İçişleri Bakanlığı tarafından yerine kayyum atanarak görevden alınan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı’ya 9 yıl 4 ay 15 gün ceza verildi.

Diyarbakır 9.Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Adnan Selçuk Mızraklı’nın duruşmasını, HDP Milletvekilleri, hukukçular, STK temsilcileri yanı sıra yabancı heyette takip etti. Kayseri Bünyan Cezaevi’nde tutuklu bulunan Mızraklı, duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile savunma yapmayı kabul etmeyerek duruşmaya katılmadı. Mızraklı’nın duruşmaya SEGBİS ile katılmak istemediğine ilişkin tutanak okunduktan sonra Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın söz aldı. Aydın, Mızraklı hakkında mütalaasını açıklayan savcıyı eleştirdi. İddia makamının bu hatadan dönme hakkının olduğunu belirten Aydın, bundan geri dönülmemesi durumunda savcı hakkında görevi kötüye kullanmaktan suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. Mahkemeye heyetine yönelik te konuşan Aydın, “Sizde mahkumiyet kararı verseniz mahkeme hakkında da şikayette bulunacağız. Burada yargılama yapılmıyor çünkü. Kararınızın hazır olduğunuzun farkındayız” dedi. Savcının suçlamaya konu ettiği DTK faaliyetlerine de değinen Aydın, DTK’nin sivil toplum örgütü olduğunu söyledi. DTK’nin 2009-2014’de kadar iktidar olan siyasi parti ile faaliyet yürüten sivil toplum oluşumu olduğunu hatırlatan Aydın, “6 Haziran 2014 yılında Diyarbakır’da çözüm süreci çalıştayı yapılıyor. Bu çalıştayı düzenleyenlerin arasında Efkan Ala, Beşir Atalay, Mehdi Eker, Yalçın Akdoğan gibi isimler var. DTK’den de bir temsilci davet edilmesi üzerine DTK’de Seydi Fırat'ı gönderiyor. 19 Ocak 2012’de Meclis Başkanı Cemil Çiçek yeni Anayasa çalışması için DTK’ya davet gönderiyor. DTK meselesi ilerde birilerinin başına iş açacak bir yere doğru gidiyor. Buna siz de dahilsiniz. Bugün DTK’yi ilagalize etseniz, çalışanları da terörize etmiş olursunuz. DTK’yi bir terörist organizasyon olarak gösterirseniz geçmişte DTK ile iş tutan kişileri de bu işten sorumlu tutmanız gerekir. Yarın 17-25 Aralık olursa sizi de yargılarlar demedi demeyin. Bu yeni bir 17-25 Aralık’a gebe. Gidişat iyi değil. Halen ısrarcıysanız buyurun devam edin. Daha önceki mahkemeyi uyardık bizi dinlemediler şimdi içerideler. Sizin sonunuz neye gebe, onu Allah bilir” diye konuştu. Suçlamaya konu edilen itirafçı H.B.A’nın verdiği ifadelere de değinen Aydın, itirafçının beyanlarının dikkate alınmaması istedi. 2016 yılında teslim olan H.B.A’nın 108 kişi hakkında ifade verdiğini hatırlatan Cihan Aydın, “2016 yılında verdiği ifadede müvekkilin ismi dahi geçmiyor. Niye durup dururken 3 yıl sonra ifade vermiş, geldi mi, getirildi mi? İfadeye çağrıldı mı? Araştırın dedik, araştırmadınız talebimize reddettiniz. Kaç müebbetle yargılanıyordu, hizmeti sonucu beraat etti. İfadesinin nasıl alındığı bile belli değil. Siz neden buna itibar ediyorsunuz. Buna itibar edilirse hiç kimsenin bu ülkede hukuk güvenliği kalmaz. Yasadışı, yasaya aykırı alınan bu ifadeye itibar etmeyin. Bunu çöpe atın. En güvenli sığınak adalettir, adaletin üstünlüğüdür. Bir atasözü var. Yüz tavşandan bir at çıkmaz, yüz kuşkudan da bir şüphe çıkmaz. Bir ceza verirseniz 100 tavşandan bir at yapacaksınız. Dolayısıyla Kafka’dan bir alıntı yapayım. Bir iple intihar da edebilirsiniz, salıncak da kurabilirsiniz… O ip elinizde, isterseniz adalet getirebilirsiniz. İsterseniz asın takdir sizin. Kuyuya tükürmeyin belki bir gün sizde içersiniz” diye konuştu. Mızraklı’nn avukatlarından Mehmet Emin Aktar ise, müvekilinin mahkemeye ulaşım hakkının engellendiğini, tutuklu olarak adalet ve yargıya erişiminin de engellendiğini ifade ederek, “Bu açıdan da bu yargılama sürdürülemez. Bu açıdan bu yargılama politik bir yargılamadır. Hukuku aracı kullanarak mücadele etme şansımız yoktur. Kavala davasındaki vahameti yaşayan bir ülkeyiz. Mızraklı’ya ceza vererek birkaç yalını ve özgürlüğünü elinden almıyorsunuz, bu karar ile toplumu cezalandırmış olacaksınız. Kürtler, 100 yıldır eşit yurttaş olma mücadelesi veriyor. Bunun için 1990’lı yıllından bu yana bir çok parti kurdular. Diyarbakır’da seçimlerde 1999 yılından beri bu partilere oy veriyor. Mızraklı’nın görevden alınmasına direnmesi tutuklanmasına temel sebeptir. Bu kentin iradesine vurulan kelepçenin sökülmesi gerekir” dedi. Mahkeme verdiği aradan sonra kararını açıklayarak, Adnan Selçuk Muzraklı’ya örgüt üyeliğinden 9 yıl 4.5 ay hapis cezası verdi.