Birleşik Kamu-İş Ankara’da Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) önünde; TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarını protesto etmek için yapmak istedikleri basın açıklamasına polis izin vermedi. Polis, konfederasyon üyelerine biber gazı sıkarak müdahale etti. Polisin müdahalesi sonucu, Genel Başkan Mehmet Balık da dahil olmak üzere çok sayıda Birleşik Kamu-İş üyesi gözaltına alındı. Polis, sendikacıları Kumrular Caddesi’ne kadar sürdü.

"BASKI VE ZULÜMLE KARŞI KARŞIYAYIZ"

Eski Birleşik Kamu İş Merkez Yönetim Kurulu üyesi Hasan Kütük, şunları söyledi: "Pahalılığı, yoksulluğu, zamları görmezden geliyorlar. Bu ülkenin emekçileri de bunun en uygun zamanda demokratik yollardan hesabını soracak. Ve TÜİK de bundan gereken dersi alacaktır. Burada arkadaşlarımıza yapılan da hiçbir insani, vicdani, demokratik kurallara uymayan bir baskı ve zulümle karşı karşıyayız. Şu anda genel başkanımız gözaltındalar. Belki oradan bizi zorla itebilirler. Ama biz arkadaşlarımız serbest bırakılıncaya kadar bu eylemi sürdüreceğiz.”

"BEŞ ARKADAŞIMIZI GÖZALTINA ALDILAR"

Birleşik Kamu-İş Genel Dış İlişkiler ve Ar-Ge Sekreteri Levent Akça da şu açıklamayı yaptı: “Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu ve bağlı sendikaların ve şube başkanları olarak geçim zorluğu çektiğimiz şu günlerde sahte rakamlarla halkımızı aldatan TÜİK’in önünde en demokratik hakkımız olan basın açıklamamız şiddetle engellenmiştir. Arkadaşlarımız şiddete maruz kalmıştır. Gözaltına alınmıştır. Şu an beş tane arkadaşımız gözaltındadır. Anayasal hakkımızı kullanmamızın önüne geçilmiştir. Bizler biliyoruz ki bu mücadele burada bitmeyecek. Hayat zorluğunun en tavan yaptığı günlerde, sesimizi basın yoluyla duyurmaktan başka çaremizin olmadığı bu günlerde basın açıklaması yapmamızın dahi önüne geçilmiştir. Şunu buradan ilan ediyoruz: ‘Bu mücadele arkadaşlarımız serbest bırakılana kadar devam edecek. Nerede engellerse engellesinler, sesimizi daha yüksek duyurarak daha fazla konuşacağız. Birleşik Kamu-İş bundan sonra her gün alanlarda. Bu haklar bize teslim edilene kadar mücadeleye devam edeceğiz."

“ÖĞRETMENLER EV ARKADAŞI ARAR HALE GELDİ”

Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay ise yaptığı konuşmada şunları söyledi: "Bugün yaşadığımız olay Türkiye’nin yaşadığı acı tablonun net göstergesi. Bugün emekçilerin, işçinin,  çiftçinin en temelinde de mücadele hattımızda kamuda çalışan eğitim çalışanlarının sesini kamuoyuna duyurmak isterken enflasyonun altında ezildi, alım gücü düştü bugün büyük şehirlerde artık öğretmenler aileleriyle birlikte kendine ev arkadaşı arar hale geldi. Bugün devletin bir diğer memuru olan, kolluk görevlisi olan polis arkadaşım da benimle aynı sıkıntıyı yaşıyor. Diyorum ki: ‘Sen Ankara’da çocuğunun ev kirasını ödeyebiliyor musun? Okul masraflarını karşılayabiliyor musun? Bugün iktidarın borazanı haline gelmiş TÜİK, senin hakkını gasp ediyor farkında mısın? Bugün kendi çocuğunun eğitim masraflarını karşılayamazken, eve gittiğinde aynen bizler gibi öğretmenler gibi, eğitimciler gibi o marketten çıkardığın fişin üzerini tek tek çizerken, artık evime peyniri ne kadar alacağım diye düşünürken bugün bu eğitimcilere yaptığınız bu şiddet tarihin en kötü en diplerinde kayıtlı kalacaktır. Özellikle bir eğitimci olarak oradaki polis arkadaşlara seslendiğimizde, bizim fikrimiz sorgulaması, hayatları boyunca çatışma yaşayacakları bir andır."

Büro-İş Sendikası Genel Başkanı Alay Hamzaçebi, şu açıklamayı yaptı: "Gerçekten memurun durumu çok kötü. Bize, Ocak ayında bunlar zam vermedi. Geçen yılın enflasyon farkını verdiler. Kendilerine göre… ENAG’a göre yüzde 170. Altı aydır bekliyoruz hala bizden gidiyor. Maaşlar pul oldu. Kiralar artmış, Pazar artmış artık millet evdeki odalarını kiraya veriyor. Bu ülkedeki memurlar geçinemiyor. Kira arkadaşı tutmaya başladı. Böyle bir anti demokratik ugulama olur mu? Ama yıkacağız bunu yıkacağız. Bu düzeni yıkacağız. Bunlara da hesabını soracağız."

“BARBAR YÜZÜNÜ GÖSTEREN BİR DEVLET, VATANDAŞIYLA BÜTÜNLEŞEMEZ”

Tüm Yerel Sen Genel Başkanı Arap Mucur, şunları belirtti:

“Demokratik kitle örgütleri, kamuya açık her alanda bu ülkenin her bir santimetrekaresinde demokratik sesini duyurmak için vardır. Demokratik kitle örgütlerini yok sayanlar aslında kendilerini inkardan gelenlerdir. Her bir bireyin biz, Keynes iktisadını benimsemiyoruz. Bireyci, piyasaya görünmez el düzeniyle bu piyasanın düzeleceğini düşünmüyoruz. TÜİK önünde Birleşik Kamu-İş Genel başkanı ve yardımcıları apar topar gözaltına alınmıştır. Oradan buraya kadar neredeyse sürüklenerek gelmişizdir. Barbar yüzünü gösteren bir devlet, vatandaşıyla bütünleşemez.”