HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, "Türkiye'de bu sene Ramazan'da iftar sofrası kurmanın maliyeti bin 371 Türk lirası yani otuz gün boyunca sadece mütevazı bir iftar sofrası için toplamda 41 bin 150 Türk lirasına ihtiyaç var. Her yıl gramajı değişen Ramazan pidesinin kilogram fiyatı geçtiğimiz yıl 18,90 Türk lirasından satılırken 2023 yılında yani bu Ramazan’da yüzde 83 zamlanarak 33 lira 30 kuruştan satılmakta yani Ramazan pidesi son iki yılda yüzde 204 zamlanmış vaziyette" dedi.

HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, bugün TBMM Genel Kurulu’nda söz alarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Gıda fiyatlarındaki artışa değinen Oluç, “Türkiye'ye dair sosyo-ekonomik verileri kamuya açık resmî kaynaklardan derleyerek sunan bir yer var; Veri Kaynağı. Bunun araştırmasına göre, Türkiye'de bu sene ramazanda iftar sofrası kurmanın maliyeti bin 371 Türk lirası. Yani otuz gün boyunca sadece mütevazı bir iftar sofrası için toplamda 41 bin 150 Türk lirasına ihtiyaç var” dedi.

“RAMAZAN PİDESİ SON İKİ YILDA YÜZDE 204 ZAMLANMIŞ VAZİYETTE”

Açıklanan verilerle ilgili rakamlara dikkat çeken Oluç, şunları söyledi:

“Birincisi, Türk-İş'in mart ayı verileri ışığında, 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 31 bin 241 Türk lirasıydı. Yine, 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı ise 9 bin 591 Türk lirasıydı. İkinci hatırlatmak istediğim, artan maliyetlerden dolayı her yıl gramajı değişen Ramazan pidesinin kilogram fiyatı geçtiğimiz yıl 18,90 Türk lirasından satılırken 2023 yılında yani bu Ramazan’da yüzde 83 zamlanarak 33 lira 30 kuruştan satılmakta. Yani Ramazan pidesi son iki yılda yüzde 204 zamlanmış vaziyette. Şu tablo da aslında bunu gösteriyor, son iki yılda Ramazan pidesindeki artış çok net olarak görünüyor yani Ramazan pidesinde tarihteki en yüksek artış yaşanmış vaziyette bu yıla baktığımızda.”

“İNSANLAR BU RAMAZANLARINDA NASIL İFTAR YAPIYORLAR, NASIL BU RAMAZANI GEÇİRİYORLAR”

Oluç, “Normal bir sofra kurmanın maliyeti aylık 41 bin lira ise yoksulluk sınırının 30 lira olduğu bir ortamda insanlar bu Ramazanlarında nasıl iftar yapıyorlar, nasıl bu Ramazan’ı geçiriyorlar” diye sordu.

“BİRÇOK AİLE SAHUR YAPMADAN İFTARLA ORUCUNU TUTMAYA ÇALIŞIYOR”

Oluç, AKP iktidarını “Geçen yılın ramazan kolisi ile, yine mütevazı bir koliden bahsediyoruz, bu yılki Ramazan kolisi arasında da yüzde 130 bir zam görünüyor; TÜİK yıllık enflasyonu yüzde 69 olarak hesaplıyor yani her şey sahte. Yani şu çok açık, geçen yıldan bugüne sofralar zaten fakirleşmişti, bu yıl boyunca halk geçinebilmek için bir öğünü atlamak zorunda kalıyordu. Şimdi birçok aile sahur yapmadan iftarla orucunu tutmaya çalışıyor. İktidarın Türkiye'ye getirmiş olduğu durum budur. Bu ramazanda böyle bir acı tabloyu hep birlikte yaşıyoruz. Bunun sonucunda elbette ki 14 Mayıs'ta herkes gerekeni yapacak ve bu iktidarın Türkiye'yi bu hâle getirmiş olmasının hesabını bir kez daha soracak” sözleriyle eleştirdi.

“14 YAŞINDAKİ ÇOCUĞU DARP EDEN İKİ POLİSİN SERBEST BIRAKILMASI HUKUKA AYKIRI"

Diyarbakır’da Nevruz kutlamaları sırasında yaşanan olaya da işaret eden Oluç “Diyarbakır’da Y.D. adlı 14 yaşındaki bir çocuk polislerce kaçırılmış ve işkenceye maruz bırakılmıştı. Neden? Boynunda puşi var diye kaçırılmıştı. Önce, bir köy yoluna tenha bir araziye götürülmüştü bu çocuk ve ‘Kürtlere küfret, İstiklal Marşı’nı oku’ denilerek darp edilmişti, kafasına dipçikle vurulmuştu. Fotoğraflarını burada gösterdik geçtiğimiz hafta Genel Kurul’da. Ayrıca ‘Yarına kadar İstiklal Marşı’nı ezberle, yoksa kafana sıkarız’ denilerek tehdit edilmişti polisler tarafından. Hastanelik edildi bu çocuk, ağzı ve elleri bağlı bir şekilde dere kenarında bataklığa bırakıldı. Bunu konuştuk” dedi.

Olaydan sonra 5 polisin gözaltına alındığını söyleyen Oluç, “5 polisten 3’ü tutuklandı, 2 polis serbest bırakıldı. Tekrar haklarında tutuklama kararı verildi 2 polise, ikinci kez yapılan itirazın ardından da Lice Sulh Ceza Hakimliği’nce bu 2 polis serbest bırakıldı. Şimdi, bu serbest bırakma kararı hukuka aykırı çünkü birincisi, kararı veren Lice Sulh Mahkemesi yetkili değil, yetkili olan Lice Asliye Ceza Mahkemesi. Buna rağmen Lice Sulh Ceza Mahkemesi yetki gaspında bulunarak bu 2 polisi serbest bıraktı. İkincisi, Lice Sulh Ceza Mahkemesi somut suç şüphesinin bulunmadığına dair ihsası reyde bulunmasına rağmen sorgu işlemi yaptı ve Lice Sulh Ceza Hakimliği’nin sorgu işlemi yapması da esas itibarıyla hukuksuzluktur. Hayır, baktığımız da ortada çok ağır suçlar var yani işkence ve kötü muamele var, kasten yaralama var, kişiyi özgürlüğünden yoksun bırakma var, tehdit ve hakaret var, ırkçılık var, nefret suçu var. Peki, ne oldu? 2 polis tahliye edildi” diye konuştu.