UĞUR İSTANBULLU

Artvin’de baraj yapımı nedeniyle Yusufeli ilçesi merkezinin taşınma işlemleri sürüyor. Oğuzhan Boyacı isimli vatandaş, “Bir baraj var 50 yıldır, 60 yıldır süregelen barajın son noktasına gelindi. Hatta bir hayal ürünüydü, şöyle bir espriyle karşılaşmıştık düğün arabasının plakalığına; 'sevdamız Yusufeli barajı gibi olsun hiç bitmesin' denilip esirleşen bir baraj hikayesinin son noktasına geldik. Fakat ne hüsrandır ki hiç doğru giden bir şey yok” dedi. CHP Yusufeli İlçe Başkanı Barış Demirci, "Atatürk büstünün burada bırakılmasını doğru olmadığını nasıl ki belediye buradan her şeyi aldı götürdü. Kaymakamlık her şeyi aldı götürdü kurumları taşıdılar ve resmi tören anıtının burada bu şekilde hurdacılara bırakılmasını kesinlikle yanlış olduğunun altını çizerek onları şiddetle eleştiriyorum" diye konuştu.

Yapımına 9 yıl önce başlanan Yusufeli barajı teslim tarihinden 5 yıl sonra 22 Kasım'da tamamlandı. Barajda su tutulmasına başlanmasıyla birlikte, yeni yerleşim yerine taşınmaya başlayan Yusufeli halkı binbir zorlukla la hayatlarını kurmaya çalışıyor. Yaşamlarındaki değişimleri ve duygularını sorduğumuz Yusufeli sakinleri ANKA Haber Ajansı’na şunları söyledi:

"SEVDAMIZ YUSUFELİ BARAJI GİBİ OLSUN, HİÇ BİTMESİN"

- Yusufeli sakini Oğuzhan Boyacı: "1985 Artvin Yusufeli doğumluyum. Yani şu gördüğünüz, coğrafyanın öz evladıyım. Yıkımında, tozunda, dumanında, barajında her anında her saniyesinde gördüğünüz ağaçların büyüyüşünde, varoluşunda gözlerimle görerek şahitlik etmiş bu memleketin öz evladıyım. Bir baraj var 50 yıldır, 60 yıldır süregelen barajın son noktasına gelindi. Hatta bir hayal ürünüydü, şöyle bir espriyle karşılaşmıştık düğün arabasının plakalığına; 'sevdamız Yusufeli barajı gibi olsun hiç bitmesin' denilip esirleşen bir baraj hikayesinin son noktasına geldik. Fakat ne hüsrandır ki hiç doğru giden bir şey yok. Sayın Cumhurbaşkanımızın 21'inci yüzyılın en güzel ilçesini inşa ettiğimiz dediği ilçede hala insanlar ve halkımız eski ilçede hayatını devam ettiriyor. Hayatını devam ettirirken bir yıkım var. Bu yıkımın adı hurdaya peşkeş çekilmiş bir yıkım. Evet hurdaya peşkeş çekilmiş bir yıkım. Bugün Hükümet binası 60 yıllık Hükümet binası ve insanlar ilçede hayatını devam ettirirken kimsenin gözünün yaşına bakmadan yıkılıyor. Tabii ki adamlar işini yapıyor bir para vermişler, teminat vermişler fakat burada hayat devam ediyor. Yeni ilçede işyeri çıkmayan insanımız var."

- Kafe işletmecisi Yaşar Güler: "Eşimle beraber kafe işletiyorum. Yaklaşık 12 senedir esnafız Yusufeli'nde. Yeni yerleşim yerinde işyeri hak sahibi olmadık sadece konutta hak sahibi olduk. Evimizi taşıdık ama dükkân bekliyoruz şu anda taşınacak bir yerimiz yok.”

