Yozgat’ta, farklı illerden öğretmenlerin de katılımı ile düzenlenen ‘UNESCO 6. Somut Olmayan Kültürel Miras Kış Okulu ve Somut Olmayan Kültürel Miras Kuşaklar Arası Aktarımı’ programı tamamlandı. İki gün devam eden etkinlikte katılımcılar, somut olmayan kültürel miras ile ilgili çalışmalarda bulundu, başarılı olan 30 katılımcıya törenle sertifika verildi.

Yozgat’ta, farklı illerden öğretmenlerin de katılımı ile düzenlenen ‘UNESCO 6. Somut Olmayan Kültürel Miras Kış Okulu ve Somut Olmayan Kültürel Miras Kuşaklar Arası Aktarımı’ programı tamamlandı. UNESCO Türkiye Milli Komisyon Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz, kapanış programında yaptığı konuşmada, "İki gün boyunca hem konferans biçiminde hem atölye biçiminde hem de uygulama biçiminde Somut Olmayan Kültürel Miras ile öğrenciyi öğretmenlerimiz nasıl buluşturur konusunda bir kanaate vardık. Öğrendik, bitirdik, tamamladık, iletişimlerimiz fevkalade oldu demiyorum ama bir başlangıç yaptığımızı düşünüyorum, bununda çok yerinde olduğunu düşünüyorum" dedi.

"UNESCO ÖĞRENEN ŞEHİRLER AĞINA GİRDİK"

Türkiye’nin ilk milli parkı Yozgat Çamlık Millî Parkı’nda iki gün süren etkinlikte, 2023 yılının UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesinin ve UNESCO Kardeş Okullar Ağı Programının yıl dönümleri olduğu hatırlatıldı. Örgün, yaygın ve sargın eğitim aracılığıyla somut olmayan kültürel mirasın korunması, yaşatılması, gelecek kuşaklara aktarılmasına katkı sağlamak amacıyla düzenlenen Kış Okulu’na Türkiye’de UNESCO Kardeş Okulları Ağına kayıtlı okullardan öğretmenler ve akademisyenler katılım sağladığı bildirildi. Sertifika töreninde konuşan Yozgat Valisi Ziya Polat, Yozgat’ın toplantının konusu olan mirasa sahip çıkan bir şehir olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Onun için burada olmaktan da ben burada çalışmaktan da çok memnunum. Sizleri burada görmekten, burada ağırlamaktan çok çok mutlu olduğumuzu belirtiyoruz. UNESCO markasını marka değerini Yozgat'ı nasıl ekleyebiliriz çabası içerisindeyken, rektörümüz tabi ki belediye başkanımız, belediyemizin başvuruşuyla UNESCO Öğrenen Şehirler ağına girdik. UNESCO markasını kullanmaya başladık. İnşallah UNESCO markasını kullanmaya devam edeceğiz. Hocamızla iki gündür konuşuyoruz, nerelerden UNESCO'nun marka değerini Yozgat'a taşıyabiliriz, birkaç proje olacak, inşallah. Ona da biz belediyemiz, üniversitemiz, valiliğimiz ortak akılla bu işleri yapıyoruz, bu işleri yapmaya da devam edeceğiz.

"ÖĞRETMENLERİMİZİN SIRTINDAKİ YÜKE BİZ DE YÜK VERİYORUZ"

Öğretmenlerimiz burada olunca, bu işin yükünü size veriyoruz, maalesef. Eğitim sistemine veriyoruz. Bir sıkıntı olduğu zaman ilk cümlemiz 'eğitim sistemi bozuk.' Öğretmenlerimizin sırtındaki yüke biz de yük veriyoruz. Evet eğitim sistemimizde sıkıntılar olabilir ama bu yük sadece öğretmen arkadaşlarımızın sırtına yüklenebilecek bir yük değil. Biz her konuda öğretmen arkadaşlarımızı suçluyoruz. Eğitim evde başlar dedik, aile. Ailede veremediklerimizi biz okullardan, çevreden istiyoruz. Aileden veremediklerimizi işte sizler biraz daha bu işe gönül verip, çocuklarımızın kalbine ve aklına, vicdanına, merhametine dokunmamız gerekiyor. Sistem maalesef akademik başarı istiyor; hangi Anadolu Lisesini kazandın, hangi üniversiteyi kazandın. Ama biz iyi insan istiyoruz, dürüst insan istiyoruz, ahlaklı insan istiyoruz. Bizim sadece öğretmen, doktor, hoca ihtiyacımız yok. Bizim tornacıya da ihtiyacımız var, bakkala da ihtiyacımız var her türlü insana ihtiyacımız var. Hepsinde aranacak tek şey; Ahlaklı olması, dürüst olması, vicdanlı olması, merhametli olması, devletine, milletine bağlı olması. Nice insanlar var üniversite mezunları ama bakınız dağlardan topluyoruz, hainleri topluyoruz. Bunun için akla dokunurken çocuklarımızı kalbine dokunmamız gerekiyor."

Konuşmaların ardından sertifikaları dağıtımı ile etkinlik tamamlandı.