İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun müşaviri Burak Gültekin, “Esenyurt kavgasının altında ne var” başlıklı yazı kaleme alan gazeteci Terkoğlu’na, "24 saat içinde iftiranı belgele" dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun müşaviri Burak Gültekin, Twitter hesabından yaptığı paylaşımlarda Cumhuriyet gazetesinde bugün "Esenyurt kavgasının altında ne var?" başlıklı yazı kaleme alan gazeteci Barış Terkoğlu'na yönelik açıklamalarda bulundu. Gültekin yaptığı paylaşımda, "24 saat içinde iftiranı belgele, süre başladı" ifadelerini kullanarak Terkoğlu'na seslendi. https://twitter.com/mBurakGultekin/status/1414506599427842050?s=20

TERKOĞLU NE YAZMIŞTI?

Organize Suç Örgütü lideri Sedat Peker’in gündeme getirdiği Esenyurt’taki rant paylaşımlarıyla ilgili iddiaların ardından Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu, bugünkü "Esenyurt kavgasının altında ne var?" başlıklı köşe yazısında şunları dedi: “(…) Geçen hafta Sedat Peker’in Esenyurt iddialarının ardından ilçeye gittim. Esenyurt’taki silahlar ya da Esenyurt’taki kaset operasyonu konuşulurken asıl önemli olan Esenyurt’un rantıydı. Akbil davasından kurtulan herkes yükselirken, Necmi Kadıoğlu 2004 yerel seçimlerinde Erdoğan’dan Esenyurt’u istemişti. O tarihte Esenyurt henüz ilçe bile değildi. 2008 yılında çıkan yasayla beldeden ilçeye dönüştü. Erdoğan’ın oluruyla 2004’te belediye başkanı olan Kadıoğlu, 2017’ye kadar 13 yıl Esenyurt’u yönetti. “Sağlık sorunları” diye açıklanan bir kaset operasyonu sonrası görevi bıraktı. Sahi, neden başka bir ilçe değil de Esenyurt? Necmi Kadıoğlu’nun 17 yıl önce aklından geçeni bugün Esenyurt sokaklarında gezince daha iyi anlıyorsunuz. Ne altın, ne dolar, ne faiz… Hiçbiri İstanbul toprağı kadar kazandırmıyor. Esenyurt’ta küçük bir toprağa dikilen kule milyonlarca para demek. Haliyle yıllar önce adı üstünde, yeşil ve rüzgârlı bir yurt olan ilçe, Kadıoğlu döneminde bir beton cennetine dönüştü. Birilerine de çok kazandırdı. Esenyurt büyürken, dükkânları holdinge dönüştü. Binalar yükselirken kimi siyasetçiler zenginleşti. Halkın dev kulelerdeki odalara sıkıştığı Esenyurt, resmi olarak bir milyon, gerçekte bunun bir buçuk katına yaklaşan nüfusuyla toprak rantıyla zenginleşmenin tarihi sembolü oldu. Kadıoğlu’na yıllar önce kimi dava arkadaşlarını da şaşırtacak şekilde “Esenyurt beldesine başkan olmak istiyorum” dedirten, aslında Akbil davasındaki hikâyenin devamıydı. Peker, en çok o kelimeyi kullandı: Özyurt. Esenyurt sokaklarında gezince buranın artık “Özyurt” olarak anıldığını görüyorsunuz. Yüksek kulelerin üstünde hep bu isim yazıyor. Aslında iki Özyurt birbirine karıştırılıyor: Özyurt AŞ ve Özyurtlar Holding. Özyurt AŞ’nin başında Orhan Özyurt, Özyurtlar Holding’in başında ise Tamer Özyurt var. Aynı soyadı taşıyan, biri Trabzonlu diğeri Antepli iki aile, iki şirket farklı. Ancak onları birleştiren Esenyurt ve Kadıoğlu’nun arkalarındaki desteği. Bir de iki şirketin de son dönemde İçişleri Bakanı ile anılıyor olması. Gizli saklı da değil. Öyle ki bugün Özyurt AŞ’nin resmi sayfasına girdiğinizde, şirket haberlerinin birinci sırasında sizi şu haber karşılıyor: “Bakan Soylu ziyareti”. Esenyurt’ta Özyurt’un Soylu’ya yakınlığı herkesin konuştuğu sır. Zira Orhan Özyurt, Soylu’ya bir telefon uzaklıkta olduğu gibi, zaman zaman iki ismin görüştüğü biliniyor…”