Büyükbaş hayvan varlığının tespit için 29 Mart'ta işletmelerde çalışma başlatan Tarım ve Orman Bakanlığı, 3 ay geçmesine karşın bir açıklama yapmadı. TÜSEDAD Başkanı Solakoğlu, bakanlığın çalışması, Gıda Komitesi’nin Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan alınarak Hazine ve Maliye Bakanlığı denetimine verilmesi, et ve süt sektöründe yaşanan gelişmeleri ANKA Haber Ajansı'na değerlendirdi. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın hayvan sayımlarının sonucunda düşük rakamları açık etmek istemediğini belirten Solakoğlu, “Fiyatların bir anda inanılmaz artacağını getireceği için sustuklarını düşünüyorum. Ama içeriden aldığım bilgiler tahmin ettiklerinin çok fazlasında bir kesim olduğu yönünde” dedi. Solakoğlu, şu açıklamaları yaptı:

“TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK ÇİFTLİKLERİNDE HAYVAN VARLIĞI YOK”

“Konuştuğum çok büyük et tüccarlarından birisi şunu söyledi. ‘Üç nesildir biz bu işi yapıyoruz biz daha tarihimizde böyle bir durumla karşılaşmadık. Muazzam bir durgunluk var et piyasasında. Talepte çok ciddi bir düşüş var. Halkta kırmızı ete olan talebin ne kadar düşük olduğunu dile getirdi. Ama buna karşında enteresan bir durum var. Piyasada da mal yok. Yani Türkiye’nin en büyük 5 büyük çiftliğine baktığınız zaman 20 bin kapasiteli çiftlik var. Benim tanıdığım şu an içeride 3 bin 600 hayvan var. Yani kapasite kullanım oranları şu anda büyük çiftliklerde yüzde 20’sinin de altına düşmüş durumda.

Anaç hayvanlar besiye çekildi, özellikle Doğu Anadolu Bölgesi’nde. Nitekim o anaç hayvanların doğurmayacak olması Türkiye’nin ette muhakkak bir sıkıntıya gireceğini gösteriyor. Biz bundan önce zaten 100-120 lira bandına çıkacağını tahmin etmiştik ama enflasyondaki muazzam artış ve alım gücündeki bu denli bir düşüş öngörülebilir değildi. Nitekim baktığını zaman kavurma piyasası yüzde 62. Sucuk sosis piyasasında da yüzde 33’lük bir düşüş olduğunu görüyoruz.

“KURBANDA YÜZDE 50’LİK BİR TALEP DÜŞÜKLÜĞÜ GÖZÜKÜYOR”

Şu anda Kurban Bayramı’yla ilgili arz talep piyasadan aldığımız bilgilerle yarı yarıya. Kurban taleplerinde şu anda Kurban Bayramı’nın bir hafta öncesinde geçen yıla mukayesen yaklaşık yüzde 50’lik bir talep düşüklüğü gözüküyor. Bu kurban besleyen insanlar için zor bir durum. Ellerinde bir miktar hayvan kalabilme ihtimali var. Bu üretici açısından çok hoş bir şey değil ama tüketicinin de geçen yılın yarısı kadar kurban kesebiliyor olması alım gücünün ne denli düştüğünün göstergesi. Şu an damların boş olması anaç hayvanların besiye çekilmiş olması bundan sonraki süreçte bir krizi de beraberinde getireceğinin çok net göstergesi.

Şu anda 100-120 lira bandında fiyat beklentisi içerisindeydik.  Ama talebin çok çok düşmesi onu şu anda 95 lira bandına çekti. Bununla beraber dünya fiyatlarındaki yem tarafında dolar bazındaki düşüş gayet olumlu. Bu hayvanlar zaten yüksek maliyetle beslendi. Şu anda kesime geldiğimiz dönemde bunun olması fiyatın düşmesi, bir hayal kırıklığı anlamına da gelecektir. Şu anda yem fabrikalarının zam yapmıyor olması demek aslında indirim yapıyor anlamına geliyor yüksek enflasyonist ortamı olduğu için. Bayramdan hemen sonra fiyatta bir artış beklenmiyor. Şu anda çok düşük gidiyor talepte bir artış olmadığı için. Ağustos ayında insanların eline geçecek yüzde 30’luk bir zam sonrasında bir hareketlenme geleceğini bekliyoruz.”

