Büro-İş Sendikası Ankara Şubesi’nden Candan Buyraz, “Ücret tutarı da fazla çalışma süresi de insan onuruna yaraşır bir düzenleme değildir. Normal çalışmanın üzerine 100 saatlik fazla çalışmanın nasıl yapılacağını düşündüler mi acaba? Biz kalıcı çözümler istiyoruz” dedi.

Emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) olarak bilinen düzenlemeyle birlikte iş yükleri artan SGK çalışanları, taleplerini dile getirmek için bugün iş bırakma eylemi yaptı. Ankara’da Sıhhiye Sosyal Güvenlik Merkezi binası önünde toplanan çalışanlar, “Yılgın yok, direniş var”, “İkramiye hakkımız, söke söke alırız”, “Zam, zulüm, sefalet, nerede adalet” sloganları attı, taleplerinin yazılı olduğu balonları patlattı.

Çalışanların üyesi olduğu Birleşik Kamu İşgörenleri Sendikaları Konfederasyonu’na bağlı Büro-İş Sendikası Ankara Şubesi Genel Örgütlenme Sekreteri Candan Puyraz, yaptığı basın açıklamasıyla SGK çalışanlarının taleplerini bir kez daha dile getirdi.

“ÇALIŞAN KURUM PERSONELİNİN; İŞ YOĞUNLUĞUNA, MOBBİNGE VE YAŞANAN STRESE DAYANACAK GÜCÜ KALMAMIŞTIR”

Buyraz açıklamasında şunları söyledi:

“Sosyal Güvenlik Kurumu uzunca bir süredir, 3600 Ek Gösterge, EYT ve Yapılandırma kanunları ile gündemde olmayı sürdürüyor. Hal böyleyken Kurum personelinin mağduriyetleri de katlanarak artıyor. Öyle ki asgari ücret düzeyinde olan maaşlarla hayatını idame ettirmeye çalışan kurum personelinin; iş yoğunluğuna, mobbinge ve yaşanan strese dayanacak gücü kalmamıştır. Psikolojik sorunlar başta olmak üzere kalp krizine varıncaya kadar birçok sağlık sorunu mesai arkadaşlarımız arasında baş göstermiştir. Yeni atanan memur arkadaşlarımız ise göreve başladıktan kısa bir süre sonra istifa ederek memleketlerine geri dönmektedirler. Neden mi? Maaşlarımız kiralarımızı ödemeye dahi yetmemektedir.

“ÜCRET TUTARI DA FAZLA ÇALIŞMA SÜRESİ DE İNSAN ONURUNA YARAŞIR BİR DÜZENLEME DEĞİLDİR”

Hak kayıplarımızı ve mağduriyetlerimizi gündeme getirmek adına ocak ayı itibariyle periyodik olarak yaptığımız iş yavaşlatma, iş bırakma eylemleri ve basın açıklamaları ile sesimizi duyurmaya çalıştık. Maalesef bugüne kadar hükümet tarafından SGK personelinin kronikleşmiş sorunlarını çözecek ve mağduriyetini giderecek tek bir somut adım atılmadı.  Kaldı ki sayın bakanın ilave fazla mesai ücreti verileceği müjdesinin ardından ayda 100 saat fazla çalışma ile karşılığında ödenecek 54 TL tutarındaki ücret de müjdelenmiş oldu.

Önlem alın, almazsanız vatandaşımız mağdur olacak diyorduk. Şimdi ise mevcut personel sayısı ile ortaya çıkan iş yükünün sonuçlandırılamayacağı öngörüyorlar fakat çözümü ise 100 saatlik fazla çalışmada görüyorlar. Ücret tutarı da fazla çalışma süresi de insan onuruna yaraşır bir düzenleme değildir. Normal çalışmanın üzerine 100 saatlik fazla çalışmanın nasıl yapılacağını düşündüler mi acaba? Biz kalıcı çözümler istiyoruz. Bugün örgütlü olduğumuz Sosyal Güvenlik İl/Merkez Müdürlükleri’nde iş bırakıyoruz, iş bırakmaya mecbur bırakıldık. Defalarca dile getirdik, SGK çalışanları yoğun, yorgun ve yoksul dedik.  Sesimizi sağır sultana duyurduk, fakat Kurum Başkanlığı ve hükümete duyuramadık.  Fakat bıkmadan, usanmadan anlatacağız; çünkü biz haklıyız.

