Van Gölü havzasında her yıl toplu martı ölümlerinin yaşandığını, bu sene daha erken başladığını söyleyen halk, nedeninin araştırılmasını ve kötü kokuya yol açan martı ölülerinin bir an önce temizlenmesini istedi.

Van Gölü havzasında toplu martı ölümleri, bölge halkını endişelendirdi. Her yıl toplu martı ölümlerinin yaşandığını, bu sene daha erken başladığını söyleyen halk, nedeninin araştırılmasını ve kötü kokuya yol açan martı ölülerinin bir an önce temizlenmesini istedi. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan da bölgede yaşayanları tedirgin edecek durum olmadığını, ölümlerin açlığa bağlı stresten kaynaklandığını söyledi.

MARTI ADASI

Üreme zamanlarında, insanların bulunmadığı ve riskli olmayan yerleri seçen martılar, Van Gölü havzasına özellikle de Adır Adası'na geliyor. 'Martı Adası' olarak da bilinen adaya gelen martılar, yumurtalarını bırakıp, yavru çıkarıyor. Martı ölüleri nedeniyle hasta olmaktan korktuklarını anlatanlar, göle giremediklerini de söyledi.

"ÖNLEM ALINMAZSA HASTALIĞA YOL AÇAR"

Adır Mahallesi sakinlerinden Ahmet Çıkla, "Adır Adası çok güzel. Buraya 'Martı Adası' da diyorlar. Burada her yıl olduğu gibi bu yıl da martı ölümleri yaşanmaktadır. Bu sene ölümler biraz daha erken yaşandı. Geçen yıl yavru martılar ölüyordu. Bu yıl ana martılar da ölüyor. Adır Adası sahili şu an martı ölüleri ile dolu. Ölü martıların temizlenmesini istiyoruz. Martı ölümleri bu yıl biraz daha erken olduğu için bunun araştırılmasını istiyoruz. Adada kötü manzara ve kötü bir koku var. Buna bir an önce çözüm getirilmesini istiyoruz. Biz mahalle halkı olarak da bu durumdan çok rahatsızız. Önlem alınmazsa hastalığı yol açar" dedi.

"ÖLÜMLERİN NEDENİ AÇLIĞA BAĞLI STRES"

Van YYÜ Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Aslan da martı ölülerinden numuneler alındığını ve mahalleliyi tedirgin edecek durum olmadığını söyledi. Yaptıkları araştırmalarda, martıların hastalık nedeniyle ölmediğini tespit ettiklerini anlatan Aslan şöyle konuştu: "Martılar yalnız üreme zamanlarında sakin olan yerlere göç etmekte. Üremeleri için uygun ortam hazırlamakta, bunu seçerken de yiyeceğin ve güvenliğin en iyi olduğu yerleri seçmekte çünkü buraya 1 milyona yakın martı yuva yapmakta. Adır Adası'nda kuluçkaya yatmakta. Bu 1 milyon martı 2'şer yumurta bıraktığı zaman yavru çıkarttığı zaman sayı 3'e katlanmakta. İnci kefali ile beslenen bu martılarda göçün erken tamamlamasıyla birlikte ölümler biraz daha erken yaşandı. Bu yıl kuraklığın olması ve sulak alanlarda suyun erken tükenmesine bağlı olarak inci kefali balığı da göçünü erken tamamladı. Dolayısıyla martıların beslenme sorunu ortaya çıktı. Bizler ölümlerin olduğu bölgede çalışarak ön incelememizi tamamladık. Bu ölümlerin her yıl yaşanan ölümlerle aynı nedenle olduğunu tespit ettik."

"3 MİLYON MARTIDAN 3 BİN MARTININ ÖLMESİ NORMALDİR"

"Herhangi bir hastalık veya salgın söz konusu değil. Olumsuz bir etkinin olmadığını ilk raporumuzda tespit ettik. İlk belirlemelerimize göre stres faktörüne bağlı parazit ölümler olduğunu tespit ettik. Yani yiyeceğin azalması, kalabalık ortamların oluşması da stres faktörüdür. Her yıl rutin olarak açlığa bağlı bu ölümler gerçekleşmektedir. 3 milyon martıdan 3 bin martının ölmesi normaldir" diye konuştu.