Tarım Platformu, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2023 bütçesinde tarıma ayrılan kaynağın artırılması için çağrı yaptı. Platform adına konuşan Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı Hüseyin Demirtaş, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'nin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki sözlerini anımsattı ve "Bakan'ın Bütçe Komisyonu’nda sözünü ettiği 'güncelleme' bir an önce gerçekleştirilerek bütçedeki 54 milyar liralık harcama kalemi, GSYH'nin asgari sınırı olarak belirlenen yüzde 1 oranına endekslenmelidir" dedi.

Tarım Platformu Yürütme Kurulu, bugün TMMOB’da basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, Ziraat Mühendisleri Odası, Tarım Orkam-Sen, Veteriner Hekimler Derneği, Gıda Mühendisleri Odası ve Türkiye Ziraatçılar Derneği’nin yönetim kurulu üyeleri katıldı.

Tarım Platformu adına açıklamayı, Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı Hüseyin Demirtaş yaptı. Bütçenin 54 milyar TL'lik bölümü tarımsal destek programlarına aktarılacağını, 2023 tahmini GSYH'sinin 22 trilyon 283 milyar TL olacağı düşünüldüğünde bu rakamın olması gerekenin çok altında kaldığını belirten Demirtaş, şunları söyledi:

“Tarım ve Orman Bakanı'nın Meclis'te bütçesini savunurken söylediğinin aksine, OECD 2022 Tarım Politikası İzleme ve Değerlendirme Raporu'na göre yapılan hesaplama, yasanın öngördüğü bütçeden tarımsal desteklere ayrılması gereken kaynak ile aynı şey değildir. Yasa, 'Bütçeden ayrılacak kaynak, gayrisafi milli hasılanın yüzde 1’inden az olamaz’ hükmünü getirmiştir. Bakan'ın Bütçe Komisyonu’nda sözünü ettiği 'güncelleme' bir an önce gerçekleştirilerek bütçedeki 54 milyar liralık harcama kalemi, GSYH'nin asgari sınırı olarak belirlenen yüzde 1 oranına endekslenmelidir. 2023 bütçesinden tarım kredi sübvansiyonu, müdahale alımları, tarımsal KİT'lerin finansmanı ve ihracat destekleri için ayrılan kaynak ise 48,5 milyar TL olarak belirlenmiştir. Ürün bazında ödemeler, mazotta yüzde 203-395, gübrede yüzde 130-163 arasında değişecektir. 

"BANKADAN 'MÜŞTERİ KREDİ RİSK NOTU OLUMSUZ' YANITINI ALAN ÜRETİCİLER DESTEKLEMELERDEN YARARLANAMAYACAK"

Çiftçilere yapılan temel girdi destek ödemeleri de öne çekilmiştir. Buna göre; ÇKS'ye kayıtlı olarak hububat (buğday, arpa, çavdar, yulaf, tritikale ve çeltik) üreten çiftçilere 2022 yılı üretim dönemine ait mazot ve gübre destekleri, 2023'ün mart ayı yerine 2022 yılı içinde başlanmak üzere ödenecektir. Ancak söz konusu destekler, çiftçilere nakit olarak verilmeyecek, Ziraat Bankası banka kartlarına yüklenecektir. Bu kartlara tanımlanan destekleme ödemeleri, sadece mazot ve gübre alımında kullanılabilecektir. Dolayısıyla bu uygulama nedeniyle bankadan 'müşteri kredi risk notu olumsuz' yanıtını alan üreticiler, desteklemelerden yararlanamayacaktır.

Türkiye Tarım Havzaları Üretim ve Destekleme Modeli kapsamında dekar başına buğday, arpa, çavdar, tritikale ve yulaf için 75 TL'si mazot, 46 TL'si gübre olmak üzere 121 TL destek ödenecek. Toprak analizi desteği olarak asgari 50 dekar ve üzeri tarım arazilerinde, her 50 dekar araziye kadar analiz başına yetkili toprak analiz laboratuvarlarına 50 TL destek ödemesi yapılacak. Bu artışların üretim desenini belirleyecek oranlarda olmadığı, girdi fiyatlarındaki artış oranının çok gerisinde kaldığı, dolayısıyla etkin bir üretim planlaması yapmak ve çiftçileri üretime teşvik yönünde bir araç olarak kullanılamayacağı açıktır.

"HAYVANCILIK DESTEKLERİNDEKİ ARTIŞ, YEM FİYATLARINDAKİ ARTIŞIN GERİSİNDE"

Tarım ve hayvancılığın gelişmesinin önündeki en büyük engellerden biri, girdi fiyatlarının yüksekliğidir. Hayvancılığa verilen diğer desteklere baktığımızda, bu durumu değiştirecek bir tablo görülmemektedir. Çayırlar, meralar, otlaklar, verimli tarım arazilerinin ranta açılmasının önlenmesi, gerçekçi destekleme politikalarının oluşturulması ve en nihayetinde küçük aile işletmelerinin geleneksel yöntemlerle doğayla uyumlu bitkisel ve hayvansal ürettim yapması ve bu konularda şirketlerin tahakkümünün kırılarak gıda egemenliğinin sağlanmasına yönelik politikalar belirlenmelidir.

"ENFLASYON ÇİFTÇİNİN SIRTINDA BÜYÜK BİR YÜK"

2022 yılında ekonomide izlenen enflasyonist politikalar ve mali sistemde yaşanan bunalımlar, gelir dengesizliğini daha da artırarak tüm çalışan kesimler gibi çiftçileri de olumsuz etkiledi. Özellikle de girdi maliyetlerindeki artış, tarım ve hayvancılıkta gelir oranlarını düşürerek çiftçi ve besiciyi üretimden çekilme noktasına kadar zorladı.

2023 Tarım ve Orman Bakanlığı bütçesi gerek tarımın ihtiyaç duyduğu kaynağın sağlanması gerekse kaynakların bir plan dahilinde üretimi artırmak için etkili bir biçimde kullanılması açısından yetersizlikler taşımaktadır. Tarıma ayrılacak kaynak artırılmalı ve kooperatifler ile kamu iktisadi işletmeleri aracılığıyla kullanılmalıdır. TBMM Genel Kurul görüşmelerinde bu önerilerimizin dikkate alınmasını bekliyoruz.”