CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, sanatçı Gülşen’in tutuklanmasını “hukuka aykırı ve bir had bildirme kararı” olarak nitelendirerek “Türkiye'de yargı kurumu yoktur. Bağımsız ve tarafsız değildir. Yargının yürütme organı ile ilişkisi, Karayolları Genel Müdürlüğü ile DSİ Genel Müdürlüğü’yle olan ilişkisinden farklı değildir” dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, sanatçı Gülşen’in imam hatiplilere ilgili sözleri nedeniyle tutuklanmasıyla ilgili açıklama yaptı. Tanrıkulu, iktidarın topluma ve sanatçılara gözdağı vermeye çalıştığına dikkat çekerek, şunları belirtti:

“BU TUTUKLAMA TAMAMEN HUKUKA AYKIRI VE HAD BİLDİRME KARARIDIR”

“Sanatçı Gülşen tutuklandı. Söylediği sözlerden bağımsız olarak bu tutuklama tamamen hukuka aykırıdır ve bir had bildirme kararıdır. Yargı Türkiye'de bağımsız ve tarafsız değildir. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin aparatı haline gelmiştir, celladı haline gelmiştir. Neden mi? Öncelikle söylediği sözlerin TCK'nın 216. maddesini neden ihlal ettiği yazılmamış. İkinci olarak hangi tutuklama nedeni var, o belli değil. Üçüncü olarak neden adli kontrole başvurulmamış, o da yok. Dördüncü olarak, doğrudan doğruya suç sabit olsa bile, yatarı olmayan, bir suçtan dolayı bir kadını, bir sanatçıyı nasıl tutuklarsınız?

“BUNUN ÜZERİNDEN YENİDEN KUTUPLAŞMA VE ÖFKE YARATMAK”

Adalet ve Kalkınma Partisi bu kararla şu mesajı veriyor, sanatçılara, herkese: Benim çizdiğim alan içerisinde ancak siz sanatınızı icra edebilirsiniz. Bu nedenle festivaller iptal ediliyor, bu nedenle sanatçı Gülşen tutuklandı ve topluma bir mesaj veriliyor: Diğer mesaj da bunun üzerinden yeniden kutuplaşma yaratmak, yeniden öfke yaratmak ve bunu kendi siyasetine aracı yapmak. Mesele budur.

Ama bir kez daha ifade ediyorum: Türkiye'de yargı kurumu yoktur. Bağımsız ve tarafsız değildir. Yargının yürütme organı ile ilişkisi, Karayolları Genel Müdürlüğü ile DSİ Genel Müdürlüğü'yle olan ilişkisinden farklı değildir, özellikle Çağlayan Adliyesi bakımından”