AKP iktidarın bürokratların ve iktidara yakın isimlerin birden fazla görevde bulunmasına yönelik tepkiler sürüyor. 

Birgün’den Mustafa Bildircin’in haberine göre, Milli Eğitim Bakanlığı’nın son müsteşarı olan ve müsteşarlığı döneminde tartışmalı çıkışlar imza atan Yusuf Tekin’in, Tarım Kredi Holding’e bağlı TAREKS’in yönetim kurulunda olduğu tespit edildi. BirGün’ün ulaştığı TAREKS’e yönelik bağımsız denetim raporunda yer alan TAREKS’in beş kişilik yönetim kurulu listesinde Yusuf Tekin de yer aldı.

Yusuf Tekin, “Rektörlük için üç yıl profesörlük yapmış olmak” şartının kaldırılmasının ardından henüz bir aylık profesörken Eylül 2018’de Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektörlüğü’ne atandı. MEB’de yıllardır, “Gölge bakan” olarak bilinen Tekin, Ziya Selçuk’un Milli Eğitim Bakanlığı’na getirilmesinin ardından kızağa çekildi. Eski MEB Müsteşarı Yusuf Tekin, Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’nün 24 Haziran seçimlerinin öncesinde düzenlediği bir konferansta verdiği, “Siyasetçilerimize sahip çıkmalıyız” mesajıyla akıllarda kaldı.

Rektörlük görevine devam eden Yusuf Tekin’in Nisan 2022’de de TAREKS Tarım Ürünleri Araç Gereç İthalat İhracat ve Ticaret A.Ş’nin yönetimine girdiği belirlendi. Şirketin yönetim kurulunda Yusuf Tekin ile beraber yer alan diğer isimler ise Neşe Sarılgan, Metin Doğan, Kamil Yılmaz ve Ahmet Bekdemir olarak sıralandı.

BÜROKRAT DEĞİL SİYASETÇİ

Tekin’in MEB müsteşarlığı döneminde tartışmalı işlere imza attığını anımsatan Eğitim Uzman Ali Taştan, görevlendirme kararını BirGün’e değerlendirdi. Tekin’in eğitimin sorunları ile ilgilenmek yerine kendisine ekip kurmanın peşinde koştuğunu savunan Taştan, Tekin döneminde eğitimle ilgili önemli hiçbir olaya imza atılmadığını söyledi. Tekin’in, “Bir bürokrattan fazla siyasetçi gibi” hareket ettiğini anlatan Taştan, şunları kaydetti:

“Devletin değil AKP’nin bürokratı oldu. Herkesin bildiği ancak kimsenin dillendirmediği tarafgirliği başına dert oldu. İnsanları ayrıştırdı. Kendi ideolojisinden olmayana yaşama şansı tanımadı. Bazı Bakanların Yusuf Tekin’in imza yetkisini bile aldıkları söylendi. Rektör olmak için gereken üç yıllık profesörlük şartı, Yusuf Tekin için çıkarılan bir kanunla kaldırıldı. Hemen ardından son müsteşar Tekin rektörlüğe atandı. Atamanın hemen ardından kanun yeniden değiştirilerek eski haline döndürüldü. Böylece, Harika Çocuk Yasası olarak bilinen İdil Biret ve Suna Kan’ın Yabancı Memleketlere Müzik Tahsiline Gönderilmesine Dair Kanundan sonra Cumhuriyet tarihinde kişiye özel ikinci Kanun harika müsteşar Yusuf Tekin için çıkarılmış oldu.

REKTÖRLÜKTEN ALINMALI

Ülkemizde insanlar açlık ve sefalet içerisinde yaşarken, bu kişilerin birkaç yerden maaş alması ve birkaç görevi birlikte yapması vicdanları yaralıyor. Bu durumdan bizler utandık ancak bu kişiler arlanmak bilmiyor. Bu ilkesizliği yapan Tekin derhal rektörlükten alınmalıdır.”