Siirt’in merkeze bağlı Sarıtepe köyünün Kayacık mahallesinde yaşayan Mahmut Tokdemir, mahallede yıllardır süren elektrik sorununa tepki gösterdi. Tokdemir, “Yaklaşık 10 hanemiz var. Ne suyumuz var, ne elektriğimiz var, ne yolumuz. Bu, Siirt’in ayıbı değil mi acaba? Bu devlet nerede, bu millet nerede? Siirt Valimiz nerede? Biz kaç kere valiye de bildirdik. Yok efendim ‘ödenek yok.’ Ödenek herkese var, bize mi yok? Makarnaya var, bize mi yok? Yağa var, bize mi yok? Siirt merkeze bağlı bir köydür bu. Kırsalda değiliz, dağda değiliz” tepkisini gösterdi.  

Siirt’in merkeze bağlı Sarıtepe köyünün Kayacık mahallesinde yaşayan vatandaşlar, elektrik ihtiyaçlarını jeneratörlerle karşılıyor. Daha önce defalarca ilgili kurumlara dilekçe veren köylüler çözüm aramaya devam ediyor.

“BU SİİRT’İN AYIBI DEĞİL Mİ?”

Kayacık mahallesinde yaşayan Mahmut Tokdemir, şunları söyledi:

“Yaklaşık 10 hanemiz, 10 evimiz var. Ne suyumuz var, ne elektriğimiz var? Ne yer altı yapımız var, ne yolumuz var? Bu, Siirt’in ayıbı değil mi acaba? Bu devlet nerede, bu millet nerede? Siirt Valimiz nerede? Biz kaç kere bunu valiye de bildirdik, dilekçemizi verdik. Yok efendim ‘ödenek yok.’ Ödenek herkese var, bize mi yok? Makarnaya var, bize mi yok? Yağa var, bize mi yok? Yani bu tür şeyler çok ayıp şeylerdir” dedi.

“EĞER BU KÖYLER GERÇEKTEN MİSAK-I MİLLİ SINIRI İÇERİSİNDE DEĞİLSE BİZ KENDİ ÇAREMİZE BAKARIZ”

Tokdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ben, vergiye mükellef bir insanım. Ben, ödediğim vergiyle o memurların maaşlarını ödüyorum. Yaklaşık 40 yıldır bu köy hâlâ yaşıyor, yolumuz yok ya. Ben burada tarımcılardan biriyim, ayıp değil mi? Bence bu, bizim valinin ayıbıdır. Siirt merkeze bağlı bir köydür bu ya. Kırsalda değiliz, dağda değiliz. Siirt merkeze bağlı bir köydür bu.

Yıllarca dilekçe verdik, elektrik dağıtım şirketine verdik, suya verdik, oraya verdik, buraya verdik, hiçbir cevap alamıyoruz. Ne yapmamız lazım? Yeter artık diyoruz. Jeneratörle biz elektriğimizi çalıştırıyoruz. Hayvanımız var. Biz burada çiftçiyiz, tarımcıyız. Bu bölgenin en güçlü tarımcılarından biriyim ben. Gitsin tarımda arşivlerimize baksın. Ben, 100 milyar (bin lirayı kastediyor) elektrik faturası ödüyorum, tarımsal sulamayı ödüyorum. Her ay burada bir milyar (bin lirayı kastediyor) fatura ödüyorum. Yok efendim elektrik gitti, yok efendim buzdolabı bozuldu, yok televizyon bozuldu. Kaç televizyonu, buzdolabını biz hurdaya gönderdik. Yeter artık diyoruz ya vallahi yeter.”