Taksim Dayanışması, Gezi davası sürecine ilişkin online olarak yapılan basın toplantısıyla Gezi’nin 21 Mayıs’ta üçüncü kez yargılanacağına dikkat çekerek alınan karara tepki gösterildi.

Gezi Davası’nda verilen birleştirme kararı ardından 21 Mayıs’ta görülecek duruşma öncesinde Taksim Dayanışması tarafından basın online basın toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda hiçbir delile dayanmayan varsayımlar üzerinden Gezi’ye dair yapılan üçüncü yargılama olduğu belirtilerek hukuksuzluğa dikkat çekildi. Yargılama sonucunun önceki duruşmalarda olduğu gibi yine beraat olacağını kaydeden davanın avukatı Evren İşler, “Gezi’de bir ilk olduğunu söyleyebileceğimiz delile dahi gerek duyulmadan varsayımlar üzerinden Başsavcılığın görüşleriyle yürütülen soruşturmalarla karşı karşıyayız. Daha önce mahkeme Anayasal düzene karşı bir suç işlendiğine dair hiçbir delil olmaması nedeniyle beraat verdi. Bu defa da istinafta dosya çarşıyla birleştirildi. Bir torba davanın başlangıcıyla karşı karşıyayız. İstedikleri dosyayla birleştirsinler bu dosyadan beraat dışında bir karar çıkmayacaktır. Gezi bu toprakların onurlu haklı mücadelesidir” diye konuştu. ÇERKEZOĞLU "GEZİ’YE SAHİP ÇIKMAYA DEVAM EDECEĞİZ" Devrimci İşçi Sendikası (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu da Gezi’nin önemine dikkat çekti. “Gezi demokratik bir mücadeledir” diyen Çerkezoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Gezi’nin yeniden yeniden yargılanmaya çalışılmasının nedeni de gözdağı vermektir. Bir baskının bir sindirmenin parçasıdır. Gezi ise haklı ve onurlu bir direniştir. Gezi aslında bize bugün yaşatılmak istenen Türkiye’ye ilk büyük itirazdır. Gezinin bu kimliği asla yargılanamaz karalanamaz. Gezi demokratik ve barışçıl bir süreçtir. Geziye sahip çıkmaya devam edeceğiz.” GEZEN " MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ" Gezi davasının yeniden açılarak topluma bir gözdağı verilmeye çalışıldığının altını çizen KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen şu ifadeleri kullandı: “Bireyleri cezalandırılarak gezinin cezalandırılması pratiği ortaya çıkıyor. Gezinin cezalandırılmasına itibarsızlaştırılmasına izin vermeyerek mücadeleye devam edeceğiz.” HUKUK SKANDALI TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz ise yaşanılanın bir hukuk skandalı olduğunu belirtti. Koramaz, “Aynı suçtan kişilerin iki kez yargılanmasını bırakın 3 kez yargılanmaya çalıştığı bir ülkede yaşıyoruz. Siyasi iktidar her defasında hedef aldığı Gezi’yi kriminal bir dava göstermek için arkadaşlarımızın beraat etmesini istemiyor. Yargıyı da bu doğrultuda araç olarak kullanıyor. Oysaki Gezi Direnişi onurlu bir halk hareketidir. Başta siyasi iktidar olmak üzere kimsenin gezide kaybettiğimiz arkadaşlarımızın anılarını kirletmek haddine değildir. Kendinden olmayan herkesi terörist ilan eden kendisine yönelik tüm eleştiri ve eylemleri terör eylemi gören siyasi iktidar hukuku da bu kirli propagandasının bir aparatı haline getirmiştir” dedi. ‘EMRİ BEN VERDİM’ DİYENLER YARGILANMALI Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konsey Başkanı Şebnem Korur Fincancı, “Gezi sürecinde insanların yaşamını yitirdiği polis saldırılarıyla karşılaştık ve o dönem emri ben verdim diyen bir başbakan vardı. Eğer bir dava açılacaksa iktidara açılmalıdır. Asıl sorumlular oradadır. Bizim yaşamımıza demokratik haklarımıza yönelik saldırıları kabul etmediğimiz hatırlamalıyız. Ülkedeki tek adam rejimini kabul etmiyoruz” ifadelerini kullandı. KİŞİLER ÜZERİNDEN GEZİ YARGILANIYOR Gezi Davası’nda sanık olarak yargılanan Tayfun Kahraman ise şöyle konuştu: “Gezide yargılanan bizler nezdinde gezinin yarattığı değerler ve kollektif ruhtur. Daha önce de yargılandık. Mahkeme bizim haklılığımızı teslim etti beraatımızı verdi. Yeniden yargılama süreciyle karı karşıyayız. Bir toplumsal hareketin yargılanması iktidar nezdinde meşru olabilir ama toplum vicdanında değil.” YAPICI "KORKMUYOR, SUSMUYORUZ" Gezi Davası’nın bir diğer sanığı Mücella Yapıcı da şu ifadeleri kullandı: “Gezinin en önemli başarılarından biri de toplumun üzerine serpilen o korku ikliminin yok edilmesidir. Gezi korku zincirlerini kırmıştır. Şimdi tekrar o korku ikliminin inşası için bir takım kişiler seçilerek topluma gözdağı verilmek istenmektedir. Haklı olanlar korkmaz ve susmazlar. Bu nedenle biz de korkmuyor ve susmuyoruz.” Diğer sanık Avukat Can Atalay da Gezi’nin önemine vurgu yaparak iktidarın direnişi karalamaya çalıştığını belirtti. Atalay, “Gezi eşitlik, özgürlük ve adalet umudunun en önemli işaret fişeklerinden biridir” dedi. KÖYMEN " GEZİ UMUTTUR, UMUT YARGILANAMAZ" Taksim Dayanışması adına basın metnini okuyan Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Başkanı Esin Köymen, “Gezi umuttur, umut yargılanamaz. Gezi direnişi hukuka ve gerçeğe aykırı kararlarla bir kez daha yargılanmak isteniyor. Daha önce iki kez verilen yargı kararlarıyla Anayasal bir zeminde meşru olarak gerçekleştiği tescil edilen gezi üçüncü kez karalanmak isteniyor. Taksim Dayanışması olarak daha öncede ifade ettiğimiz gibi bizi lekelemeye yönelik çabalarınız reddediyoruz” dedi. AKIL VE HUKUK DIŞI Köymen sözlerine şöyle devam etti: “Gezi direnişini suçla, terörle darbeyle kalkışmaya anılan bir eyleme dönüştürmenize asla izin vermeyeceğiz. Akıl almaz polis şiddetinin emrini verenler ve bu şiddeti koruyup kollayanlar yargılanmalıdır. Akıl ve hukuk dışı dava geri çekilmeli. Kurgu ithamlarla yargılanmak istenen arkadaşlarımız hakkındaki iddialar düşürülmeli. Somut hiçbir delil olmadığı halde siyasi bir tutsak olarak tutukluluğu devam eden Osman Kavala serbest bırakılmalıdır.”