"BİN LİRA OLAN YONCA 3 BİN LİRAYA ÇIKTI"

Et fiyatlarını ilgilendiren en önemli konulardan bir tanesinin de süt olduğunu belirten Solakoğlu, kaba yem (saman, yonca, mısır silajı) fiyatlarında 3 kat artış olduğunu, Gıda Komitesi'nin Hazine ve Maliye Bakanlığı'na bağlandıktan sonra süt fiyatlarında çıkmazın yaşanacağını belirtti. Solakoğlu, şöyle konuştu:

"Et fiyatını ilgilendiren en önemli konulardan bir tanesi süt. Anaç hayvanların bir kesif yem dediğimiz ithal ettiğimiz ağırlıklı protein ve nişasta kaynakları var. Diğer tarafta da kaba yem dediğimiz saman, yonca, mısır silajı ve ot gibi ürünler var. Kaba yem Türkiye içerisinden karşılanıyor, kesif yemin yüzde 50’si yurtdışından karşılanıyor. Şu anda kaba yemin tam net çarpı üç oldu geçen seneyle mukayesen. 400 TL olan mısır silajı şu anda bin 200 sözleşmeler imzalandı. Bin lira olan yonca şu anda 3 bin TL.

"HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI GIDA KOMİTESİ’NİN TÜM YETKİLERİNİ ELE ALDI"

Yeni kaba yemde de şu anda alımla başladı. Bugün 1 litre sütün sadece yem maliyeti yaklaşık 8 lira 60 kuruşa geliyor. Süt fiyatı 7,5 lira. Nitekim sürdürülebilir bir şey değil ama burada yeni bir şey oldu. Hazine ve Maliye Bakanlığı Gıda Komitesi’nin tüm yetkilerini ele aldı. Şu anda süt fiyatlarını belirleyen kurum aslında Tarım Bakanlığı değil, Hazine ve Maliye Bakanlığı oldu. Hazine ve Maliye Bakanlığı ‘Ben zaten söylemiştim süt fiyatı artarken, biz süte zam yaptığımız gibi yemcilerde zam yapacak. Yine bu fiyat boşa çıkacak demiştim. Aynen de öyle oldu’ diye kendisi söylüyor. Yani şunu söylüyor. ‘Biz süte zam yaptığımız zaman yem fiyatları artıyor’ halbuki yem fiyatları sürekli artmaya devam ediyor ve yem fiyatları dolara bağlı olduğu için dolar arttığı sürece bu yem fiyatları artmaya devam edecek. Yani nedensellik ve korelasyon farkını anlayamayan bir yönetim var şu anda. Bu gerçek anlamda bir tehdit. Çünkü süt fiyatı sebep değildir, süt fiyatı sonuçtur.

Süt fiyatlarını artırmama kararları çok absürd, talihsiz ve yanlış bir karar. Sivil toplum liderleriyle görüştüm süt tarafında da. Hepsi çaresiz. Tarım Bakanlığı’nın elinde bir yetki kalmadığını, Hazine ve Maliye Bakanı ile konuşmaya çalıştıklarını, kesinlikle böyle bir şey düşünmediğini dile getirmiş. Sektör büyük çıkmazda. Yumurtada aynı sıkıntı var, sütte de var. İnsanlar bu üretimden çıkıyor. Kim dayanacak, parası olan dayanacak. Bu aile işletmelerini ortadan kaldıracak.” (DİLAN KUTLU/ANKA)