Sinop Üniversitesi’nin kendilerine tahsis edilen Ayancık yolu üzerindeki Kent Ormanı’ndaki yaklaşık 5 bin metrekarelik bölümde bulunan ağaçları Kampüs Cami projesi için kesmesine çevreciler tepki gösterdi. Çevreciler, bugün Orman Ormanı’nda toplanarak 'Rektörün görevi orman kesmek ve cami yapmak değildir' pankartı açtı. Sinop Emek, Barış ve Demokrasi Platformu üyeleri, düzenledikleri basın açıklamasında sürecin takipçisi olacaklarını belirtti.

"REKTÖRÜN GÖREVİ BİLİMSEL EĞİTİMDİR"

Sinop Emek, Barış ve Demokrasi Platformu Dönem Sözcüsü Kadir Demir, basın açıklamasında şunları söyledi:

"Rektörün görevi, cami yapmak değil, üniversiteyi laik, bilimsel ve çağdaş bir temele oturtmaktır. Sinop Kent Ormanı’nın da içinde olduğu 140 bin metrekarelik arazi, Kent Ormanı’na zarar vermemek koşulu ile üniversite bünyesinde Sağlık Bilimleri Fakültesi ile çeşitli mühendislik fakültelerinin yapılması ve açılması için üniversiteye tahsis edilmiştir. Ancak arazi tahsis işleminin gerçekleştiği zamandan bu yana, adı geçen fakültelerden herhangi birisi yapılmamış, henüz herhangi birinin yapımına da başlanmamıştır. Üniversite bünyesinde, Sinop Otogarı karşısında, bizzat Rektör Recep Bircan döneminde üniversitenin katkıları ile yapılmış bir cami, İlahiyat Fakültesi bünyesinde kadın ve erkekler için ayrı ayrı olmak üzere 120'şer kişi kapasiteli iki adet yaşam merkezi ve hemen arkasındaki üniversiteye ait stat da ayrı ayrı mescitler ve ayrıca her öğrenci yurdu bünyesinde de mescitler varken Sinop Üniversitesi Rektörlüğü, üniversite bünyesinde ikinci bir cami yapmak üzere Sinop Kent Ormanı’nda yaklaşık 5 bin metrekarelik ormanlık alanı seçmiş ve ormanı bu amaçla kesmiş, kestirmiştir."

"HERHANGİ BİR YAPININ YAPILMASI KANUNEN MÜMKÜN DEĞİL"

Kadir Demir, açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:

"Elbette farklı amaçlarla orman kırılmış ama burası, Sinop kentinin hava aldığı akciğerleri ve nefes borusu. Dolayısıyla buranın bir bina için seçilmesi, bu ormanlık alanın kırılmasını bu anlamıyla anlamak mümkün değil. Oysaki bir kentte kurulan üniversite, o kentin gelişimini sağlayacak, o kente ışık olacak, bilimin yol göstericiliğinde çağın gerekliliğine uygun olarak o bölgede değişim, dönüşümü yaratacak projelere ve çalışmalara zamanını ayırması gerekirken üniversite rektörlüğünün bütün bunları bir tarafa bırakıp, hiç üzerine vazife olmayan bir işle işgal edip cami yapımına kalkışması ve burada bizzat ormanı koruması gerekirken ortadan kaldırılmasını asla kabul etmek mümkün değil. Aynı zamanda üniversiteye tahsis edilen alanlar, esası itibariyle rektörlüğe, bu alanlara eğitim bilimleri fakültesi ve değişik mühendislik fakülteleri yapılmak üzere tahsis edilmiştir. Zaten üniversiteye ait çeşitli yerlerde yeterince ibadethane vardır. Dolayısıyla İlahiyat Fakültesi’nin hemen karşısında, aynı zamanda da bir ilahiyat profesörü olan Sayın Rektör’ün bunu gözeten, bir yerde aslında israfa yol açacak herhangi bir çalışmanın, uygulamanın içerisinde olmaması gerekirken hem israfa yol açan hem de canlı yaşamını bütünüyle burada yok eden, doğal yaşamı ortadan kaldıran bir çalışma, bir çaba içerisinde girmesinin asla kabul etmemiz mümkün değil. Buna asla izin vermeyeceğiz. Burada aynı zamanda bir hukuksuzluk da vardır. Burası, belediye imar alanı içerisinde olan bir yerdir. Belediyenin izni olmadan, ruhsatı olmadan, imarında bir değişiklik olmadan burada herhangi bir yapının yapılması kanunen de mümkün değildir. Biz, bunun, bundan sonra da takipçisi olacağız."

"BURALARI TALAN ETMEYİN"

Sinop Emek, Barış ve Demokrasi Platformu Yürütme Kurulu üyesi Şükrü Demirel ise şunları söyledi:

"Gizli kesim yapıldığını düşünüyoruz. Neden? Zaten öndeki ağaçlık sıraları bırakmışlar, arkası kesilmiş. Bu da dışarıdan görünmeyi engelleyecek bir tavırdır. Kesim yapılmış, bitmiş; biz öyle öğrenmiş olduk. Hiç kimse tarafından bu bilinmiyordu. Bize gelen bir bilgi sonucu burayı öğrendik ve geldik. Alan çırılçıplak. Hatta içinde ölçümler yapılmış, yer tespitleri yapılmış, direkler dikilmiş, kazıklar kazılmış. Yani bir inşaat alanına ne yapılması gerekiyorsa yapılmış. ‘Eğitim amacıyla ibadethane yapıyoruz’ dediklerinde biz de diyoruz ki 2 bin 500 kişilik bir cami midir eğitim alanı? Karşıda İlahiyat Fakültesi var. İçinde mescitler var. Pratik eğitiminizi orada verin. Buraları yıkmayın, katletmeyin, talan etmeyin. Yeter artık, yeşil bırakmadılar. Bir de bunu üniversite yapıyorsa, üniversitenin rektörü yapıyorsa çok ayıp ediyor."