Türk Tabipleri Birliği (TTB), “Emek Bizim, Söz Bizim” başlıklı mücadele programı kapsamındaki “Beyaz Yürüyüş”üne 23 Kasım 2021 günü İstanbul Kadıköy’de başladı.

Kadıköy İskelesi’ndeki buluşmaya TTB Merkez Konseyi üyeleri ile tabip odalarının, sağlık emek-meslek örgütlerinin, demokratik kitle örgütlerinin, siyasi partilerin temsilcileri ve üyeleri katıldı. “Karanlığa karşı önlüğümüzün beyazına, özlük haklarımıza, halkın sağlık hakkına sahip çıkıyoruz” ve “Emek Bizim, Söz Bizim - Beyaz Yürüyüş” yazılı pankartlar taşınırken; “Emek bizim söz bizim, bekle bizi Ankara”, “Çok ses tek yürek, bu bilek bükülmeyecek”, “Herkese eşit, ücretsiz sağlık”, “Sağlık haktır satılamaz”, “Sağlıkta ticaret ölüm demektir”, “Sağlıkta şiddet sona ersin”, “Karanlığa karşı omuz omuza” ve “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” sloganları atıldı.

Beyaz Yürüyüş 1

Basın açıklaması dünyada ve Türkiye’de COVID-19 pandemisinde başarısız ve tutarsız sağlık politikaları sonucunda yaşamını yitiren tüm hekimler, sağlık çalışanları ve yurttaşlar için bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. “Beyaz Yürüyüş”ün, 27 Kasım’da Ankara’da yapılacak “Beyaz Forum” ile noktalanacağını ve sağlık emekçilerinin sorunları ile çözüm önerilerini forumda konuşacağı belirtildi.

TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın basın açıklamasını okumasının ardından sağlık emek-meslek örgütlerinin temsilcileri kısa sözler aldı. TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı tarafından okunan basın açıklaması ise şöyle:

Beyaz Yürüyüş 2

"Bugün “Beyaz Yürüyüş”ümüze eşlik etmek için, bizleri karanlığı yaracak bu yürüyüşe uğurlamak için aramızda olan tüm dostlara teşekkür ediyoruz. Mesleğimizin duygusal ve fiziki yükünün her gün daha da ağırlaştığı salgın günlerinde, yalnız olmadığımızı hep birlikte var ettiğimiz biricik örgütümüzün gücüyle, tüm emek ve demokrasi güçlerinin, toplumla birlikteliğin verdiği umutla hissediyoruz.

Sağlığın piyasalaştırılması, emeğimizin değersizleştirilmesine karşı uzun soluklu, inişli çıkışlı mücadelelerden geçtik. Sağlığı çökerten dönüşümü tümüyle durduramasak da gerçek yüzünü en başından beri gösteren bir meslek örgütünün Türk Tabipleri Birliği’nin emekçileri olmaktan hep onur duyduk. Bu çöküşün önüne katıp bizden götürdüklerini görmek, göstermek de ona karşı mücadele etmek de hepimizin sorumluluğu oldu. Bugün mesleğimize, emeğimize yönelik saldırılara, bize dayatılan karanlığa karşı önlüğümüzün beyazına sahip çıkmak için yürüyüşümüzü başlatıyoruz.
Bu topraklarda hekimlik mesleği tüm değerleriyle birlikte tüketilip, hekimler hızla dönen bir çarkın dişlisine dönüştürülürken; “Artık geçinemiyoruz” diyen meslektaşlarımız yabancılaştıkları emeklerinin karşılığını alamazken; en ağır işkolunda çalışan işçiden daha uzun saatler boyu hem de ölümüne, güvenlik alanında görev yapanlar kadar can korkusuyla, şiddete uğrama tehlikesiyle çalışmaya zorlanıp, baskılar, yıldırma ve değersizleştirme ile baş başa bırakılırken; genç meslektaşlarımız artık bu ülkede hekimlik yapmaktan vazgeçiyor, kendi topraklarını terk edip göçmenliğe zorlanıyor. 
Emeğin yok sayıldığı, mesleğin değersizleştirildiği şartlara rağmen, tıp fakültesine başladığımız ilk günleri, mesleğe coşkuyla başladığımız o ilk an birlikte yaşadığımız ortak duyguyu, beyaz önlüğü giydiğimiz ilk günün heyecanını hatırlayalım hadi yeniden. Biz gücümüzü hep mesleğimizden aldık. İnsandan yana, yaşamdan yana bizim değerlerimiz. Her sözümüzü hekim olmanın gerekliliği ile dillendirdik. Salgın dönemi, mesleki özerkliğimizin, etik ilkelerimizin değerini ortaya çıkarmanın yanında; sağlığın nasıl başat bir rol oynadığını, yaptığımız mesleğin anlamını, önemini bir kere daha hepimize ve tüm insanlığa gösterdi.

