Uludağ’da Alan Başkanlığı’na karşı Bursa Su Kolektifi insan zinciri oluşturarak yürüyüş yaptıktan sonra basın açıklaması düzenledi. Açıklamada konuşan kolektif gönüllüsü Habib Göbelez, "Buradan AKP milletvekillerine sesleniyoruz; sermayenin, patronların değil halkın, doğaya, haklarına sahip çıkan yurttaşların vekilleri iseniz yurttaşlara kulak verin. Sizler de bizim imza stantlarımıza katılıp yükselen protestoları duyun. Bu utanç yasasını TBMM genel kuruluna getirmeyip, halkın asla affetmeyeceği bu çok büyük yanlıştan geri dönün" dedi.

Uludağ'da kurulması planlanan Alan Başkanlığı'na karşı bugün Bursa Su Kolektifi bir eylem yaptı. Fatih Sultan Mehmet Bulvarı girişinde toplanan kolektif üyeleri, buradan Doğa Koruma ve Milli Parklar 2. Bölge Müdürlüğü önüne doğru insan zinciri oluşturarak yürüyüş gerçekleştirdi. Açıklamaya CHP Bursa milletvekilleri Orhan Sarıbal ve Nurhayat Altaca Kayışoğlu da katıldı. Açıklamada konuşan kolektif gönüllüsü Jale Büyükurgancı, Uludağ Alan Başkanlığı yasa tasarısının AKP Bursa milletvekilleri tarafından hazırlandığını hatırlatarak, "Oysa milletin oyları ile milletvekili seçilen iktidar milletvekillerinin unuttukları en önemli husus Uludağ Alan Başkanlığı konusunu hiçbir şekilde yurttaşlarla, sivil toplum ve demokratik kitle örgütleri ve meslek odaları ile tartışmadıkları, konu ile ilgili halkı, kamuoyunu bilgilendirmedikleri gerçeğiydi" dedi.

"ULUDAĞ’I DA MI TALAN EDECEKLER?"

Büyükurgancı sözlerini şöyle sürdürdü:

"Halkın Uludağ Alan Başkanlığı’ndan hiçbir şekilde haberi yok. Biz Bursa Su Kolektifi olarak bu acı gerçeği ıslak imza toplama kampanyamızda yurttaşlara Alan Başkanlığı yasası ile Uludağ’ın milli park olmaktan çıkartılmak üzere girişimlerin başladığını böylece Uludağ’da yeni yapılaşmaların önünün açılıp halkın temiz hava ve su kaynağı, eşsiz doğa güzelliği Uludağ’ın büyük tehlike altında olduğunu açıklamaya başladığımızda anladık. Çünkü yurttaşların yoğun protesto ve isyan söylemleri ile karşılaştık. Yurttaşlar şöyle isyan ediyorlar; Sıra Uludağ’a mı geldi? Uludağ’ı da mı talan edecekler? Uludağ’a da mı el uzatıldı? Nasıl kıyıyorlar Uludağ’a? Bir tek Uludağ kalmıştı betonlaşmadık, orası da mı elden gidiyor? Boğuluyoruz. Her yer beton her yer asfalt, biz nerede hava alacağız?”

Alan Başkanlığı’na karşı Fomara Meydanı’nda açtıkları standa zabıta ekiplerinin müdahale ettiğini hatırlatan kolektif gönüllüsü Habib Göbelez, yurttaşların kendilerine sahip çıktılarını aktardı.

"3 GÜNDE 3 BİN İMZA TOPLANDI"

İmza çalışmalarına dair bilgi veren Habib Göbelez, şunları söyledi:

“3 günde 3.000 ıslak imza... Bu imzaları tüm iktidar partileri milletvekillerine ilettik. 132 sivil toplum, demokratik kitle örgütü ve kuruluşun kurumsal destek imzaları.   Ve internetteki imza kampanyamızda yine kısa sürede 3 binden fazla imza. Yine İstanbul’dan doğa ve yaşam savunucusu kuruluşların kampanyamıza destek olarak meydanlarda yurttaşlardan ıslak imza toplama kampanyaları. Bütün bu adımlar ile kısa sürede büyük bir Uludağ’da Alan Başkanlığı’na Hayır bloğu ile desteklenir olduk. Uludağ’ın başına gelecek felaketi duyan halk Alan Başkanlığı tasarısına protestosunu hızla geliştiriyor. Bizler Uludağ Alan Başkanlığı yasa tasarısı geri çekilinceye dek yurttaşlara konuyu anlatmaya ve protestoların yükselmesine gayret edeceğiz. Bu kapsamda ıslak imza kampanyamız da hızla ilerliyor. Buradan AKP milletvekillerine sesleniyoruz; sermayenin, patronların değil halkın, doğaya, haklarına sahip çıkan yurttaşların vekilleri iseniz yurttaşlara kulak verin. Sizler de bizim imza stantlarımıza katılıp yükselen protestoları duyun. Bu utanç yasasını TBMM genel kuruluna getirmeyip, halkın asla affetmeyeceği bu çok büyük yanlıştan geri dönün.”