“BÜRO İŞ SENDİKASI OLARAK TALEPLERİMİZ KARŞILANINCAYA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ”

İşçisinden işverenine, doğumdan ölüme tüm yurttaşlara hizmet veriyoruz. Peki bizler ağır mevzuat ve bunca iş yükü ile boğuşurken bizlere reva görülen nedir? Ortalama 11 bin 500 tl maaş, saati 54 TL olarak müjdelenen mesai ücretleri, yetersiz personel ile çalışma, hem de gece gündüz demeden…

Ne bize hak veren ne de bizleri duyan oldu. Bu düzen böyle devam edemez. Etmemeli. Bu Kurumun iş yükü bugün EYT ile artmadı. 100 milyondan fazla kişiye hizmet veren bir kurumdan bahsediyoruz. Aynı kurumun personelini ‘eşit işe eşit ücret diyerek’ sefalet ve yoksulluğa sürüklediler. Büro İş Sendikası olarak taleplerimiz karşılanıncaya kadar mücadele edeceğiz.

“2011 YILINDA ÇIKARILAN 666 SAYILI KHK İLE BİR BİR YOK EDİLEN ÖZLÜK HAKLARIMIZI GERİ İSTİYORUZ”

Değerli basın emekçileri; Sosyal Güvenlik Kurumu’nda yıllar önce bozulan çalışma barışını sağlamaları adına bir kez daha taleplerimizi yineliyoruz. Taleplerimiz çok açık ve net. 2011 yılında çıkarılan 666 sayılı KHK ile bir bir yok edilen özlük haklarımızı geri istiyoruz. İkramiyelerimizi, sosyal güvenlik tazminatını, uzmanlık kadrosunu, 3600 ek göstergeyi, büyükşehir farkını, kira yardımını, kalıcı ek ödememizi istiyoruz. İnsanca yaşayabileceğimiz ücretlere kavuşana, haklarımızı alana kadar taleplerimizi dile getirmeye devam edeceğiz. Bu mücadele kazanımla sonuçlanacak.”

“HÜKÜMETİN TELAFFUZ ETTİĞİ RAKAMLAR MAALESEF SGK ÇALIŞANLARINI MEMNUN ETMEYECEK”

Büro-İş Sendikası Kahramanmaraş temsilcisi olan depremzede Halil Vicdan ise ANKA Haber Ajansı’na şunları söyledi:

“SGK, bugünlerde EYT ile ön plana çıktı; daha yoğun çalışmak zorunda kaldılar. Bunun için ek mesai ücretlerinin düşük olması, özlük hakların verilmemiş olması, ikramiyelerin geri alınmış olması gibi birçok sorunları dile getirmiş olduk. Ben deprem bölgesinden geldiğim için oralarda hasar gören kurum binaları var. İnsanlar, ailesi ile barındıkları yerler hasar gördükleri için deprem korkusu ile başka illere gitmek zorunda kaldılar. Dönüşümlü olarak deprem bölgesinde çalışmalar yürüyor. Ama seçim sürecinde verilmesi düşünülen tutar çalışanları tatmin etmeyecek. Çok düşük buluyoruz; çünkü, SGK’da 11 bin 200 lira civarında maaş alan insanlar var. Bir de EYT ile çalışmaların yoğunlaşması, ailesinden ayrı kalması, deprem bölgesindeki parçalanmışlık var. Öncelikle insanlar barınma sorununu halletmeye çalışıyor. Oranın sorunları biraz daha farklı. Hükümetin telaffuz ettiği rakamlar maalesef SGK çalışanlarını memnun etmeyecek. Maraş’taki SGK çalışanları da memnun değil. Bir an önce ek ödemelerinin arttırılmasını bekliyorlar, mesai ücretlerinin artırılmasını bekliyorlar, uzmanlık haklarının verilmesi bekliyorlar…

“EMEĞİN HAKKININ VERİLMESİNİ TALEP EDİYORUZ”

Kahramanmaraş’ta ve diğer deprem bölgelerinde hayatın normale dönmesine yönelik çalışmalar devam ediyor. SGK çalışanları, aileleri ile kalmak istiyorlar. Bunun için de barınma sorununun bir an önce çözülmesi lazım. Deprem bölgesinde artan enflasyon ile artan kiralar dar gelirli için, kiraya çıkmak, mülkiyet edinmek imkansızlaştı. 6 bin liradan aşağı kira yok, bu maaşla bu insanların bunu ödeme şansı yok. Daha insancıl bir yaşam için, adaletli bir ücret, emeğin hakkının verilmesini talep ediyoruz.”