Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “Türkiye-AB İş Dünyası Diyaloğu Projesi” kapanış toplantısında, Gümrük Birliği ile ilgili modernizasyon müzakerelerinin bir an önce başlatılması gerektiğini söyledi. Hisarcıklıoğlu, “İş insanları için vize temininde yaşanan güçlükler, ticaret hacmimizin artış hızını olumsuz etkiliyor. Sorunun, acilen çözülmesi gerekir” dedi.

TOBB ve Avrupa Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği (EUROCHAMBRES) iş birliğiyle düzenlenen Türkiye-AB İş Dünyası Diyaloğu Projesi (TEBD) kapanış toplantısı İstanbul'da yapıldı. Toplantıya AB Türkiye Delegasyonu Başkanı, Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, EUROCHAMBRES CEO’su Ben Butters, TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu katıldı. Konferansta yer alması beklenen ancak programa katılamayan Dışişleri Bakan Yardımcısı Faruk Kaymakcı'nın yerine ise AB Başkanlığı Mali İş Birliği ve Proje Uygulama Genel Müdürü Bülent Özcan, video-konferans yöntemiyle katıldı.

Toplantıda, TEBD projesi kapsamındaki çeşitli programlara 250 oda ve borsanın katıldığı bilgisi verildi. Bu oda ve borsalardan 30'u ile 12 AB üyesi ülkeden 28 oda arasındaki eşleştirme projelerine hibe verildiği açıklandı. AB ve Türk iş çevrelerinin entegrasyonunu teşvik amacıyla başlatıldığı belirtilen TEBD projesi kapanış konferansında konuşan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, Türkiye-AB ilişkilerinin sağladığı iş imkanları ve zorluklara ilişkin şunları söyledi:

“YÜKSEK ENFLASYON EKONOMİLERİMİZİ OLUMSUZ ETKİLEDİ: İş dünyası olarak, Türkiye ve AB üyesi ülkelerde benzer sorunlarla uğraşıyoruz. Ukrayna’daki savaş hepimiz için hayatı çok zorlaştırdı. Yüksek enflasyon, enerji tedariki ve enerji fiyatları toplumlarımız ve ekonomilerimizi doğrudan olumsuz etkiledi. Bu süreçte, biz Türk iş dünyası olarak, AB iş dünyası ile dayanışma içinde olmamızın çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Biliyorsunuz, Türkiye AB üyeliğine aday ülkedir. AB ve Türkiye arasında var olan Gümrük Birliği Anlaşması, ikili ticaretimizin güçlü temelini oluşturmaktadır.

KARŞILIKLI TİCARET HACMİ 4 KAT ARTTI: Son çeyrek asırda, karşılıklı ticaret hacmimiz 4 kat artmıştır. 2022 yılı itibariyle, Türkiye-AB mal ticareti 196 milyar dolara ulaşmıştır. AB, Türkiye’nin en büyük ihracat ve ithalat ortağıdır. İthalatımızın, yaklaşık dörtte biri AB kaynaklıdır. Türkiye ihracatının yaklaşık yüzde 41’i de AB’ye yapılmaktadır. Türkiye AB’nin 6’ncı büyük ticaret ortağıdır. AB, Türkiye’deki dış yatırımlarında da ilk sıradadır.

GÜMRÜK BİRLİĞİ KAPSAMI GENİŞLETİLMELİ: Biz iş dünyası olarak çok daha fazlasını yapabiliriz. Bu konuda, hükümetimizin ve Avrupa Komisyonu’nun desteğine ihtiyacımız var. Bu açıdan, Gümrük Birliği kapsamının genişletilmesi ve işleyişinin iyileştirilmesinin önemli olduğuna inanıyorum. Dolayısıyla, Gümrük Birliği'nin modernizasyonu müzakereleri bir an önce başlatılmalıdır. Türkiye’nin yeşil ve dijital dönüşümü de Gümrük Birliği müzakerelerine ve Türkiye-AB İktisadi bütünleşme sürecine katkı sağlayacaktır. 

VİZE GÜÇLÜKLERİ TİCARET HACMİNİ OLUMSUZ ETKİLİYOR: İş insanları için vize temininde yaşanan güçlükler, ticaret hacmimizin artış hızını olumsuz etkiliyor. Sorunun, acilen çözülmesi gerekir. Öte yandan, Türkiye-AB ticaretimizde karayolu taşımacılığı hızlı mal teslimatı için ciddi bir lojistik avantaj sağlamaktadır. Ancak, var olan taşıma kotaları, ithal ve ihraç edilen malların teslimatını geciktiriyor. Maliyetleri de artırıyor. Bu sayede Avrupa tüketicisi daha pahalıya mal temin etmektedir. Karayolu taşıma kotaları sorununu çözmemiz gerekiyor.”

