Yozgat Bozok Üniversitesi bünyesinde 2020 yılında kurulan Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Araştırma Geliştirme ve Uygulama Merkezi’nde, Yozgat yöresinde tıbbi ve aromatik bitkilerle ilgili bilimsel çalışmalar yapılıyor. Tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliği konusunda Yozgat Halk Eğitim Müdürlüğü ile ortaklaşa açılan kurslarda akademisyenler tarafından kursiyerlere tıbbi aromatik bitkiler konusunda eğitim veriliyor.

“ÖNCELİKLİ OLARAK FARKLI BİTKİLER ÜZERİNE DENEMELER KURDUK”

Yozgat Bozok Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Belgin Coşge Şenkal, yürüttükleri alışmalarda bölge ekolojisine uygun alternatif tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliği üzerinde yoğunlaştıklarını belirterek, “Buraya özgü olarak hangi bitkileri yetiştirebiliriz? Ekonomik olarak hangi bitkilerin tarımı yapılabilir? Onlarla ilgili uygulama alanlarımızda yetiştirici çalışmaları yapıyoruz. Bu çalışmalar kapsamında, öncelikli olarak farklı bitkiler üzerine denemeler kurduk” dedi.

“YOZGAT'IN TIBBİ AROMATİK BİTKİ YETİŞTİRİCİLİĞİ AÇISINDAN ÖNEMLİ BİR POTANSİYELİ VAR”

Şenkal, adaçayı, melisa, lavanta, kekik gibi bitkiler üzerinde çalıştıklarını, aynı zamanda da önemli baharat bitkileri olarak kullanabilen çemen, çörek otu gibi bitkilerin yetiştiriciliğini de yaptıklarını aktardı. Şenkal, şöyle konuştu:

“Yozgat’ın önemli bir potansiyeli var tıbbi aromatik bitki yetiştiriciliği açısından. Birçok bitkide, özellikle tarla tarımı söz konusu olduğunda birçok bitkide verim ön plandadır. Bitkilerde verim önemli ancak bizim bitkilerimiz, özellikle tıbbi aromatik bitkilerde verimden ziyade kalite oldukça önemli. Çünkü siz çok önemli bir verim alabilirsiniz, yüksek verim alabilirsiniz ancak kalitemiz yüksek değilse, belli bir kaliteyi yakalayamamışsanız ürünü pazarlama şansınız hemen hemen yok. Yozgat’ın ekolojisi bu anlamda oldukça önemli bir avantaj, bir artı olarak karşımıza çıkıyor. Mevcut ekolojik koşullar çok sert, sert bir iklime sahip. Bu sert iklim koşulları, tıbbi aromatik bitkiler dediğimiz bitki grubunun içerisindeki etken maddeleri, yani bitkinin kalitesini olumlu yönde etkiliyor, etken maddelerin artışına neden oluyor. Dolayısıyla daha kaliteli. Belki verim açısından ılıman iklimlere göre verim açısından onları yakalayamazsak bile kalite bakımından bunu tolere edebiliriz. Daha yüksek kaliteli ürünler yetiştirebiliriz. Bu anlamda çalışmalar yürütüyoruz. Hem verimine bakıyoruz hem kalite içeriklerine bakıyoruz.”

“KIŞIN EKİLDİĞİ TAKDİRDE VERİMDE ÇOK CİDDİ ARTIŞLAR MEYDANA GELİYOR”

Bölgede genel olarak yaz döneminde tarım yapıldığını hatırlatan Şenkal, çemen ve kişniş gibi bitkilerin alternatif olarak kışlık olarak yetiştirebileceğini, bununla ilgili olarak bazı deneme ekimi çalışmaları yapıp sonuçlarını değerlendirdiklerini söyledi. Şenkal, “Birkaç yıl üst üste yapmış olduğumuz çalışmalar sonucunda, bu bitkilerin kışlık olarak da rahat bir şekilde ekimini yapabiliriz. Biz biliyoruz ki birçok ürün yazlık olarak yetiştiriliyor. Kışın ekildiği takdirde verimde çok ciddi artışlar meydana geliyor. Dolayısıyla çok önemli bir avantaj olarak karşımıza çıkıyor. Kışlık tarım da yapabiliyoruz. Bölge çiftçisi, alternatif olarak tıbbi bitkilerin yetiştiriciliğine eğilebilir. Örneğin kekiği çok rahat bir şekilde ekip yetiştirebilirler. Melisa tarımı yapılabilir, bunun gibi bu tarz bitkiler yapılabilir ama mesela ilk kitapta bölge çiftçisi, özellikle küçük üreticilerimiz için küçük ölçekli baharat amaçlı baharat üretimi, baharat bitkisi olarak bunların tanımına başlanabilir” diye konuştu.

