TBMM Genel Kurulu’nda 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi görüşülüyor.

CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl, Genel Kurul’da; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında verilen kararı değerlendirdi. Bingöl, şunları söyledi:

“İlk seçimde 29 bin fark varmış da birtakım usulsüzlükler yapılmış ve o oy 13 bine düşmüş. Yahu Allah'tan korkun, 10 bine düşse ne olur, 3 bine düşse ne olur! 800 bin farkı nereye koyacaksınız, 800 bin fark! 800 bin farkı kim sağladı biliyor musunuz? İstanbul'da yaşayan AK Partili namuslu seçmenler sağladı, MHP'li seçmenler sağladı, HDP'li seçmenler sağladı, ‘Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.’ diyenler sağladı.

Bakın, o seçimde Ekrem İmamoğlu 54,2 oy almıştı, daha bu ayın başında yapılan anketlerde 59,60 oy aldı; oturun derdinize yanın, bu da size dert olsun. Bugün Türkiye'de yeni bir demokrasi ayıbı yaşanmıştır, âdeta bir darbe yapılmıştır. Yirmi yıllık AKP süreci içerisinde karanlık emellerine hizmet etmek üzere sık sık siyasi darbe yapmayı alışkınlık hâline getirenler, 15 Temmuz’dan sonra bu alışkanlıklarını FETÖ yöntemiyle daha da çoğaltarak bugün de hayata geçirmişlerdir. Evet, siz, ceza vererek Ekrem İmamoğlu'nu susturacağınızı mı zannediyorsunuz? Siz, onu siyasetin dışına iteceğinizi mi zannediyorsunuz? İnanın değerli milletvekilleri, o, daha kararlı, daha inançlı, şahinleşerek siyaset yapmaya devam edecek. Çünkü bizim yüreğimizde büyük bir yurt severlik sevgisi var, biz 85 milyon insana aynı gözle bakıyoruz. Bakın, şair ne demiş: ‘Nice belalardan vurup çıktı bu yürek. / Daha nice belaları göğüsleyecek. / Artık namuslu olmak yetmiyor. / Namusun mihenk taşında vuruşmak gerek’.

“BU KARAR SARAY ADINA ALINMIŞTIR”

Siz, Ekrem İmamoğlu'na bu cezayı kestiniz de asıl cezalandırdığınız İmamoğlu değil; bakın, kimlerin hakkını gasp ettiniz? O seçim günü sandıkları çalmayın diye sabahlara kadar sandıkları, torbaları bekleyenlerin hakkını, alın terini gasp ettiniz; siz, o seçimde 800 bin oy fark atan İstanbullu, onurlu, şerefli, haysiyetli seçmenin oylarını gasp ettiniz; haksızlık ettiniz. Bununla da sınırlı değil; bakın, mahkeme kararlarının ilk cümlesi nedir? Der ki: ‘Bu karar millet adına alınmıştır’. Bu karar öyle mi? Bu karar saray adına alınmıştır saray adına, tek adam zihniyetinin ürünüdür bu karar.

“TARİH BU SİYASİ KARARLARI ALANLARI ASLA AFFETMEYECEK”

Şimdi, bir bakıyorsunuz, AKP'liler kendi geçmişlerini belli bir milat koyarak yürürler. Açın Cumhurbaşkanlığı sayfasını, biyografisinde şu var; kendisinin ve partisinin siyasi tarihini aldığı cezayla başlatan bir AKP Genel Başkanı göreceksiniz. Yani bir şiir okuduğu için mağdur edebiyatı yaratarak onu kullanıp buraya gelen -ki biz cezaların, hukuksuzluğun hepsine karşıyız- ama bugün fütursuzca içine sindirerek, genç bir siyasetçiye bu cezayı vermeyi içine sindirebiliyor. İşte bu da AKP zihniyeti, AKP'nin karanlık bir odak olduğunun somut göstergesi. Bu yargı kararının altında bağımsız yargı, adalet duygusu, kanunlar ve Anayasa yok; sadece o şahsın, sarayda oturanın imzası var. Yoksa, bugün adliyedeki o cezanın altına imza atanlar -namuslu ve şerefli savcı ve hâkimleri bir tarafa bırakıyorum- zavallılıklarını bir kez daha tarihe yazdılar ve tarih, bu siyasi kararları alanları asla affetmeyecek.”