Avrupa Süryaniler Birliği (ESU), Dachverband der Entwicklungsvereine Tur-Andin (DETA), Kano Suryoyo ile Turabdin Föreningarnas Förbound i Sverige (TFFS) isimli kurumlar, Turabdin’deki Süryani köylerine yakın arazilerin Hazine Bakanlığı tarafından TOKİ’ye devredilmesi ve fahiş fiyatlarla satışa çıkarılmasına ilişkin ortak basın metni yayınlandı.

“SÜRYANİLERİ HEDEF ALAN SALDIRILAR!”

Yapılan açıklamada, “Son dönemlerde, dünyanın farklı yerlerine göç etmiş Süryanilerin tekrardan bütün engellemelere, zorluklara ve güvenlik sorununa rağmen Turabdin bölgesini ziyaret etmeleri, geri dönmeleri, kendi köy, kilise ve manastırlarını onarma ve yeni evlerin inşa etmeleri süratli bir şekilde devam etmektedir. İki yıl devam eden pandemiden sonra, diaspora Süryanileri yoğun bir şekilde Turabdin’i ziyaret etmekte ve bölgeye renk katmaktadır. Bununla beraber Süryanileri hedef alan saldırılar, olumsuz pratikler endişe edici durumdadır” denildi.

“SÜRYANİLERİN TOPRAKLARINA SAHİP ÇIKTIĞI DÖNEMDE…”

Süryanilere ait arazilerin TOKİ’ye devredilmesinin kabul edilemez bir karar olduğu ifade edilirken açıklamanın devamında şu cümlelere yer verildi:

“Turabdin Süryani köylerinin çoğunda devam eden kronik mal ve mülk sorunları, devam eden hukuki süreçler, tapu kadastro çalışmaları esnasında belirlenen yanlış ve eksik sınırlar dururken, son aylarda Süryanilerin endişe ile takip ettiği diğer bir gelişme ise Süryani yerleşim yerlerine yakın, Hazine Bakanlığı’na ait arazilerin TOKİ’ye devredilmesidir. Türkiye’nin farklı illerinde benzer uygulamalar yapıldıysa da, Süryani köylerine yakın arazilerin TOKİ’ye devri ve muhtemel yeni imar planları Süryanilerin kaygıyla izlediği bir süreçtir.

Farklı kaynaklardan elimize ulaşan bilgilere göre, TOKİ de arazileri fahiş ve şeffaf olmayan bir şekilde Süryani vatandaşlara satmaktadır. Süryanilerin yoğun bir şekilde topraklarına sahip çıktığı bir dönemde ortaya çıkan bu gelişme kaygı vericidir. TOKİ’de var olan fiyat uygulaması esasları nedir? TOKİ’nin bu hususta belirlenmiş bir planı var mı? Bir plan var ise, halk ile şeffaf bir şekilde paylaşılacak mı?

Türkiye’nin seçim arifesinde, toplumsal, ekonomik, siyasi ve sosyal bir değişime hazırlanırken, ülkede varlığını sürdürmeye çalışan savunmasız ve azınlık gruplardan olan Süryaniler, süreci yakından takip etmekte ve bu değişimin bütün kesimlere adil ve eşit bir şekilde gerçekleştirilmesini arzulamaktadır. Demokratikleşme, insan ve azınlık hakları ile temini, özgürlükler temel insan hakları ve mülkiyet hakkı temel haklardır. Uzun bir dönem çatışma ortamının ortasında kalan Süryaniler, bölgeyi terk etmeye zorlandı, köyleri boşaltıldı ve faili meçhul cinayetlere kurban oldular.

Süryani halkının özelde Turabdin bölgesinde huzur ve güvenli bir şekilde geleceğini inşa edebilmesi için öncelikle anayasa ve kanunların gerçek anlamda işlediği ve haklarının garanti altına alındığı bir ortamda olacaktır.

Özelde TOKİ arazileri ve genelde bölgedeki özgün Süryani varlığı ile mirasını korumak ve güçlendirmek hem Süryaniler hem de ülkenin ve özellikle bölge turizminin menfaatinedir. Bölgedeki yerel yetkililerin, ilgili kurumların ve hükümetin konu hakkında gerekli işlemeleri yapmasını ve halkımızı rahatlatacak adımların atılmasını bekliyoruz.”