Sosyal Medya Yasası” olarak bilinen, Ekim 2020’de yürürlüğe girmiş olan 5651 sayılı kanunun basın özgürlüğü üzerine etkilerini izleyen Medya Araştırmaları Derneği (MEDAR), Eylül 2021’de yayınlamış olduğu araştırma raporunu genişleterek yasanın bir yılını mercek altına aldığı yeni bir rapor yayınladı. Ekim 2020 - Ekim 2021 aralığında en az 1197 içeriğin kaldırıldığını tespit eden rapor, bu kararları “haberin konusu”, “kaldırma taleplerinin sebepleri”, “kaldırma talebinde bulunan öznelerin unvanları”, “kaldırma kararı iletilen kurumlar” olmak üzere dört ana başlıkta derledi.

ÇOĞU YOLSUZLUK VE USULSÜZLÜK KONULU

Buna göre; içerik kaldırma kararlarının 675’inin yolsuzluk ve usulsüzlük, 466’sının ise “görevin kötüye kullanılması” konulu haberlere yönelik olduğu kaydedildi. Çoğunlukla iş insanlarının kaldırma talebinde bulunduğu ve bu haberlerin büyük çoğunluğunun yolsuzluk ve usulsüzlük konulu olduğu da raporun öne çıkan bulguları arasında yer alıyor.

Haberlerin kaldırılma gerekçelerine bakıldığında ise, 1080 haberin kişilik haklarını ihlal ettiği sebebiyle kaldırma kararıyla karşılaştığı saptanmış. Bu sınıflandırmada da iş insanları öne çıkarken bu grubu ticari şirketler, bakanlar ve üst düzey bürokratlar takip ediyor.

EN ÇOK KALDIRMA KARARI CUMHURİYET’E GELDİ

36 medya kuruluşunun takip edildiği araştırmada en çok kaldırma kararının 144 içerik ile Cumhuriyet Gazetesi’ne geldiği tespit edilirken, onu 129 içerik ile BirGün Gazetesi’nin ve 98 içerik ile Oda TV’nin takip ettiği gözlemlendi.

“İÇERİĞİ KALDIRMAK YOLSUZLUĞU ORTADAN KALDIRMIYOR”

BirGün Gazetesi Yayın Koordinatörü İbrahim Varlı, yaşadıkları durumun BirGün’ün iktidarın yaptığı yolsuzlukları ortaya çıkarmasından kaynaklandığını ifade ediyor: “BirGün iyi gazetecilik yapıyor, iktidarın bütün yolsuz kirli ilişki ağını ortaya çıkarıyor; ihalelerin üzerine gidiyor, yolsuzlukları ve usulsüzlükleri ortaya çıkarıyor. Bütün bunların üzerine korkusuzca gittiği ve bunlar birçok yere ve şeye değdiği için iktidarın iş adamından, bürokratına; bakanından vekiline kadar hepsi en ufak yerel mahkemeden de olsa bu tarz içerik kaldırma kararı aldırabiliyor. Fakat esasında ‘içerik kaldırma’ demek bu yolsuzlukların usulsüzlüklerin yapılmadığı anlamına gelmiyor.”

MEDAR’ın yaptığı çalışmanın medyada daha sık görmek istedikleri türden bir araştırma olduğunu ifade eden İbrahim Varlı, “İyi bir alanı, boşluğu dolduruyor, oraya tekabül ediyor. Öyle ya da böyle bu karanlık günler geçecektir. Bu çalışma da, bir arşiv mahiyetinde, güzel bir boşluğu doldurmuş olacaktır” dedi.

“ÜLKENİN SİYASİ DURUMUNUN BİR FOTOĞRAFI”

Oda TV Yazı İşleri Müdürü Can Özçelik ise MEDAR’ın araştırmasının ülkenin bir fotoğrafını çeken bir niteliğe sahip olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi: “MEDAR, Sosyal Medya Yasası'nın medyaya yansımasını ortaya koydu. İnternet haber sitelerinden kaldırılan haber sayıları ve kaldırılan haberin içerikleri çok çarpıcı… Oda TV, gazetelerin dışında, haber siteleri yönünden bakıldığında, en çok haberleri sansürlenen yayın organı… Peki, haberlerin içerikleri ne, çoğunlukla yolsuzluk… Medya Araştırmaları Derneği’nin ortaya koyduğu bu veriler, ülkenin siyasi durumuna ilişkin de bir fotoğraf çekiyor.”

Can Özçelik, Oda TV’nin bu medya düzeni ve siyasi iklime karşılık özgür ve bağımsız gazeteciliğin bayrağını taşımayı sürdüreceğini, hakikatin peşini bırakmayacağını vurguladı.

SOSYAL MEDYA YASASI YENİDEN YAPILANDIRILMALI

MEDAR’ın bir yılı kapsayan raporu sadece elde ettiği verileri aktarmakla kalmıyor, aynı zamanda bir takım politika önerileri de sunuyor. Raporda, yasanın toplumun tüm bileşenlerinin hak ve özgürlüklerini göz önünde tutacak şekilde yeniden yapılandırılması gerektiği ifade ediliyor, yasa yapım sürecine ilgili organların ve kamuoyunun dahil edilmesinin önem vurgulanıyor. Raporda bağımsız denetleme organları oluşturulmasını da öneriliyor.

MEDAR’ın araştırma raporunun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.