Beyaz Yürüyüş 3

Bugün bu gerçekleri tüm çıplaklığı ile görmüşken ortak değerlerimizi, mesleki mücadelemizi, coşkumuzu, ortak umutlarımızı, taleplerimizi de göstermenin, sağlıktaki bu çöküşe artık dur demenin günüdür.
Bugün tüm meslektaşlarımıza “Biz birlikteysek umut var” demenin günüdür. Sözümüzü büyütelim, “Emek bizim söz bizim” diyerek Yeni Türkü’ye selamla Meral Özbek’in sözlerini çınlatalım yollarda: “...Yürüyelim şarkılarla/ İsyan ederken/ Yürüyelim alkışlarla/ Meydan okurken…”

İKİNCİ GÜN KOCAELİ

Beyaz Yürüyüş” heyeti yürüyüşün ikinci gününde Kocaeli’de Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi önündeki basın açıklamasına katılım sağladı. Basın açıklamasında konuşan TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, sağlık bütçesinde emekçilere ayrılan %70’lik payın sağlıkta çöküş projesi ile birlikte %30’lara düştüğünü, sağlık çalışanlarının emeklerinin karşılığının verilmediğini belirtti. Halkın nitelikli bir sağlık hizmeti alabilmesi için de mücadele ettiklerinin altını çizen Korur Fincancı, “Bugün Beyaz Yürüyüş’te, cumartesi günü Ankara’daki Beyaz Forum’da ve sonrasında mücadele edeceğiz; ta ki haklarımızı alana kadar, ta ki ceza yönetmeliklerini ortadan kaldırana kadar, ta ki biz sağlıklı bir Türkiye yaratana kadar. Gelin birlikte mücadele edelim” diye konuştu.

Beyaz Yürüyüş 5

TTB heyeti, basın açıklaması sonrası hastanedeki sağlık emekçileri ile hasta ve hasta yakınlarıyla görüşerek bildirilerini dağıttı. Derince’deki Yenikent Aile Sağlığı Merkezi’ndeki sağlık çalışanlarını da ziyaret eden TTB heyeti, daha sonra ise İzmit’teki SEKA Devlet Hastanesi’ne geçti. COVID-19 sonucu 21 Kasım 2021 günü yaşamını yitiren hastane çalışanı Işıl Dalgın ve tüm sağlık çalışanları adına saygı duruşunda bulunan TTB heyeti, hastanedeki hekimlerle de bir araya geldi. Ziyaret sırasında hastanenin başhekimi ve yöneticileriyle bir görüşme de gerçekleştirildi.
Kocaeli’deki program, akşam saatlerinde Kent Meydanı’ndaki basın açıklamasıyla noktalandı. TTB’nin hangi taleplerle “Beyaz Yürüyüş”ü gerçekleştirdiğinin anlatıldığı ve halkın da bu mücadeleye davet edildiği basın açıklamasında tabip odalarının başkanları ve sağlık emek-meslek örgütlerinin temsilcileri de kısa sözler aldı.

Beyaz Yürüyüş 6

"NEDEN YÜRÜYORUZ?"

Kocaeli Kent Meydanı'nda Merkez Konseyi II. Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten tarafından okunan açıklama  şöyle:

"Neden Yürüyoruz?
Hekimler ve sağlık çalışanları hızla tükendikleri için,
Pandemide bu kadar yoğun, canla başla çalıştığımız halde şiddete daha fazla maruz kaldığımız için,
Ekonomik ve özlük haklarımız, çalışma koşullarımız her geçen gün kötüleştiği için,
Geçinemediğimiz için,
COVID-19 meslek hastalığı sayılmadığı için,
Sağlık her geçen gün ticari zihniyete teslim edildiği için,
Sağlığa pandemi koşullarına uygun bütçe ayrılmadığı için,
Sağlık Bakanlığı bütçesine genel bütçeden sadece %5,6 pay ayrıldığı için,
Bütçede koruyucu sağlık hizmetleri yerine tedavi edici sağlık hizmetlerine pay ayrıldığı için,
İnsanlarımızın sağlığa erişimi giderek zorlaştığı için,
Beş dakikada bir randevu verildiği ve beş dakikada hekimlik yapılmayacağı için,
Sağlıkta aylar sonraya randevu verildiği için,
Üniversite hastaneleri ve sağlık sistemi çökertildiği için,
Aralıksız 36 saat nöbet tutturularak asistanlar köle zihniyeti ile çalıştırıldıkları için,
Sağlık Bilimleri Üniversitesi’ne adrese teslim atamalar için,
Sağlık hizmetlerinin verildiği sağlık birimlerine yapılan liyakatsız atamalar için,
Salgın ve aşılama iyi yönetilemediği, şeffaf davranılmadığı, vatandaşlarımız fazladan öldüğü ve hastalandığı için,
Her geçen gün vatandaşın cebinden sağlığa daha fazla pay çıktığı için, 
Ertelenen sağlık hizmetleri nedeniyle hastanelere ulaşmakta zorlanan ve daha fazla hastalanan ve ölen vatandaşlarımız için,
Sürekli olarak yurtdışına gitmek isteyen genç hekimlerin göçünü önlemek için,
Emeğimizin karşılığını alamadığımız için,
Arşiv taraması ile birçok sağlık çalışanının atamasının geciktirildiği veya atanmadığı için YÜRÜYORUZ!

