Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Taksim'de 6 kişinin öldürüldüğü bombalı saldırıya misilleme gerekçesiyle Suriye'nin Rojava bölgesinde ve Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nde gerçekleştirdiği Pençe-Kılıç Hava Harekâtı'na kara kuvvetlerinin de katılabileceğini söylemesi sonrası Rusya'dan konuyla bir uyarı daha geldi.

Daha önce Türkiye'ye "itidal" çağrısı yapan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev, Suriye krizine çözüm amacıyla Türkiye, Rusya ve İran heyetlerinin 19. kez bir araya geldiği Kazakistan'ın başkenti Astana'da yeni açıklamalar yaptı.

Lavrentyev, Rusya'nın Türkiye'den Suriye'de geniş çaplı bir kara harekatından kaçınmasını istediğini söyledi.

'UMARIZ ARGÜMANLARIMIZ ANKARA'DA DUYULUR'

Böyle bir harekatın bölgede şiddet olaylarının artmasına yol açacağını vurgulayan Lavrentyev "Umarız argümanlarımız Ankara'da duyulur ve soruna başka çözüm yolları bulunur" dedi.

ABD'nin Suriye'nin kuzeyinde "yıkıcı bir yol" izlediğini savunan Lavrentyev, Kürtlerle yaşanan sorunları çözmenin bölgedeki istikrarı sağlamada önemli bir faktör olduğunu vurguladı.

Lavrentyev dün de Astana'da yaptığı açıklamada "Biz elbette kuzeyde değil Suriye topraklarının tamamında gerilimin tırmanmasını önlemek için Türk ortaklarımıza belli bir itidal çağrısında bulunacağız. İlgili tüm taraflarla çalışmanın devam etmesini ve Kürt sorunu da dahil olmak üzere doğru bir çözüm bulunması gerektiğine inanıyoruz" ifadelerini kullanmıştı. Lavrentyev, bunun yanı sıra ABD askerlerinin Suriye topraklarından tamamen çıkarılmasının ülkedeki durumu istikrara kavuşturmada önemli olacağını dile getirerek, "Biz ilk önce bu konuyu Türk heyetiyle görüşeceğiz. Bu oldukça zor bir iş, bunu hepimiz çok iyi anlıyoruz ama bunun gerçekten mümkün olduğunu da düşünüyoruz" demişti.

ASTANA'DA İRAN, RUSYA VE TÜRKİYE ORTAK BİLDİRİ YAYIMLANDI

Diğer yandan Astana’daki Suriye konulu görüşmelerinin sona ermesinin ardından görüşmelerin garantörleri Türkiye, Rusya ve İran ortak bildiri yayımladı.

Üç ülkenin "Suriye'nin egemenliği, bağımsızlığı, birliği ve toprak bütünlüğüne, BM Şartı'nın amaç ve ilkelerine olan sarsılmaz bağlılıklarını teyit ettiği" aktarılan bildiride "Masum can kayıplarıyla sonuçlanan sivil tesisleri ve ülke içinde yerlerinden edilmiş kişilerin barındığı kampları hedef alan saldırılar da dahil olmak üzere, Suriye'nin çeşitli yerlerinde terör örgütlerinin ve bunların farklı adlar altındaki bağlantılı gruplarının artan varlık ve faaliyetlerini kınamışlardır. Suriye’nin kuzeyi ile ilgili bütün düzenlemelerin tümüyle uygulanması gerektiğinin altını çizmişlerdir" ifadeleri kullanıldı.

Bildiride ayrıca "Suriye'nin kuzeydoğusundaki kalıcı güvenlik ile istikrarın ancak ülkenin egemenliğinin, toprak bütünlüğünün korunması temelinde sağlanabileceği hususunda mutabık kaldıklarının" altı çizilerek "Gayrimeşru özyönetim teşebbüsleri dahil olmak üzere terörle mücadele kisvesi altında sahada yeni gerçeklikler yaratılmasına dair her türlü girişimi reddetmişlerdir. Suriye’nin birliğini zayıflatmayı amaçlayan ve sınır ötesi saldırılar ve sızmalar dahil olmak üzere komşu ülkelerin ulusal güvenliğini tehdit eden Fırat’ın doğusundaki ayrılıkçı gündemlere karşı durma kararlılıklarını yinelemişlerdir" ifadelerine yer verildi.