"BİZ BURADAYKEN YIKIMLARIN YAPILMASI DOĞRU DEĞİL"

- Pastaneci Mehmet Kaban: "İnsanlar buradayken yıkımların olmasını doğru bulmuyorum. Can güvenliği açısından da doğru değil bir de toz toprak oluyor yani sağlık açısından da doğru bulmuyorum. Bilmiyorum yani yetkililerden herhangi bir şey söyleyen de yok ama yıkım da oluyor talan da oluyor. Akşam mesela benim elektrik saatimi çaldılar biliyor musunuz?"

“GÜNLÜK GÖÇEBE GİBİ SABAH İŞ YERİNE AKŞAMDA YUKARI YENİ YERLEŞİM YERİNE GİDİP GELİYORUZ”

- Esnaf Yaşar Koçoğlu: "Ben ve benim gibi olanlar çok evlerimizi yukarıya taşıdık evet yukarda ikamet ediyoruz. Aşağıda da işyerlerimiz dolayısıyla günlük göçebe gibi sabah iş yerine akşamda yukarı yeni yerleşim yerine gidip geliyoruz. Bu arada da yıkımlar başladı. Tozun, dumanın içinde ne yazık ki bunları da burada çekmek zorunda kalıyoruz. Şimdi 20-25'inden sonra elektriklerin ve internetin gideceğini söylüyorlar. Burada esnaflık yapıyorsam bu internet burada kalması gerekiyor bu elektriklerin burada olması gerekiyor çünkü elektrikle ve internetle iş yapan bir insanım ben. Buradaki esnafın hepsi bu şekilde çalışıyor. Kimse daha eskisi gibi şurada babamın terazisi gibi kefeli teraziyle çalıştığımız yok her şey elektronik."

- Esnaf Recep Işıldak: "35 yıldır burada esnaflık yapıyorum. Bütün hayallerimizi şu anda bırakmak zorunda kaldık ve tabii ki de zor geliyor.”

"YUSUFELİ'NDE SOKAK HAYVANLARI AÇ BIRAKILMIŞ DURUMDA"

- Vatandaş Şehzade Taşcı: "Yusufeli doğumluyum ve Yusufeli'nde yaşıyorum. Şu anda bu ilçe merkezinde yaşadığımız ve içerisinde yapılan yıkımları doğru bulmuyorum çünkü şu anda halihazırda burada insanlar yaşıyor ve burada hayat devam ediyor. En azından bizim sağlık açısından bir sıkıntımız olacak. Kaldırımlardan yürüyemiyoruz çünkü her an yukardan bir şey düşebilir ki çatısını sökenler var. İşte apartmanın yağmalayanlar var. Özellikle aksamaları burada kimse kalmadığı için yüzde doksan sekiz oranında taşındığı için. İnsanlar taşındığı için dışardan gelen insanlar yağmaya başladılar ve ne bulursalar alıyorlar hani bir demir parçası bulsalar onu da alıyorlar. Bir de en büyük problem sokak hayvanları şu anda ilçe merkezinde gündüz sokak hayvanları var. Gündüz insanlar burada yaşadığı için bir problem yok ama akşam burada kimse kalmadığı için sokak hayvanları aç ve sığınacağı çok yer ve karınlarını doyurabilecek çok yer yok. Bu yüzden de problem yaşıyor insanlar ve hayvanlar burada."

"SUYUN GELMESİ HALİNDE KALACAK BİR YERİMİZ YOK"

- Vatandaş Özkan Dayaç: "Yusufeli’nde doğdum büyüdüm. Hurdacılık yapıyorum dolayısıyla geçimimi hurdadan sağlıyorum. Aynı zamanda hayvancılık yapıyorum. Şu anda da görüyoruz bütün emeklerimiz ve bütün geçen yıllarımız hayallerimiz, mazilerimiz geride kaldı. Böyle yani ve ayrıyeten yukarda çoğu esnaflarımıza dükkân çıkmadı ve dolayısıyla insanlarımız mağdur ve biz de mağduruz bir yerimiz yok ve şu anda su gelse nerede kalacağımız belli değil."

