Yağışlarla birlikte çamur ve su birikintilerinin oluştuğu açık pazar yeriyle ilgili tepkisini dile getiren pazarcı Yusuf Gülmez, "Bu memleketin çoğuyum. Bu memlekette bizden başka da milliyetçi yok. Böyle de milliyetçilik olmaz. Biz, sana varıp da ‘Oğlumuzu işe al’ demiyoruz, ‘kızımızı işe al’ demiyoruz. Ekmek istemiyorum, aş istemiyorum; ekmeğimizi kendimiz kazanıyoruz. Yazık günah değil mi bu kadar insana? Ne isteyelim; şurayı temizlesin, düzenlesin de işimize gücümüze bakalım” dedi.

Yozgat’ın Karatepe Mahallesi’ndeki açık pazar yerinde yapımı devam eden millet bahçesi inşaatı ve altyapı çalışmaları nedeniyle pazar esnafını zor günler yaşıyor. Yağışlarla birlikte çamur ve su birikintilerinin oluştuğu pazarda tezgah açan esnaf, kapalı pazar yeri yapılmamasına ve bir düzenlemeye gidilemeden çalışmaların başlatılmasına tepki gösterdi.

"YAZIK GÜNAH DEĞİL Mİ BU KADAR İNSANA"

Pazarcı Yusuf Gülmez, tepkisini şu sözlerle dile getirdi:

"Bu memleketin çoğuyum. Bu memlekette bizden başka da milliyetçi yok. Böyle de milliyetçilik olmaz. Biz, sana varıp da ‘oğlumuzu işe al’ demiyoruz, ‘kızımız iş al’ demiyoruz. Ekmek istemiyorum, aş istemiyorum; ekmeğimizi kendimiz kazanıyoruz. Yazık günah değil mi bu kadar insana? Ne isteyelim; şurayı temizlesin, düzenlesin de işimize gücümüze bakalım. Biz, para istemiyoruz, pul istemiyoruz, haraç istemiyoruz. İşimize gücümüze bakalım, ekmeğimize bakalım. Şu arabamın bedeli 50 bin lira. Mal almaya gidiyoruz, buraya geliyoruz, elimiz buz gibi oluyor. Aşağıya yapmışlar, Allah razı olsun yapandan, yaptırandan. Böyle bir şey olur mu? Yazık günah değil mi? Bu kadar adam, herkesin ikişer üçer çocuğu olsa 100 tane adam olsa 600 kişi, 900 kişi ekmek yiyor."

"MİLLETVEKİLLERİ SADECE SEÇİM ZAMANI GELİYOR, ŞİMDİ GELSİN"

Pazarcı Mehmet Kalkan da şöyle konuştu:

"Bize seçim döneminde bütün milletvekilleri, bakanlar geliyor, halimizi hatırımızı soruyor ama bize reva gördükleri ve vatandaşa, halka reva gördükleri pazar yeri bu. Bu pazar yerini yapabilirsiniz. Önce bize yer göstereceksiniz ve vatandaşa, halka refah bir yer sunacaksınız, ondan sonra kendi işinize bakacaksınız.  Şu şekilde yapılır mı? Allah'tan reva mı vatandaşa? Burada ne yapıldığını da bilmiyoruz. Kanalizasyon mu geçiyor; altyapı, elektrik sistemini takıyorlar bilmiyorum. İki yıldan beri böyle. Bizi insan ve adam, vatandaş olarak görüp de bize danışılmıyor, söylenmiyor bile, geliyorlar. Malı getiriyoruz, bir de bakıyoruz ki pazar yeri kalkmış kepçelerle, dozerlerle. Biz vatandaş değil miyiz, biz vergi mükellefi değil miyiz, biz vergimizi vermiyor muyuz? Milletvekilleri sadece seçim zamanı geliyor. Şimdi gelsin abi, gelsinler baksınlar. Bir ilde, hangi ilçeye gidersen git hepsinde kapalı pazar var. Sadece bizim Yozgat pazarında kapalı pazar yok."

"PAZAR YERİMİZ OLMADIĞI İÇİN ŞU REZİLLİĞE BAK, BU YAPILIR MI"

Pazarcı Ercan Üstüntaş da şunları söyledi:

"Yozgat doğumluyum. Anadan doğma, çocukluğumdan beri pazardayım. Her zaman pazardayım, çalışıyorum. Şu anda burada görmüş olduğun bütün vatandaşların hepsi pazarcı olarak evlerine ekmek götürmek zorunda. Bizim, bir pazarcı olarak pazar yerimiz yok. Pazar yerimiz olmadığı için şu rezilliğe bak, bu yapılır mı? Bu insanlar evine ekmek götürmek zorunda. Şu rezilliği görüyorsunuz. Müşteri de gelmiyor, ağlıyor. Şuraya köprü yapmışlar, sırat köprüsü gibi, yapmışlar oradan bu tarafa. Bu insanlar bu ekmeği nereden kazanacaklar, nasıl yapacak? Pazarcı olarak yerimiz yok. Bu rezilliği biz çekmek zorunda değiliz. Biz de pazarcı olarak insanız. Bizim de bir derdiniz var, bizim sıkıntımız var. Bizim de borçlarımız, harçlarımız var, ödemek zorunda borçlarımız var. Herkesin bir derdi, sıkıntısı var."

Pazar esnafı Kemal Üstüntaş, yapımı devam eden Millet Bahçesi içerisinde yer alan halı saha tesisini göstererek, "Şurasını pazar yeri yapsalar da üstünü yine top sahası yapacaklarsa yine yapsalardı. Ne ki şimdi burası? Burası birahane oluyor akşam, orada bilmem ne olacak yani. Ne yapacağız böyle” dedi.