Şanlıurfa Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Abdullah Melik, Harran Üniversitesi’nin 120 dönümlük birinci sınıf tarım arazisine konteynerkent kurulduğunu belirterek, “İlimizde göçmenler için Suruç’ta 35 bin kişilik çadırkent, yine Ceylanpınar’da 10 bin kişilik çadır ve konteynerkent oluşturulmuşken, buralar âtıl olarak dururken niye tarım arazileri kullanılmaktadır” dedi. Şanlıurfa Valiliği’nden bir yetkili ise “Burası birinci sınıf tarım arazisi değil, ticari imara açılmış bir alan. Orada herhangi bir tarım olmamasına rağmen bize, ‘Burayı biz tarım alanı olarak kullanacağız, devrederken bize bu şekilde devreder misiniz’ dediler. Biz de ‘hay hay’ dedik, protokole ona göre işledik" diye konuştu.

Şunlıurfa Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Abdullah Melik, Harran Üniversitesi’ne ait 120 dönümlük tarım arazisinde depremzedeler için konteynerkent kurulacağını, ancak bu arazinin tıbbi aromatik bitkiler için araştırma sahası olarak ayrıldığını öne sürdü. Bölgede âtıl durumunda konteynerkentler varken tarım arazilerinin kullanılmasını eleştiren Melik, ANKA Haber Ajansı’na şunları söyledi:

“Harran Üniversitesi’ne bağlı 120 dönümlük arazide depremzedeler için çadırkent oluşturulmaya çalışıyor. Ama ilimizde göçmenler için Suruç’ta 35 bin kişilik çadırkent oluşturulmuş, yine Ceylanpınar’da 10 bin kişilik çadır ve konteynerkent oluşturulmuş. Buralar ‘atıl olarak dururken niye tarım arazileri kullanılmaktadır? Burayı, GAP Tarımsal Araştırma Enstitüsü ve Harran Üniversitesi, tıbbi aromatik bitkiler için araştırma sahası olarak kullanılacaktı, ama maalesef şimdi konteynerkent olarak kullanılacaktır. Yazıktır, günahtır. Elimizdeki çadır kentleri aktif hale getirelim.”

"HUKUKA AYKIRI BİR İŞLEM YOK”

ANKA’nın Şanlıurfa Valiliği’nden telefonla ulaştığı bir yetkili ise çadırkent kurulacak araziyle ilgili şunları söyledi:

“Daha önceden merkezde çadırkentlerimiz vardı, şu an kaldırıldı. Bütün vatandaşlarımızı yurtlara aldık, yerleştirdik. Urfa merkez ve Harran’da iki konteynerkent kuracağız. Burada hukuka aykırı bir işlem yok. Birincisi; biz, zaten üniversiteyle protokol yaptık. Protokol imzalayanın kendisi rektör. İkincisi; burası birinci sınıf tarım arazisi değil, ticari imara açılmış bir alan. Bunlar protokole şunu ekledi; dediler ki bize, ‘Burası birinci sınıf bir tarım arazisi’ -ki olmamasına rağmen, ticari imarlı bir alan olmasına rağmen- ‘burayı bize tekrardan birinci sınıf tarım arazisine çevirir misiniz?’ Dedik ki ‘Hay hay, yeter ki şu hengameyi atlatalım’. Kendileri protokol imzaladı. Biz, hiç kimseyle istişare etmeden yapmadık. Geçici süreyle imzalanmış bir durum. Çok da büyük bir alan değil. Bildiğim 220 dönüm olması lazım ama bizim kuracağımız alan 144 dönüm diye biliyorum. Orada herhangi bir tarım olmamasına rağmen bize, ‘Burayı biz tarım alanı olarak kullanacağız, devrederken bize bu şekilde devreder misiniz’ dediler. Biz de ‘hay hay’ dedik, protokole ona göre işledik.

"ÜNİVERSİTE ZAMANINDA ORADA TARIM PLANLAMIŞ MUHTEMELEN"

Sonuçta, konutlar yapıldıktan sonra bu konteynerler boşaltılacak. O süreyi tayin edecek bir yetkim yok. Kaç yılda, ne kadar sürede yapılır? Üniversitenin içinde değil, biraz daha dışında. Orada bir yaşam alanı yok. Ama üniversiteye ait bir alan, zamanında almışlar, oraya tarım planlamışlar muhtemelen. Konteynerkentin planlaması için altyapısını bitirmemiz lazım. Şimdi su bağlantıları ve kanalizasyonları yapılıyor. İlk etapta bin konteyner kurulacak, aile sayısı 3-4 olsa 4 bin-5 bin kişilik olacak yani. Harran ilçesine de bir tane yapıyoruz.

"SURUÇ’TAKİ KONTEYNERLERİN BAKIM ONARIMI YAPILIYOR"

Valilik yetkilisi, âtıl durumda olan konteynerkentlere ilişkin ise şu bilgileri verdi:

“Harran’dakinin bakım onarımına başladık. Bunlar, Van depreminden gelen konteynerler. Suruç’takinin ise bakım ve onarımını Suruç Belediyesi ihtiyaç oldukça yapacak. Ama bizim valilik olarak önceliğimiz merkezdeki konteynerkent.”

ANKA’nın telefonla ulaştığı Harran Üniversitesi Rektörlüğü yetkilileri ise kararı Şanlıurfa Valiliği'nin aldığını belirterek konuya ilişkin değerlendirme yapamayacaklarını söyledi.