Erkan Baş şunları söyledi: "Geride kalan haftayı tek cümle özetlesek Tayyip Erdoğan'ın halka hakaretleriyle ve yalanlarıyla geçen bir hafta diyebiliriz. Bizim belki burada söylerken bile utanacağımız sıfatlar kullanarak Gezi'ye katılan yurttaşlarımıza küfredilmiştir. Sarayında oturup yurttaşlara hakaret eden, artık yalnızca siyaseten değil, ahlaken de ölmekte olan zat bildiğiniz üzere Gezi'ye katılan tüm yurttaşlarımıza hepimizin gözünün içine bakarak alenen küfretmiştir. Gerçekten söyleyecek çok şey var. Ama memleket böylesine rezil, böylesine utanç verici bir anlayışla tarihi boyunca hiç karşılaşmadı. O yüzden ona söyleyecek hiçbir şeyimiz yok. Gezide yan yana durduğumuz daha eşit daha özgür bir memleket düşünü birlikte kurduğumuz bu memleketin cefakar insanlarına seslenmek istiyorum. Umudunuzu yitirmeyin. İnadınızdan vazgeçmeyin. Bizleri sefalete, açlığa, geleceksizliğe, bir kirayı dahi ödeyemeyecek, bir konser dahi dinleyemeyecek, bir geleceği dayatanlara, açıkçası kopkoyu bir karanlık dışında hiçbir şey vaat etmeyen ve bizi buna mahkum etmek isteyenler mutlaka kaybedecektir. O gün adalet önünde halka edilen küfürlerin halka karşı işlenmiş tüm suçların hesabı sorulacaktır."

Baş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın partisine yönelik tehditlerine, "Senden önce de o hayalleri görenler çok oldu. Şimdi hiçbiri yok. Devrimciler, sosyalistler, komünistler hala burada. Sen, senden öncekiler gibi tarihin karanlık sayfalarındaki yerini alacaksın. Yıldız Sarayı'ndaki 'baykuş'lar gibi, memleketi satan Vahdettin'ler gibi. Onlar kaçtılar, siz kaçamayacaksınız" karşılığını verdi.

Baş'ın basın toplantısından satır başları şöyle:

- Önce halkımızın siyasal iradesine, ardından kuracağımız memleketin bağımsız, adil ve tarafsız adaletine hesap vereceksiniz. Ali İsmail'e, Berkin'e, Medeni'ye, Ethem'e, yitirdiğimiz tüm kardeşlerimize, erkek iktidarınızın katlettiği her kadına, her LGBTİ+'ya, kestiğiniz her ağaca, yok ettiğiniz her canlıya, çaldığınız gençliğimize and olsun ki, yemin olsun ki, bu iktidarla hesaplaşacağız.

- TİP milletvekilleri Boğaz Köprüsü'nde polise saldırmış, yalan! Aklı başında tüm yurttaşlarımıza karşı sorumluluğumuz gereği anlatmak istiyorum. Biz bugüne kadar ne yaptıksa, yaptığımızdan hiç utanmadık. Ne söylüyorsak, onu yaparız, yaptığımızı da savunuruz. Belki her insan gibi yanlış yaptığımız da olmuştur, bunu bile çıkar savunuruz, gerekirse özür dileriz. Ama asla yalan söylemeyiz.

- Polis konusundaki hassasiyeti konuşacaksak, mesela AKP'li vekilin oğlun Hatay'da polisleri nasıl sıraya dizip hakaretler ederken neredeydiniz? Ya da daha birkaç ay önce AKP'li bir kadın vekil, sırf kimlik sordu diye karşısındaki polise hakaretler ederken neredeydiniz?

- Aylardır anlatıyoruz. Ortada yalnızca kötü bir ekonomi yönetimi yok. Ortada AKP'nin siyasal tercihleri var. Sözde bakan Nebati bunu açıkça itiraf ediyor, ne diyor? "Bir yol ayrımına gittik. İstesek enflasyonu düşürürdük, ama bu patronların, para babalarının hoşuna gitmezdi" anlamına gelecek durumu açıkladı. AKP iktidara geldiğinde ücretlerin payı milli gelirin içerisinde yüzde 52'ydi. Şu anda ücretlilerin payı yüzde 27,5'a düştü. Bir bölüşüm savaşı yaşanıyor. AKP işçinin, emekçinin, doktorun, mühendisin, öğretmenin cebinden alıyor; patronların, yandaşların cebine sokuyor. Ücretlilerin aldığı pay, son 40 yılın en düşük oranı. 12 Eylül faşizminin 40 yıl önce başardığını AKP 40 yıl sonra tekrar başardı.

- Seçime giderken yarı açık cezaevine çevirdikleri memlekette cezaevi kurallarını yazıyor şimdilerde AKP! Seçim arefesinde kendi yandaş medyaları yalan makinelerinin yeterince iş görmediğini anlayan saray eşrafı halkın hakikate ulaşmak için elinde kalan son alanı da gasp etmeye çalışıyor. "Sosyal medya yasası" olarak adlandırdıkları şeyle! Çünkü AKP'nin yasa teklifleri torbaya atılan envai çeşit maddeyle, tanımlanamayan cisimler gibi şeyler. Yeni bir suç daha icat eden AKP, bu icadına uygun bir ceza da biçiyor. Türk Ceza Kanunu'na "Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçu eklenecek. Maddeye göre, "Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak..." Bu ne demek biliyor musunuz? Bu kanun geçerse AKP’nin 20 yıldır yaptıkları her şey suç kapsamına girer. Konuşmalarının amacı "halkta panik yaratmak" zaten.