Balıkesir Bayındırlık İskan Müdürlüğü’nden 1994 yılında emekli olan Hasan Yıldırım, küçük yaşlarda eniştesinden öğrendiği ağaç aşılama işini kaldığı huzurevinde devam ettirerek hem boş zamanlarını değerlendiriyor hem de meyve ağaçları yetişmesine katkı sağlıyor.

"BU İŞİ 25-30 SENEDİR YAPIYORUM"

Yıldırım, "Bu işi 25-30 senedir yapıyorum. Benim bir eniştem vardı, Allah rahmet eylesin öldü, gitti ondan öğrendim. Ondan sonra kendi kendime başladım köyde kendi bağında 30-40 tane tane elma, armut, vişne, kayısı bunları aşıladım” dedi.

7 senedir Yozgat Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Alpaslan Türkeş Huzurevi’nde bulunduğunu bildiren Yıldırım, şöyle konuştu:

"Belki 5 bin tane, 6 bin tane aşı yapmışımdır. Saydım da şimdi hatırımda yok ne kadar olduğu. Elma, dağ elması, dağ ahlatı, mahlep ağacına aşı yapıyorum. Mahlep ağacına vişne-kiraz aşılıyorum. Sulu yerde olursa kiraz aşlıyorum. Kıraç yerde olursa vişne aşılıyorum, mahlep ağacına. Dağ elmasına da nerede rast gelirsem aşılıyorum. Alıç ağacına armut aşılıyorum. Armutlarım çok güzel. Geçen sene yedik, müdüre de verdim. ‘Bunu çarşıdan mı aldın?’ dedi. Hemen hemen yarım kilo kadar gelir, armudun bir tanesi. Elinden geldiği kadar aşı yapıyorum. Ormanın içerisinde geze geze dağ ahlatını, dağ armudunu vişnesini, kirazını, dağ elmasını bunları bulduktan sonra bunları aşılamak için arkadaşlardan yardım istiyorum. Onlarla geliyoruz, bana yardımcı oluyorlar Allah razı olsun. Onunla aşılıyoruz. Dağdaki hayvanlar ve insanlar ne rast gelirse onlar yiyip, içiyor, menfaatleniyor. Ben de onlardan zevk alıyorum."

"BİR AĞACI YETİŞTİRMEK BİR EVLAT YETİŞTİRMEK GİBİ OLUR"

Çevre dostu Hasan Yıldırım’a eşlik eden huzurevi sakinlerinden 83 yaşındaki Dursun Yücel de "Burada arkadaşımıza yardım ediyoruz, faydamız olsun diye. Aşı yapıyoruz. O yapıyor bende yardımcı oluyorum, ağaçları buduyorum. Boş zamanlarımızı böyle değerlendiriyoruz, ben de huzur evindeyim. Ben de iyi kötü biliyordum, köyde de biliyordum. Bir ağacı yetiştirmek bir evlat yetiştirmek gibi olur" diye konuştu.