Beyaz Yürüyüş 7

Ne İstiyoruz?
İnsanca geçinebileceğimiz emekliliğimize yansıyacak, performans ve döner sermayenin olmadığı tek ücret,
COVID-19’un meslek hastalığı sayılması,
Nitelikli sağlık hizmeti ve nitelikli eğitim,
Şiddetsiz ve güvenceli bir ortamda çalışmak,
Koruyucu hekimlik uygulaması ve toplumsal sağlık hakkı,
Şehir hastanelerinin kamulaştırılması,
7200 ek gösterge ve yılda 120 gün yıpranma payı,
Haftalık çalışma sürelerinin azaltılması ve nöbet sonrası izin,
Başarı ve liyakatı uyan atamalar ve yöneticiler,
Özel hastanelere değil kamu hastanelerine bütçe,
Aile hekimliği ceza yönetmeliğinin geri çekilmesi,
Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği 20 dakikada muayene süresi,
Sözümüzü daha özgürce söyleyeceğimiz, daha demokratik bir ortam İSTİYORUZ!
Tüm bu taleplerimiz yerine getirilinceye kadar eylemliliklerimiz devam edecektir.

ÜÇÜNCÜ GÜN BURSA

Türk Tabipleri Birliği (TTB), “Emek Bizim, Söz Bizim” başlıklı mücadele programı kapsamındaki “Beyaz Yürüyüş”ünün üçüncü gününde 25 Kasım 2021 günü Bursa’daydı.

Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma ve Mücadele Günü’nde kadın hekimlerin en ön safta olduğu yürüyüş kolu, “İstanbul Sözleşmesi yaşatır”, “Kadın cinayetleri politiktir”, “Yaşamak yaşatmak istiyoruz” sloganlarıyla il sağlık müdürlüğüne yürüdü.

İl sağlık müdürlüğü önünde basın açıklaması Bursa Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Alpaslan Türkkan tarafından okundu. Daha sonra TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı söz aldı. Erkek şiddetine uğramasına karşın “merdivenden düştüğü”, “kapıya çarptığı” söylenen kadınlarla her gün karşılaştıklarını söyleyen Korur Fincancı, “Biz hekimler hastalarımıza sadece 5 dakika ayırdığımızda; gerçekten merdivenden düşüp düşmediğini, gerçekten kapıya çarpıp çarpmadığını anlamamız mümkün değil. Biz hekimler, kadına yönelik şiddette sorumluluk sahibiyiz çünkü o şiddetin tanıklarıyız” dedi. Korur Fincancı, çalışma arkadaşını erkek şiddetinden korumaya çalışırken katledilen Dr. Aynur Dağdemir’i ve katledilen tüm kadınları da andı. TTB’nin taleplerini bir kez daha hatırlatan Korur Fincancı, “Ankara’daki Beyaz Forum’dan sonra da karanlığa karşı önlüğümüzün beyazı için mücadelemizi büyüteceğiz” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

TTB heyeti, basın açıklaması sonrası Ali Osman Sönmez Onkoloji Hastanesi ve Çekirge Devlet Hastanesi ve Ulus ve Yeşilova aile sağlığı merkezlerini ziyaret etti. Ziyaretlerde sağlık çalışanları, hastalar ve hasta yakınlarıyla görüşülürken, gazete ve bildiri dağıtımları yapıldı. Ali Osman Sönmez Onkoloji Hastanesi’nde başhekim yardımcısıyla bir görüşme gerçekleştirilirken, TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı da intörn hekimlerle buluştu.
Beyaz Yürüyüş kapsamında akşam saatlerinde Bursa Akademik Odalar Birliği'nde “Emek Bizim Söz Bizim” başlıklı söyleşi-forum gerçekleştirildi. Etkinlikte tabip odaları başkanları, farklı başlıklar altında konuşmalar yaparak ne için yürüdüklerini ve ne talep ettiklerini ifade etti.

Beyaz Yürüyüş 8

FOMARA'DAKİ YÜRÜYÜŞE KATILDILAR

Son olarak ise Beyaz Yürüyüş heyetindeki kadın hekimler 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma ve Mücadele Günü kapsamında Fomara Meydanı’ndan Kent Meydanı’na gerçekleşen yürüyüşe katıldı. Kent Meydanı’nda yapılan basın açıklamasında TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı da söz aldı. Türkiye’de erkek şiddetinin COVID-19 pandemiyle birlikte daha da tırmandığına dikkat çeken Korur Fincancı, “Bizi eve kapatmaya çalışanlara, işsiz bırakanlara, sağlık hakkımızdan yoksun kılanlara, cinsel sağlık hakkımızı sanki örtbas edilmesi gereken bir konuymuş gibi ele alanlara, gebelik sonlandırma hakkımızı yok sayanlara karşı mücadele edeceğiz” diye konuştu.
Beyaz Yürüyüş kolu, bugün Eskişehir’de açıklama ve etkinliklerle yoluna devam edecek.

4. GÜN PROGRAMI

Eskişehir Anıtı"nda karşılama

12:00 "Varlığınız Sağlığımız

12:30 Yürüyüş 

14:00-18:00 Ziyaret ve buluşmalar