“HANGİ ZAMANDA NASIL EKİM YAPABİLİRLER? EKİM ZAMANINI NASIL AYARLAYABİLİRİZ? BUNUNLA İLGİLİ BİR BİLGİ ALIŞVERİŞİ YAPABİLİRİZ”

Çiftçinin tıbbi aromatik bitki ekimlerinde ilk yıl istenilen düzeyden verim alınamamasının normal olduğunun altını çizen Şenkal, “Ama 2’nci, 3’üncü yıllarda verim artışı sağlanacaktır. Dolayısıyla bu tarz bitkilere küçük ölçekli olarak başlanılabilir. Eğer ki tohumları çoğaltılan çemen, çörek otu gibi veya kişniş gibi bitkilere bir eğilim yapılacaksa, bunların tarımı yapılacaksa bizimle irtibata geçilirse kışlık olarak bunları nasıl geliştirebilirler, hangi zamanda, nasıl ekim yapabilirler? Ekim zamanını nasıl ayarlayabiliriz? Bununla ilgili bir bilgi alışverişi yapabiliriz” dedi.

SEKTÖRLERİN İHTİYAÇLARINA GÖRE BİTKİ ÜRETİMİ

Yozgat Bozok Üniversitesi Ziraat Fakültesi Doku Kültürü Laboratuvarı’nda sektörlerin ihtiyaçlarına bitkisi üretimi çalışmalarını da yürütülüyor. Bitki biyokütlelerinin ekonomiye kazandırılması temelinde doku kültürüne yönelik çalışmalar kapsamında bitkinin hücre, doku veya organlarından çoğaltım yapılarak ıslah yönetimi ile yeni tohumlar üretilebildiği kaydedildi.

Laboratuvarda kenevir ıslahı, tohumluk üretimi, kenevirin fide ile çoğaltımı ve medikal amaçlı üretimi gibi pek çok çalışmaların yapıldığını bildiren Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cennet Yaman, “Aromatik bitkiler üzerinde, doku kültürü üretimi üzerinde çalışmaktayım. Yanlış ortam yetiştiriciliğine maruz kalmadan, oda koşullarında da bitki içerisindeki etken maddeleri üretebiliyoruz. Bitkinin yaprağından, sapından veya diğer organlarını alarak doku kültürü yöntemiyle hücre gibi, yani kaos dediğimiz yapıları üretip daha sonra içerisindeki etken maddelerin hızlı bir şekilde üretimini sağlayabiliyoruz” diye konuştu.

“HEM SARI PİGMENT HEM DE KIMIZI PİGMENT ETKİSİNİ İNCELİYORUZ”

Ziraat Fakültesi Araştırma Görevlisi Dr. Tahsin Uskutoğlu da aspir çiçeklerinden doğal boya elde edilmesine yönelik çalışmalar yürüttüklerini söyledi. Uskutoğlu, yaptıkları çalışmalar konusunda şu bilgileri verdi:

“Çok eski zamanlardan beri aspir çiçekleri kullanılıyor. Bundan doğal boya elde ediliyor, sarı ve kırmızı. Şimdi bunun üzerinde çalışıyoruz. Suda çözülebilen sarı renk iki farklı bitkiden elde ediliyor. Birisi safran, birisi de aspir çiçeklerinden. Aspir çiçeklerinden elde edilen sarı pigment, aslında yüksek sıcaklıklarda safrandan edilen sarıdan daha stabil bir pigment. Dolayısıyla bununla ilgili çalışmalarımız var, farklı mutasyon uygulamaları yaptık. Bunların aspir çiçeklerindeki renk pigmentlerine etkisine bakacağız. Hem sarı pigment hem de kımızı pigment etkisini inceliyoruz.”