HABER: NURETTİN ALDEMİR

Eskişehir'de bir grup Halkevi üyesi, Adalet Sarayı önünde basın açıklaması yaparak Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında suç duyurusunda bulundu.  Savcılığın kabul etmeme ihtimaline karşı suç duyurularını Uyap'tan yaptıklarını belirttiler.

Açıklamaları Eskişehir Halkevi yöneticilerinden Av. Şahap Arpacı ve Halkevleri Merkez Kadın Komisyonu üyesi Av. Pınar Arpacı yaptı.

Açıklamada, "Türkiye’nin en sıcak ve en onurlu mücadelesinin yaşandığı Gezi Direnişinin 9. yılındayız. 27 Mayıs 2013 yılında İstanbul Gezi Parkı’na Topçu Kışlası yapılması talimatı veren Erdoğan’ın iş makinelerine karşı başlayan Gezi Direnişi; Türkiye tarihinin en büyük isyanı ve en kitlesel protestolarından birisi olarak Türkiye çapında milyonlarca yurttaşın katılımıyla Haziran boyunca devam etti. AKP iktidarının zorbalığına karşı milyonların eşitlik, adalet ve özgürlük mücadelesinin simgesi olan Gezi İsyanı hala siyasetin en üst perdesinden aşağılanıyor, hakaret ve küfürlere uğruyor.  Türkiye’yi artık yönetemeyenlerin öyle bir halk korkusu var ki devletin sopasını elinde tutanlar Gezi’yi itibarsızlaştırmaya ve suçlamaya devam ediyor" denildi.

Erdoğan hakkında suç duyurusu 1

"1 Haziran Çarşamba günü TBMM AKP grup toplantısında konuşan parti başkanı ve 12. Cumhurbaşkanı Erdoğan şu sözleriyle bize, milyonlarca yurttaşa, Gezi eylemlerine katılanlara hakaret etti"  denilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

"İktidarı boyunca hak arayan, iktidarının ikiyüzlülüğünü ortaya çıkaran ve ona biat etmeyen herkesi itibarsızlaştırmaya çalışan Erdoğan geçtiğimiz günlerde Gezi İsyanı’nın korkusuyla bir kez daha aynı yönteme başvurmaya çalıştı. Memleketi bir avuç şirkete peşkeş çekerek halkın cebinden aldıklarını ailesine ve yandaş şirketlerine akıtan Erdoğan, yoksullaştırma politikalarının karşısında halkın haklı öfkesinin yeniden bir isyan doğuracağını görmektedir. Baskı ve zorla toplumu kontrol altında tutmaya çalışırken kendi karşısında ciddi bir öfke biriktiren Erdoğan, halkın bütün haklarına, yaşam biçimine ve değerlerine saldırmaya devam ediyor. Halkın öfkesini kutuplaştırma ve ayrımcılıkla yönetmeye çalışan Erdoğan 20 yıllık iktidarı boyunca Kürtlere, kadınlara ve LGBTİ+’lara dönük yapmaya çalıştığı itibarsızlaştırma denemesini bir kez daha Geziciler için kullandı."

"GEZİ'Yİ SAVUNUYORUZ, HEPİMİZ ORADAYDIK"

Açıklamada, "Gezi Direnişi’ne katılanlara ve bugün bu isyanı sahiplenerek sokağa çıkanlara 'çürük' ve 'sürtük' diyen Erdoğan, kürsülerden halka hakaret etmekte ve aşağılamakta herhangi bir beis görmemektedir. Halk içerisinde cinsiyetçi bir anlam ifade eden 'sürtük' kelimesini Meclis kürsüsünden kullanarak milyonlarca kişiye ulaştırmış ve erkek egemen sistemin kadınları aşağılamak ve kısıtlamak için oluşturduğu ayrımcılık ve nefret içeren dili bir kez daha üretmiştir" ifadeleri kullanıldı.

"Erdoğan başta kadınlar olmak üzere Gezi'ye katılan milyonlardan özür dilemelidir. Şimdi söyleyelim; sen halka hakaret edemezsin, aşağılayamazsın, itibarsızlaştıramazsın! Sen bize çürük diyemezsin! Sen bize sürtük diyemezsin!
Biz halkız, milyonlarız. Biz ülke tarihinin en güzel Haziran’ın unutulmaz sıcağında ağacı, toprağı, barışı, emeği, özgürlüğü, cumhuriyeti ve ülkesi için cesaretle sokağa çıkmış yurttaşlarız" denilen açıklama şöyle devam etti:

"Biz o sokaklarda Erdoğan’ın 'talimatı ben verdim' diye savunduğu polislerce katledilmiş Ali İsmail’in, Ethem Sarısülük’ün, Mehmet Ayvalıtaş’ın, Ahmet Atakan’ın, Abdullah Cömert’in, Berkin Elvan’ın sıra arkadaşları, yoldaşları, kardeşleri, anne babalarıyız. Gezi’yi savunuyoruz. Hepimiz oradaydık. 

"DÜN GEZİ'DEYDİK ŞİMDİ DE BURADAYIZ"

Üç beş ağaç başta olmak üzere Taksim Gezi Parkını ve Türkiye’nin soluk alıp veren her canlısını, tarihini ve değerlerini savunmak üzere mücadele verdik, yaralandık, sakatlandık, yargılandık, tutuklandık, can verdik.

Gezi onurumuzdur. Gezi isyanımızdır. Gezi haklılığımızdır. Eşitlik, özgürlük, adalet talebi ile ortaya çıkan Gezi onurlu bir direniştir, haktır, şiddet diliyle hakaret etmek suçtur.  Şiddeti besleyen bu cinsiyetçi dil karşısında hesap soruyoruz. Siyasetin ve makamın verdiği ayrıcalıklar yurttaşlara hakaret etme, aşağılama hakkı vermemektedir. Kimliğimizi, onurumuzu, haklarımızı, memleketi savunmak için Dün Gezi’deydik, şimdi de buradayız. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden ve aşağılayan Erdoğan’dan şikâyetçiyiz."