TEBD etkinliğine TOBB ile ortak katkı sağlayan EUROCHAMBRES’ın CEO’su Ben Butters ise yeni ticaret rotalarının Türkiye-AB ilişkilerine yeni fırsatlar yaratacağını belirterek, özetle şunları söyledi:

“TEDARİK ZİNCİRLERİ BİR GECEDE BU KADAR KARIŞAMAZ: Ticaret önemlidir. AB'de, Türkiye'de ve dünya çapında ekonomi ne kadar zorlu hale geldiyse, özgür ve adil ticaretin destekçilerinin bunu söylemesi o kadar büyük bir görevdir. Uluslararası ticaretin çöktüğüne ve komşularla iş birliği yapılmadığına işaret eden ‘deglobilizasyon’ gibi sözcükler giderek daha fazla duyuluyor. Ancak böyle bir yaklaşım, pratik olmayan ve benimsenmesi istenmeyen bir yaklaşımdır. AB ve Türkiye için de geçerli olan ve yıllar içinde oluşan karmaşık uluslararası tedarik zincirleri, bir gecede bu kadar karışamaz.

EKONOMİLER DAHA GÜVENLİ TEDARİK ZİNCİRLERİ ARIYOR: Şirketler ve ekonomiler, daha kısa tedarik zincirleri ve uluslararası jeopolitik belirsizliğe karşı daha az savunmasız olan, daha güvenilir tedarik zincirleri arıyor. Bunu da AB ve Türkiye ilişkileri için bir fırsat olarak değerlendiriyoruz. AB-Türkiye siyasi ilişkilerinin karmaşıklığını elbette göz ardı edemeyiz. Ancak bu, uluslararası ticaretin doğası gereği değişir. Güçlü ve iyi işleyen ekonomik ilişkileri sürdürmemizin ne kadar önemli olduğunun altını çizmek gerekir.”

Toplantıya video-konferans yöntemiyle katılan AB Başkanlığı Mali İş Birliği ve Proje Uygulama Genel Müdürü Bülent Özcan da özetle şunları söyledi:

“SİYASİ OLARAK ÇALKANTILI DÖNEMDE İŞ DÜNYASI VERİMLİ DİYALOG KURABİLDİ: Bu projede çok önemli kazanımlar elde edildi. Ama bence bu sürecin en önemli kazanımı; Türkiye-AB ilişkilerinin bu zorlu siyasi olarak çalkantılı döneminde iş dünyasının her zaman olduğu gibi verimli diyalog kurabildiğini, birlikte çalışabildiğini ve hem Türkiye’ye hem AB’ye ortak mesajlar verebildiğini görüyoruz.

SİYASİ GERGİNLİK TÜRKİYE’NİN AB’YE ADAYLIK PERSPEKTİFİNDEN UZAKLAŞTIRDI: Bilindiği üzere Türkiye, bir AB aday ülkesi. 1999 yılından beri de adaylık süreci işletiliyor. Ancak son dönemde siyasi ilişkilerde yaşanan gerginlik, adaylık perspektifini ve adaylık çalışmalarını uzaklaştırdı.”

AB Türkiye Delegasyonu Başkanı, Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, Türkiye-AB ilişkilerinde Gümrük Birliği'nin önemine dikkat çekerek, şöyle dedi:

"SON BİRKAÇ YIL ZORLUKLARLA DOLUYDU: Son birkaç yıl zorluklarla doluydu. AB olarak yeşil anlaşma konusunda yoğun bir çalışma üstlendik. Türkiye ile yeşil anlaşma konusunda da kapsamlı fikir alışverişinde bulunduk ve iş birliği yaptık. Ancak geçen yıl bu uzun vadeli öncelikte zorluklarla karşılaştık. Önce Covid-19 salgını ve şimdi neredeyse bir yıldan beri Ukrayna'da süren acımasız ve yasadışı Rus saldırganlığı.

TÜRK ŞİRKETLERİ, AVRUPA DEĞER ZİNCİRİNİN AYRILMAZ BİR PARÇASIDIR: AB'nin zenginlik ve refah yaratmadaki en büyük başarılarından biri olan tek pazar, şüphesiz AB'yi küresel bir ekonomik güç haline getirmiştir. Türkiye, Gümrük Birliği sayesinde malların serbest dolaşımı açısından tek pazarın bir parçasıdır ve Türk şirketleri, özellikle makine, tekstil ve otomotivde Avrupa değer zincirlerinin önemli ve ayrılmaz bir parçasıdır.”