“ANILARIMIZIN ÜSTÜNE DE SU DOLDURACAĞIZ Kİ BU BİZİ ÜZÜYOR”

- Ümit Doğan, "Eski Yusufeli’nde çocukluğumuz ve anılarımız geçti ve şu anda mevcut binaları yıkmak aslında geçmişimizi ve anılarımızı yıkmak anlamına geliyor. Bir de bu anılarımızın üstüne bir de su dolduracağız ki bu bizi üzüyor. Yine ama yapacak bir şey yok ama süreçte birlikte katlanıyoruz" dedi. Yusufeli sakini Erdoğan Alkan ise, "Yani insanın doğup büyüdüğü yeri bırakmak tabii ki zor ama devlet bir karar vermiş devlete saygımız sonsuz."

"YUSUFELİ SOKAKLARINDA ADALET ARIYORUM"

- Esnaf Mustafa Mataracı: "1955 doğumluyum ve 55 yıldır Yusufeli’nde oturmaktayım. Yusufeli halkı olarak, devletini milletini seven insanlardanız. Tabii bu arada devletin çıkarları varsa amenna ki var biz her şeyi kabul ediyoruz. Tabii ki bu arada Yusufeli’yle ilgili geçmişte çok anılarımız olmuştur ve hepsini kaybettik ve kaybediyoruz. Bunların maddiyatla ölçülmesi mümkün değil. Biz devletimizi seviyoruz fakat devlet bizi ne derece seviyor işte o tartışılır çünkü gerçekten maddiyatla ölçülmeyecek şekilde maneviyatımızı kaybetmemize rağmen bir sürü mağduriyetlerimiz var. Yani ben bunu zannediyorum herkes aynısını söylüyor. Esnaf daha yukarda yerleri bitmemiş taşınmadan bir taraftan esnafı buradan kaldırıp kaçırtmak için yıkım olayları başladı. Ben Yusufeli’nde, Yusufeli halkının mağduriyeti bugün değil 20 yıldır bu mağduriyeti çekiyor. Artvin barajı başladı dolayısıyla yollar kapandı. Bu sadece Yusufeli barajıyla ilgili değil Artvin barajıyla da ile ilgili mağduriyetlerimiz oldu fakat sağ olsunlar bizi burada idare edenler. Yani hiç umurlarında değil kendileri yukarda yeni yerleşim yeriyle ilgili bir takım rant olarak paylaşmışlar. Kendi işleri yürüdüğü zaman bizimle ile ilgili yerin hiç önemi yok. Yani halkı düşünen yok öyle bir sıkıntı var. Gerçekten Yusufeli’ne her şeyimi verdim ve vermeme rağmen Yusufeli’nde en çok mağdur olan kişilerdenim ve demin dediğim gibi dükkânı dağın başından verdiler ve adalet arayışına da başladım ve burada gezdim ve adalet arıyorum. Yani yerleşim yerinde adaleti kaybettik Yusufeli adaletini ve milletini seven insan olmasına rağmen nasıl olduysa adaleti kaçırttık. Burada ne siyasetin ne çıkarı oldu ne de milletin çıkarı oldu öyle devam ediyor."

"YUSUFELİ AĞLIYOR"

- Yusufeli sakini Ali Yıldırım: "Kötü bir yere yeni Yusufeli yapıldı insanlar oraya taşınıyor. İnsanları canları boğazına çıkmış durumda. Esnaflarda Yusufeli’ndeyken yıkımlarda devam ediyor ki bu insana zulumdür. Yani yaklaşık 15 senedir biz bunu çekiyorduk bu böyle devam ettiriliyor. Yani burada devletin olmadığı gibi bir izlenim var şu an itibariyle. Devlet insanlara zulmediyor gibi bir durum var. Doğrusu kabul edilir bir durum değil buradaki yapılan işlemler. Büyük büyük binalar yıkılıyor esnaflar yine ilçede. Sularımız kesildi şu anda söylenecek bir şey yok Yusufeli ağlıyor diyelim biz buna."

