HABER: FATOŞ ERDOĞAN

İBB'nin Halk Bostanları Projesi kapsamında Piyalepaşa Bostanı’nı yeniden işlevlendirmek istediğini belirten Piyalepaşa Bostanı Dayanışması,  İBB Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı’na bağlı Tarım ve Su Ürünleri Şube Müdürlüğü ile 19 ve 21 Nisan 2022 tarihlerinde iki ayrı görüşmede arazinin bölünerek kura yoluyla dağıtılacağını öğrendiklerini belirterek bu alana boş bir toprak parçası veya arazi muamelesi yapamayacaklarını, buranın tescilli bir kültür varlığı olduğunu, alanı parçalayarak oluşturdukları bu sistemin burayı niyetten bağımsız bir hobi bahçesine dönüştürme tehlikesi taşıdığını, bostanın bütünsel niteliğini kaybedeceğini, Bostan’da yüzlerce yıldır uygulanan tahta, maşula sistemi gibi pratiklerin sürdürülmesini tehlikeye atacağını kendilerine ilettiklerini söyledi.

Çok sayıda Kent ve doğa savunucusunun katıldığı basın açıklamasını Piyalepaşa Bostanı Dayanışması adına Deniz Özgür okudu.

Piyalepaşa Camii Bostanı'nın tarihçesini anlatan Özgür şunları söyledi:

“1573 yılında yapılan Büyük Piyale Paşa Camii’nin yanında yer alan ve Türkiye’de kültür varlığı olarak tescil edilmiş tek bostan alanıdır. 7 Eylül 2015 tarihinde İstanbul II Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü, Arkeologlar Derneği İstanbul Şubesi’nin yaptığı başvuru neticesinde söz konusu alanı tescil ederek emsal olabilecek önemli bir karar almıştı: “...16. yüzyıldan itibaren Büyük Piyalepaşa Camii ve külliyesinin akarı olarak kullanıldığı anlaşılan, camilerin giderlerini karşılamak üzere vakıflara gelir sağlayan bostanların günümüze ulaşan son örneği niteliğindeki bostan alanının özgün arazi kullanım biçiminin devamı olması, kültürel ve estetik değeri bulunması, cami-bostan birlikteliğinin geriye kalan örneğini temsil etmesi nedenleriyle Osmanlı tarım teknolojisinin mimari unsuru olan su kuyusu ve havuz ile birlikte bütüncül olarak ...” tescillenmesine karar verilmiştir. 2017 yılında bostancılar ve bostanı korumaya çalışan meslek kuruluşları ve sivil inisiyatifler tarafından alana özel koruma koşulları raporlaştırılmış ve ilgili Koruma Kuruluna iletilmiştir. Kurul, 06.10.2017 tarihli kararında Bostana ilişkin hazırlanacak projelerde koruma koşullarının dikkate alınmasına hükmetmiştir.

Bostanla ilgili, önceki İBB yönetiminde iki yıkıcı projeyi mücadelemiz ve tescil kararı ile savuşturmayı başarabildik. Bugünse sizlerle, yeni İBB’nin yürüttüğü süreci paylaşacağız.

İBB'nin Halk Bostanları Projesi kapsamında Piyalepaşa Bostanı’nı yeniden işlevlendirmek istediği haberini alınca İBB Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı’na bağlı Tarım ve Su Ürünleri Şube Müdürlüğü ile 19 ve 21 Nisan 2022 tarihlerinde iki ayrı görüşme yaptık. Niyetlerinin, arazinin bölünerek kura yoluyla dağıtılması olduğunu anlayınca, bu alana boş bir toprak parçası veya arazi muamelesi yapamayacaklarını, buranın tescilli bir kültür varlığı olduğunu belirttik. Alanı parçalayarak oluşturdukları bu sistemin burayı niyetten bağımsız bir hobi bahçesine dönüştürme tehlikesi taşıdığını, bostanın bütünsel niteliğini kaybedeceğini, Bostan’da yüzlerce yıldır uygulanan tahta/maşula sistemi gibi pratiklerin sürdürülmesini tehlikeye atacağını ilettik.

Elden ele aktarılmış geleneksel yöntemlerle ekilen bu alanın kültür varlığı olmasının başlıca sebeplerinden biri ona gözü gibi bakan Bostancısıdır. Halk bostanı yapmak cazip görünse de Bostanı yaşatan Bostancı aileye ne olacağı belirsizdir. Bu süreç zaten diken üstünde mesleğini sürdürmeye çalışan bostancıları iyice güvencesiz ve kırılgan bir hâle sokmaktadır.”

TALEPLER

Deniz Özgür, Piyalepaşa Bostanı Dayanışması’nın taleplerini şöyle sıraladı:

“-Piyalepaşa Bostanı Dayanışması olarak çevre düzenlemesine karşı olmadığımız gibi bostancı ailenin ihtiyaçları doğrultusunda bazı düzenleme önerilerini bizzat biz dile getirdik. Düzenleme sürecini birlikte planlamak ve geliştirmek üzere İstanbul Kent Konseyi’nin aracı olduğu bir müzakere masası oluşturulmasını talep ediyoruz. Hâlihazırda İstanbul Kent Konseyi’nin diyalog ve müzakere zemini yaratma çabalarının devam ettiğini biliyor ve sonuçlarını bekliyoruz.

-Çevre düzenlemesi bizim için tali bir meseledir. Önceliğimiz Bostancı Özan Ailesi’nin alandaki varlığının garanti altına alınmasıdır. Yıllardır bin bir emekle korudukları, ürettikleri ve geçimlerini sağladıkları, bunu sağlarken geleneksel tarım yöntemlerini ve bostancılık zanaatını sürdürdükleri için el üstünde tutulmaları gerekirken İstanbul’daki bütün bostancılara reva görüldüğü gibi bir değersizleştirme politikasına maruz bırakılmalarını kabul etmediğimizi bildiririz.

-Başta Piyalepaşa ve Yedikule Bostanları olmak üzere tüm bostanların ve kent tarımı   yapılabilecek alanların tarım alanı olarak korunup varlığının sürdürülmesini talep ediyoruz. Hâlihazırda yaşadığımız Gıda Krizine karşı çözümü, ancak bu alanları koruyarak sağlayabiliriz. Bu bağlamda İBB’yi, 2021 yılında bizzat hazırladığı ve yayımladığı İstanbul Gıda Strateji Belgesi’ne sahip çıkmaya çağırıyoruz.”