bildirimlerin sebebinin 190 parti meyve ve sebzede pestisit, 58 parti meyve ve sebzede aflatoksin ve 38 parti tohum, kabuklu yemiş ve türevi ürünlerde aflatoksin tespiti olduğu görülüyor. 2022’nin ilk yarısına bakıldığında, limit üstü pestisit kalıntısı tespit edilen meyve ve sebze sayısı 249 ile 2020 yılını çoktan aşmış durumda.

BİLGİLER HALKIN ERİŞİMİNE AÇIK DEĞİL

Bakanlık yetkilileri tarafından Gıda Güvenliği Bilgi Sistemi’ne (GGBS), ülke genelindeki tüm gıda ve yem işletmeleri, bu işletmelere yönelik denetimler, alınan numuneler, numunelerin analiz sonuçları, işletmelere uygulanan idari cezalar, yaptırımlar, ithalat ve ihracat kayıtları gibi bilgiler giriliyor. Ancak bu bilgiler halkın erişimine açık değil. Avrupa’da olduğu gibi ülkemizde de GGBS verilerinin halkın erişimine açılmasını talep eden Zehirsiz Sofralar Platformu, son dönemde rekor seviyeye ulaşan kalıntılı ürünlere ilişkin halkın endişelerinin giderilmesi gerektiğini vurguluyor."