"ULUDAĞ’DA İKTİDARIN KARIŞTIRMA OPERASYONU VAR"

Açıklamada konuşan CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal ise şu ifadelere yer verdi:

"Bilinsin ki bu getirilen yasa Uludağ’ı talan yasasıdır üç temel gerekçeleri var. Birinci gerekçeleri Uludağ’da çok başlı yönetim var. Şimdi neredeyiz biz milli parklar bölge müdürlüğünün önündeyiz. Uludağ’da çoklu yönetim yok Uludağ da iktidarın karıştırma operasyonu var. Uludağ’ın tek sahibi milli parklar bölge müdürlüğüdür. 2873 sayılı doğa ve milli parklar kanunudur. Tarım ve Orman bakanlığına bağlıdır yönetimi ordadır sahibi de milli parklar yönetim müdürlüğüdür ama iktidar bir taraftan Çevre ve şehircilik bakanlığıyla bir taraftan valilikle bir taraftan devlet su işleriyle bir taftan büyükşehir belediyesiyle adeta Uludağ’ı kendi şirketi kendi malı kendine miras kalmış gibi talan etmektedir. Bu yetmedi şimdi çok başlılık var diyerek Uludağ’ı talan başkanlığına yaratmak istiyor. Çok net çok açık söylüyoruz Uludağ’ın sahibi var Uludağ’ın sahibi Bursalılardır Uludağ’ın sahibi Türkiye’dir Uludağ’ın sahibi dünyadır. Hiç kimsenin burayı kendi mülkü görüp talan etmeye hakkı yoktur."

"ULUDAĞ'I GELECEK NESİLLERE BIRAKMAK BOYNUMUZUN BORCU"

Nurhayat Altaca Kayışoğlu şunları söyledi:

"Kanun teklifi daha verilmeden Meclis'e daha komisyona gelmeden buradaki arkadaşlarımızdan temsilciler sürekli ellerinden geleni yaptılar, bizleri uyardılar, meclise geldiler bilgi verdiler. Burada hep birlikte imzalar topladınız ben bütün Bursalılar adına geleceğimiz adına çocuklarımız adına hepinize çok teşekkür ediyorum. Bu konun Meclis’te bütçe görüşmeleri devam ederken yani Meclis'e başka bir konu gelmemesi gerekirken alel acele getirildi. Bu komisyon çevre komisyonuna değil bayındırlık imar komisyonuna getirildi. Adı üstünde ‘imar’ yani yapmak istedikleri çok açık Uludağ’ı betona çevirmek istiyorlar. Tıpkı Doğan Bey gibi Kent Meydanı diye yaptıkları AVM’ler gibi çok katli binalar gibi Uludağ’ı betona çevirip otellerle betonlarla ekolojik sistemini yok etmek istiyorlar. Oysa Bursa’da maalesef akciğer ölümlerinden kaynaklanan her 5 ölümden bir tanesi hava kirliliğinden kaynaklanıyor. Bursa’nın havası kirli ve Uludağ Bursa’yı azıcık da olsa besleyen oksijen kaynağımız. Uludağ bütün Türkiye’nin tükettiği suların kaynağı. Ve maalesef yok edilmeye çalışılıyor HES’lerle, satılarak ve şimdi betona çevrilerek yine yok edilecek. Bu konun ile Uludağ milli park olmaktan çıkacak. Bu kanunla Cumhurbaşkanına alan başkanlığını istediği kadar genişletme yetkisi verilecek. Bütün yetki tek başına bir kişide olacak ve onların bugüne kadar Bursa’ya ve ülkeye yaptıklarını da görünce korkuyoruz Uludağ’ın yok edilmesi için bu çalışmanın yapıldığını biliyoruz ve buna izin vermeyeceğiz. Vermeyeceğiz çünkü Uludağ önemli bitki alanı, önemli kuş alanı olarak kabul ediliyor ve soyu tükenmekte olan türleri içeriyor. Bunları gelecek nesillere bırakmak bizim boynumuzun borcu. Cahilce diyorlar ki, efendim kayak pistini uzatacağız ama kayayı kaldıramıyoruz. O kaya oraya tesadüfen gelemdi, o kayayı oraya AKP’liler koymadı. O kaya doğanın kendi dengesi içerisinde milyonlarca yıl içinde oluşmuş bir alan orası. Oradaki her taşın her kayanın her kuşun, her çiçeğin, her böceğin bir anlamı var bir önemi var. Sistemin devamlılığı için gerekliliği var. Cahilce oradaki bir kaya parçasını yok görecek ve küçümseyecek kadar gözü paradan başka bir şey görmeyen anlayışa karşı biz orada direnmeye devam edeceğiz. Sizleri de bu çabalarınızdan dolayı takdir ediyor ve meclis genel kuruluna geldiğinde de sürdüreceğinize inanıyorum."