Türk Tabipleri Birliği Ali Özyurt Kültür Edebiyat Sanat Kolu ve Antakya Sanat Derneği’nin ortak çağrısı üzerine sanatçı, yazar, şair ve edebiyatçılar dayanışma için geldikleri Hatay’da, Antakya Kurtuluş Caddesinde basın açıklaması gerçekleştirdi.

habereguven.com'da yer alan habere göre, etkinliğe katılan bilim insanı, sanatçı, yazar, şair, edebiyatçı ve gazeteciler şu isimlerden oluşuyor:

Prof. Dr. Esin Şenol, Prof. Dr. Selim Badur, Dr. Selda Sevtap Demirci, Dr. Altay Öktem,, Doç. Dr. Ali İhsan Ökten, Dr. Fatih Balkan, Dr. Kamile Kurt, Dr. Ayşegül Tözeren, Dr. Osman Tuğlu, Dr. Demet Parlar, Dr. Mehmet İyigün, Dr. Meral Saklıyan, Latife Tekin, Hakkı Zariç, Deniz Durukan, Yavuz Ekinci, Nisa Leyla, Erdal Doğan , Ahmet Türkmen, Ayşen Şahin, Volkan Pekal (Evrensel Gazetesi), Güven Boğa ( habereguven.com İnternet Haber Sitesi) katıldı.

Antakya Kurtuluş Caddesi önünde sırasıyla Antakya Sanat Kolektifi adına Edip Yeşil, Türk Tabipleri Birliği Dr. Ali Özyurt Kültür Sanat ve Edebiyat Kolu adına Ayşegül Tözeren, Yazarlar adına Latife Tekin yaptı. Daha sonra Ehliddar Kültür Merkezi adına Hasan Özgün ve Dr. Demet Parlar’da birer konuşma gerçekleştirdiler.

İlk açıklamayı Antakya Sanat Kolektifi adına Edip Yeşil yaptı.

Yeşil; “Türkiye’nin her yanına dağılmış yanımızda olamayan ama yürekleri bizimle atan, en kısa zamanda dönecek olan Antakyalılar adına sesleniyoruz” dedi.

Antakya Sanat Kolektifi adına Edip Yeşil sözlerine şu şekilde devam etti;

Gitmedik, Buradayız!

Yıkılan her taşın binlerce yıldır biriktirdiği sesi ve izi arasından sesleniyoruz:

Gitmedik! Buradayız!

Antakya Sanat Derneği’nin çağrısına koşan Sanatçı Dostlarımız ve Türk Tabipleri Birliği Kültür Sanat ve Edebiyat Kolu üyelerine sonsuz teşekkürlerimizle diyoruz:

Gitmedik! Buradayız!

6 ve 20 Şubat sabahında yaşadığımız Deprem’in bize tekrar tekrar öğrettiği gibi yıllardır Doğa’yı, bilimi, sanatı yok sayan zihniyetlere inat sanatla ve bilimle bu kenti yeniden kurmak için diyoruz:

Gitmedik! Buradayız!

Türkiye’nin her yanına dağılmış yanımızda olamayan ama yürekleri bizimle atan, en kısa zamanda dönecek olan Antakyalılar adına sesleniyoruz:

Gitmedik! Buradayız!

İstanbul Şişli’deki yardım tırına hazırladığı bohçayı teslim eden yaşlı annemizin gözyaşlarından sesleniyoruz:

Gitmedik! Buradayız!

Enkazları Tırnak ve yürekleriyle kazan, kömür karası yüzlerini unutmayacağımız adını bilmediğimiz madencilerimiz adına söylüyoruz:

Gitmedik! Buradayız!

Acısını erteleyip, duygularını donduran, kentin her yanında gece gündüz koordinasyon merkezlerinde çalışan dostlarımız adına sesleniyoruz:

Gitmedik! Buradayız!

Süveydiye’de ellerinde buhur ve Reyhan dallarıyla yürüyen hüzünleri isyan olan kadınlarımızın sesiyle tekrarlıyoruz:

Gitmedik! Buradayız!

Yeniden kurulacağına adı gibi inanan Kaybolmuş bir kentin eskicisinin plağından sesleniyoruz Dünyaya:

Gitmedik! Buradayız!

Antakya’nın taşı, suyu, insanı bugünleri ve yanında yer alıp ona yeniden yaşam verenleri asla unutmayacak!!!!

Sanatın yaşam vermesi umuduyla!

Gitmedik! Buradayız!

Her vakit burada ve her yerde olacağız!!!

Türk Tabipleri Birliği Dr. Ali Özyurt Kültür Sanat ve Edebiyat Kolu adına Ayşegül Tözeren ise sözlerine; “Bizler Bergamalı Galenos ile İstanköylü Hipokrat’ın bilimsel temelini attığı bu topraklarda binlerce yıldır iyi hekimlik yaptık, yapıyoruz, yapacağız” diyerek başladı.

Tözeren konuşmasına şu şekilde devam etti;

Gitmedik, buradayız!

Sağlığın sadece fiziksel iyilik hali olmadığının bilinciyle, psikolojik ve sosyal iyilik halinin de sağlanması gerektiğine inanıyoruz. Edebiyatın, şiirin ve sanatın yeni bir dünya yaratma hayaliyle iyileştirici gücüne inanıyoruz.

Bu yüzden Antakya’nın binbir rengiyle, yazarlarla, şairlerle, sanatçılarla ‘gitmedik buradayız.’

Hatay’da yaşamı yeniden kuracağız.

Gitmedik buradayız, Ma rihna, ninha hon.

Yazarlar adına Latfife Tekin; “Hepimiz Hataylıyız. Hepimiz Antakyalıyız. Hepimiz Maraşlıyız, Antepliyiz, Adanalıyız, Malatyalıyız, Adıyamanlıyız, Osmaniyeliyiz, Diyarbakırlıyiz, Urfalıyız” dedi.

Tekin konuşmasının devamında;

Hepimiz enkaz altında kaldık.

Hepimiz kolumuzu, bacağımızı kaybettik.

Hepimiz donarak öldük.

Hepimiz mucize eseri enkazdan kurtulduk.

Hepimiz yakınlarımızı kaybettik.

Hepimiz karda kıyamette çadırsız kaldık.

Gitmedik buradayız.

Geldik buradayız.

Antakya küllerinden yeniden doğacak, Antakya'da binbir rengiyle yaşamı hep birlikte yeniden kuracağız.

Ma rihna, ninha hon.