HABER: NURETTİN ALDEMİR
Eskişehir’de 12 Şubat günü bir araya gelen yurttaşlar “Zamlar geri alınsın” talebiyle yürüyüş yapmak istemiş; ancak polis barikatı ve polisin sert müdahalesi sonucu yürüyüş yapılamamış; polis barikatı önünde basın açıklaması yapıldıktan sonra kitle dağılmıştı. Eskişehir Emniyeti güç kullanarak yaptırmadığı yürüyüşe 2911 sayılı “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu”nu gerekçe göstererek soruşturma açtı. Eylemde bulunan, genellikle siyasi parti, sendika, meslek odası, dernek temsilcisi durumunda olan yaklaşık 100 kişiye soruşturma açıldı.. Soruşturma açılanlar bugün itibariyle Emniyet Müdürlüğünde ifade vermeye başladı.
“Zamlar geri alınsın” talepli eylemle ilgili polis saldırısı hakkında, 18 Şubat günü bazı kurum temsilcileri ve bireyler Eskişehir Savcılığına suç duyurusunda bulunmuştu. Edinilen bilgiye göre verilen ifadeler özetle şöyle:
"Hakkımda iddia edilen üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. 12 Şubat 2022 tarihinde katılmış olduğum “Zamlar Geri Alınsın” adlı yürüyüş anayasada ve uluslararası sözleşmelerde güvence altına alınmış bir hakkın barışçıl ve demokratik kullanımından ibarettir.
Elektrik, doğalgaz, akaryakıt ve gıda başta olmak üzere temel ihtiyaç maddelerine yapılan fahiş zamlara karşılık milyonlarca çalışanın ücret ve maaşlarının enflasyon oranının altında kalması bizlerin geçinmesini ve insanca yaşamasını imkânsız hale getirdi. Yurdun her yanında bu konuda yapılan anayasal barışçıl protestolardan birisi de Eskişehir’de yapıldı, sosyal medyadan gördüm ve ben de katıldım. 2911 sayılı yasaya aykırılık oluşturmayan bu yürüyüşün engellenmesi demokrasi ve hukuk devleti anlayışıyla bağdaşmamaktadır. Anılan yürüyüş ile ilgili hakkımda soruşturma açılmasını kabul edilemez buluyorum. Ülke çapında ses getiren bu haklı tepkiler; çoğulcu demokrasinin gereği olan ifade, eleştiri, düşünce, toplanma ve gösteri yürüyüşünde bulunma hakkı ve özgürlüğünün doğal bir sonucudur. Herhangi bir suç işlemedim, görevli memura mukavemet etmedim, kamu malına zarar vermedim. Buna karşılık Eskişehir Valiliği ve Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı amirler ve görevlilerin ölçüsüzce yürüyüşü engellediklerine tanık oldum. Soruşturmanın takipsizlikle sonuçlanmasını talep ediyorum."