“SUYUN ALTINDA KALMAK ÜZEREYİZ. SAĞ OLSUN TAYYİP BABA BİZİ BOĞDU BOĞACAK YANİ”

- Yusufeli sakini Mustafa Çorapçı: "Demir köyündenim. Şu anda Yusufeli’miz taşınmak üzere tabi ki barajlar yapıldı. Şu anda kimisine yerler verildi kimisine verilmedi. Bizleri perişan bir hale koydular. Kimisi sevindi kimisi ağladı. Kimisine çıktı 4 tane ev ve adam burada yok ve bulunmadıkları halde. 65 senedir buradayım şu anda bir tane duracak evim yok üstelikte Yusufeli’nde oturmaktayım. Yabancıya ev çıktı bizlere ev çıkmadı. Arkamızla toprak taşıyıp dağda zeytin dikiyoruz ve çalışıyoruz. Yusufeli yerlisi olarak fakat bizlere çıkmadı. Neden çıkmadı çünkü dışardaki insanlara çıktı bizlere çıkmadı. Adama çıktı 5 daire adam hiç Yusufeli’nde değil ucuza alıp verdi bin liraya ve dolaysıyla biz de kaldık mağdur. Benim gibi kaç bin kişi... Şu anda da suyun altında kalmak üzereyiz. Sağ olsun Tayyip baba bizi boğdu boğacak yani."

YUSUFELİ İKİYE BÖLÜNDÜ

- Esnaf Mehmet Dalkılıç: "Yusufeli tamamen ikiye bölündü esnafın yüzde on kısmı yeni yerleşim yerinde açmaya başladı. Dolayısıyla bu halkın yeni ilçeye taşınmasının sebebi halkı mecbur bıraktılar ve de kış günü. Hem yeni ilçede yakıt parası hem de burada yakıt parasını ödememek için yani insanlar zor duruma kaldı. Onun için millet taşınmak zorunda kaldı. Yoksa kimse düzenini bozmayacaktı ama mecbur kış şartlarından dolayı taşındılar. Yıkımlar başladı. Adliye yıkıldı, okullar yıkıldı ama ben bunu yanlış görüyorum şöyle ki esnafın yüzde doksanı burada iken bize bunları yapmaları yanlış oluyor. Esnaf burada yıkım oluyor artık kış da geldi. Biz de iki arada kaldık ve bu durumda yaza ancak yukarı çıkarız diye düşünüyorum."

"YUSUFELİ’NDE BÜTÜNLÜK BOZULDU"

- İYİ Parti İlçe Başkanı avukat Recep Akyürek: "İlçemiz son günlerini yaşamakta bir taraftan baraj ve su tutmaya başladı diğer tarafta da taşınma süreci devam ediyor. İlçede birçok kamu binası yerle bir olmuş durumda. Bu yıkım nedeniyle ilçede birçok insan tozla toprakla zarar görmüş durumda hava kirliliği had safhada. İlçedeki bütünlük bozulmuş durumda bir kısım insanlar evini taşıdığı için özellikle kaloriferli dairelerde kalorifer çalışmadığı için zorunlu olarak yeni yerleşim yerine taşınmak zorunda kaldı ancak yukarda Yusufeli esnafının mevcut faal esnafın yüzde 70'ine yakın iş yeri tahsis edilmediği için esnaf taşınamıyor. İlçedeki ticaretle uğraşan esnafın yüzde 95’i halen eski ilçede devam ediyor. Evler yeni ilçede dükkanlar eski ilçede bu ilçede özellikle hırsızlık olaylarında artma var ve mesela hurda için gelen, başka sebeplerle gelen insanların ilçedeki faaliyetleri nedeniyle dükkanlar da risk altında çünkü gece saatlerinde ilçede nüfus kalmıyor ancak işyerleri tamamına yakın aktif vaziyette burada devam ediyor. İnsanlar yeni ilçede konaklıyor ve eski ilçede ticaretine devam ediyor.

"YUSUFELİ HALKI HAKKINDA BİR YERLERDE OTURUP KARAR VERİYORLAR"

Bu büyük risk yaratmakta diğer taraftan bu süreçte sokak hayvanlarıyla ilgili hiçbir çalışma yapılmadı. Hayvanlar yeni ilçedeki hayvanlarda eski ilçedeki hayvanlarda aç durumda. Bunlarla ilgili hiçbir çalışmada yok bu da bir eksiklik. Yine yukarda bir hak sahibi olamayan esnaflar için dükkân yerleri ve işyerleri yapılacağı taahhüt edileceği söylenmişti defalarca bugüne kadar sadece belediye başkanlığının 25 tane dükkanla ilgili bir çalışması var temelleri atıldı bir kısmının inşaatı yapılıyor ancak özellikle özel idare kapsamında yapılması planlanan 130 tane iş yerinden hiçbirinin yapımına başlanmadığı gibi yeri de belli değil.

"ATATÜRK BÜSTÜ HURDACILARA TESLİM EDİLMİŞ DURUMDA"

- CHP Yusufeli İlçe Başkanı Barış Demirci: "Şu an ilçemiz taşınma süreci yaşıyor. Konutların büyük bir kısmı yeni yerleşim yerine taşındı ama esnafımızın yüzde 90’ı hala eski yerinde faaliyetlerinde devam ediyor. Şu an bulunduğumuz yer resmi tören alanı. Atatürk büstümüz ve yeni yerleşim yerimizde Atatürk büstü yapılmış durumda değil ama burada var olan Atatürk büstü görüntülerde de çıktığı üzere hurdacılara teslim edilmiş durumda. Biz bu Atatürk büstünün burada bırakılmasını doğru olmadığını nasıl ki belediye buradan her şeyi aldı götürdü. Kaymakamlık her şeyi aldı götürdü kurumları taşıdılar ve resmi tören anıtının burada bu şekilde hurdacılara bırakılmasını kesinlikle yanlış olduğunun altını çizerek onları şiddetle eleştirdiğimi söyleyeyim.

"SON KÜREKLER KALDI MEZARLARIMIZIN ÜZERİNDE"

Şimdi arkadaki makinaların çalışmış olduğu yer 1952-1954 yıllarında yapılmış olan Hükümet Konağı'ndan geri kalan kısımlar ki sadece enkazı kaldı. Bu çalışmalar bir şekilde Yusufeli insanı üzerinde bu makinalarının çalıştığını gördüm ona benziyor. Başka bir şey değil maneviyatımızı tamamen ben bu iş makinalarıyla yıllardır yok ettiler artık son kürekler kaldı mezarlarımızın üzerinde onları da artmak üzereler. Evet yeni bir hayat yukarda bizleri beliyor ama ne beklediğini noktasında da ciddi anlamda karamsarlığımız var. Önümüzü göremiyoruz bakın esnafın yüzde doksanı burada dedim ya şu an 500 tane faal esnafımız var faal esnafımızın 250 tanesi yukarda hak sahibi değil. Kira ilişkisi kurabilenler de oldu, kuramayanlar da oldu. Şimdi Özel İdare’nin belediyenin işyeri yapıp teslim edeceği ve kurayla insanlara verecekleri söyleniyor. Ancak şu anda su yaklaşık 60 metreye yükseldi gövdede. Burasının da bu hızla devam etmesi halinde 1-2 aylık süreç içerisinde su altında kalacağını öngörüyorlar bu şekilde açıklama yapıyorlar. Siz daha işyerlerini daha projesi yok bu kuraları nasıl olacak belli değil ne zaman teslim edileceği belli değil insanlara çıkın diyorsunuz. İnsanlar sabah kazandığını akşam yiyerek karınlarını doyuruyorlar öyle kimsenin hazırda sağda solda birikimleri yok. Yusufeli insanı ciddi anlamda ekonomik olarak zaten bir rahatlığa kavuşmuş topluluk olmadığı için insanların işini tamamen elinden almış olduk ve yine planlama hatası."